Multideki şarkı eşliğinde okumanızı öneriyorum; Pera-Pencereden
Alttaki şarkı sözleri de bu şarkıya ait.. Yorum yazarsanız çok sevinirim çünkü yorumlarınız benim için gerçekten önemli .Bakıyorsun pencerenden canın yanmış çok derinden..
Süzülür birer birer hüzünler o gözlerinden..
Uyur gibi yapıyorsun, rüyalara dalıyorsun;
Yüzündeki bir güz gibi kendinle soluyorsun..
Seslenip haykırırken kalbin sökülmüşte
Senden alınmış sanki zorla mutluluğun...
Mutluluğun..
Doğarmı yeniden güneş, bitermi bu uzun gece?
Açarmı yeniden çicek, dönermi o sıcak neşe?
Dinermi bu sonsuz yağmurun, gülermi o hüzünlü yüzün?
Boşver, bir umut yeter nefes almaya..
Gerçekten bir umut yeter mi nefes almaya ? Yaşamak için, mutlu olabilmek için o küçük umudu içimde bulundurmalı mıyım?
----
Acıların ve karanlığımın bana kurmuş olduğu buzdan duvarlarla güne başlıyorum. Hayatın sıkıcılığı ve sıradanlığının içime iyice işlediğinin farkına varıyorum. Şu hayatta merak ettiğim tek soruyu yeniden aklıma getiriyorum sonra ; Neden yaşıyoruz?
Cidden. Yaşamak için bir sebebimiz var mı? Dünyadaki görevimiz, dünyaya gönderilme amacımız tam olarak ne? Neden bu kadar üzülüyorum, neden her gün lanetler savurarak uyanıyorum ? Madem dünya iyi bir yer, o zaman neden ben dahil olmak üzere insanlar acı çekiyor ?
Bilmiyorum. Yaşamak için bir umut arıyorum kendimce, belki yarınlar daha güzel olur diyorum. Dayan diyorum, bir gün sen de mutlu olacaksın diyorum.. İlahi adalet diye bir şey vardır, seni üzen insanlar hak ettiklerini bulacaklar diyorum.. Sonra bakıyorum, hiçbir şeyin değiştiği yok. Her şey aynı sıradanlıkta ilerlemeye devam ediyor. Yıllardır; çocukluğumdan beri her gün yılmamaya çalıştım. Hayatın bana yaratmış olduğu zorluklara karşı direnmek için çabalıyorum.
Acılarımın sebebi saçma bir aşk acısı ya da ailem değil. Onlar sadece hakiki acılarımı onarmak yerine o acıların daha çok sızlamasına sebebiyet veriyorlar. Çok farklı durumlar var, beni bu denli yaralayacak ve yıllarca çöktürecek şeyler var. Ama hayat bu yaralarımdan arınmama, mutlu olmama hiçbir zaman fırsat tanımadı. Hep başkaları mutluydu, ben de onları kendimce kurduğum duvarlarımın arkasından izleyen zavallı bir mahluktum.
Madem dünya iyi bir yer, o zaman ben bu sözde iyi(!) dünyada yaşamayı hak etmeyecek kadar kötü bir insanım. Ama düşünüyorum.. Ben hiçbir şey yapmadım ki. Kimseyi kırmadım. Kendim dışında kimseden ölesiye nefret etmedim. Kimseye kendim dışında bir zararım olmadı. Hayat benden ne istiyor olabilirdi ki ? Tamam iyilik meleği olduğumu savunmuyorum, günahlarım her kul gibi elbette var. Benim anlamadığım benden daha kötü olan insanlar var, günah keçisi olanlar, insanları kırmaktan zevk alanlar, egolarıyla kendilerine yeni bir dünya kurup herkesi incitenler ... Onlar varken, ben neden acı çekiyorum? Hayat bu kadar mı acımıyor bana, bu kadar mı nefret ediyor benden?
Sonra düşüncelerimden arınıp tekrardan soruyorum kendime , gerçekten bir umut yeter mi nefes almaya? Gerçekten bu boktan hayatımı bir umut güzelleştirebilir mi ?
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOYA
Humor"PARANOYA, ACILI RUHLARIN ÇIĞLIĞIDIR.." Her gün mutlu numarası yaparak etrafta içinde fırtınalar kopmasına rağmen gülümseyerek gezinenler ... İnsanlardan kaçanlar, yalnızlığıyla bütünleşip benliğiyle kapalı kapılar ardında saklananlar ... Sırlarla...