dövme yaparken karana sinirlenmiştim. onun canının yanmaması için tavsiye verirken onun beni terslemesi beni sinirlendirmişti. eldivenini verince kendi özel bölmeme geldim ve sinirle kodları yazmaya başladım. genelde sinirlenince daha iyi iş çıkarıyordum. hedefim iki güvenlik sistemi çıkartıp birini şirkete birini de kendimiz için kullanmaktı. aklıma gelen fikir ile içeriye gittim. içeri girince her kes bana bakmaya başladı yankıya dönüp" karanın şirketi için yeni bir güvenlik sistemi oluşturayım mı? yoksa daha önce yapmadığım kadar güçlü bir güvenlik sistemi yapıp hem bizim için hem de şirket için bir güvenlik sistemi mi yapayım?"dedim. yankı düşünüp" ikinci seçenek daha mantıklı ama mutlaka bir açık olacaktır."dedi. bende "evet normal bir hacker bunu yapsa olabilir ama daha önce hiç kimsenin kullanmadığı şekilde yapacağım kendi güçlendiricilerim ile destekleyip, yeni güçlendiriciler ile koruyacağım.. ve bunun gibi bir sürü şey.."dedim. yankı kafa sallayıp "ne istiyorsan onu yap.. karan sana da uygun mu?"dedi. karan" bence bizim sistemimiz yeterince iyi"dedi. konuşmaya başladım"1. karşı taraf sizin güvenlik kodunuzu biliyor. ayrıca şifreniz 3 haneli. bizim şimdiki şifremiz ise 5 haneli. şimdi yapacağım güvenlik sistemi iki güvenlikli beş korumalı şifresi de 8 haneli olacak. yani bunu kırmaları imkansız. 2. bu anlattıklarımı isteyip istememek tamamen sizin kararınız. sizi buna zorlamıyorum."dedim. demir ve enis aynı anda "nasıl yani bu kadar güçlü bir sistem bir program kurabilirmisin....!!!!!"dediler. onlara kafa salladı. karan bey konuşmaya başladı"yap bakalım"dedi. kafa sallayıp özel bilgisayar odama girdim. arkamda cam duvar vardı. önümde ise toplantı odasında olduğu gibi devasa bir ekran. hemen tüm bilgileri yansıttım. yaklaşık 2.30 saat sonra aniden geri çekildim. tam da en önemli yerinde hemen "ya bir bırak burası en önemli yeri."dedim. beni bırakınca hemen kod yazmaya devam ettim. bir o pencereden o pencereye , o programdan bu programa geçiş yapıyordum. en sonunda kodu yazdım. daha sadece program bitmişti. arkama döndüm. bana şaşkınca bakan çetemi beklemiyorum. onlara "ne?"dedim. demir konuşmaya başladı "güzelim saatlerdir dışarı çıkmadın bizde merak edip içeri girdik ama sen bizi duymadın bile. saatlerdir program yazıyorsun saat 11.30"dedi. bende "hadi be ordan en fazla 2.30 saat olmuştur."dedim. enis saatini gösterince "ne yani ben 5.45 saattir program mı yazıyorum.."dedim. hepsi kafa sallayınca "üzgünüm ama daha sadece programın bir güçlendiricisi bitti."dedim. yankı "neden bu kadar uzun sürüyor"dedi. bende "çünkü her bir güçlendiriciyi program olarak yapıyorum en baştan. ve yaklaşık 3 tane daha yapmam lazım.."dedim. oda"peki bizim yapabileceğimiz bir şey var mi?"dedi. bende bilgisayara bakıp ardından da demir ve enise bakıp"hayır size iyi uykular.."dedim ve masama geri oturdum. enis" kraliçem peki biz oturup izleyebilir miyiz belki yeni şeyler öğreniriz.."dedi. onlara döndüm bana istekli bir şekilde bakıyorlardı. tebessüm edip kafa salladım. hemen sandalye çekip yanıma oturdular. ikizler"peki ya biz?"dediler. onlara "olm sorup durmayın kendinize oturacak yer bulun oturun izleyin"dedim. hemen kafa sallayıp gittiler. yankı ve karan arkalarından bağırdı"BİZE DE GETİRİN!!"diye. onlar da yanıma oturunca programa devam ettim. ikinci programın sonlarına doğru demir"kraliçem bu programların da bir güvenlik sistemi olacak ya onları da biz yapsak.."dedi. onlara baktım ve kafa salladım. o sırada acil sirenleri çalmaya başladı. birisi sisteme sızmaya çalışıyordu. hemen tekerlekli sandalyeyi ana vericiye ittim oradan bir kaç kod yazarak hemen durdurdum. yedek vericideki virüsleri temizleyip bunun kimin yaptığına baktım. TURGUT.. yankıya dönüp" bu turgut bu aralar canımı çok sıkmaya başladı. şunun bir bilgisayar kontrolünü elime alıp her şeyini resetleyim de görsün ebesini tersten.."dedim sinirle. eski yerime geçtim hemen turgutun bilgisayarına geçiş yaptım. yazı yazarak "ÇOK FAZLASIYLA KAŞINIYORSUN TURGUT. DİKKAT ET KAŞIMAYAYIM.."dedim ve her şeyini sildim. ardından sinirle "mq çömezi gelmiş beni hekleyicek birde"dedim ve programı daha hızlı yazmaya başladım. o kadar hızlı yazıyordum ki programı bitirip 3. ye geçtim. çok sinirlenmiştim. bu sinir ile 4.30 sürecek programı 2.30 saatte yapmıştım. aniden biri bana sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı. derin derin nefesler alıyordum. sessizce konuşmaya başladım"tamam sakinim"dedim. beni bırakan kışı karanmış. ona dönüp "sarılmama kuralı senin için de geçerli ama teşekkürler.."dedim. ve herkese kahve yapmaya başladım. olduğumuz oda da minik bir mutfak vardı çünkü genelde tüm günümü burada geçiririm. bunun için bir de iki çift kişilik yatak bir de tek kişilik yatak vardı. genelde ekip de benimle olurdu çünkü. kahveleri masaya koydum. tek bir kahve vardı karana dönüp "karan kahveni nasıl içersin?"dedim ve ona baktım. bana "şekersiz"dedi. can yüzünü buruşturup "bir diler iki oldular!"dedi. ona orta çekip mutfağa geri döndüm. herkes kahvelerini içerken aklıma güvenlik programının bittiği geldi." hmm bir de benim güvenlik programlarım bitti. sizin"dedim. demir"şu an benimki de bitti"dedi.enis"kraliçem şuna bir baksana "dedi. kalkıp oraya gittim. baktığımda bir kodu yanlış yazmıştı. ona dönüp. kodlarını kontrol et. yukarı araflara iyi bak"dedim ve saçını karıştırdım. şimdi asıl programı yazmam gerekiyordu. saate baktım saat 3.59' du. sabaha kadar bitirirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buzlar kraliçesi
Novela Juvenildışarıda devam eden bir hayat, içinde ise kalbi duran küçük bir kız çocuğu vardı... O yalnızdı. çevresinde ki herkesin içinde yapa yalnız... O acımasızdı. ona sahip çıkan çeteleri ve hayatına yeni dahil olmuş onun kadar karanlık bir adam vardı...