Bölüm 27

238 7 0
                                    

aslanımın gelmesini bekliyordum. enesin getirdiği zincirleri önlerine attım. o sırada aslanım geldi. yanıma oturdu. diğerlerine bakıp soğuk bir ses ile "şimdi hayvanların üzerindekileri çıkartıp zincirleri takın."dedim. karan yanıma geldi ve "ben ne yapacağım?"dedi. onu da aslanımın yanına gönderdim. baktım ki yapamıyorlar. kurda seslendim "mızrak buraya gel!"dedim. yanıma geldi. yedek zinciri aldım. hepsi bana bakıyordu. elimi kıyafete uzatınca huysuzlandı. bende "şş otur bekle!"dedim. sessizce beklemeye başladı. diğerlerine baktım.  kafa salladım. yankı yaşlı aslanın kıyafetini çıkartırken aslan huysuzlanınca ona bir şeyler dedi. aslan sesiz kalıp kendini ona bıraktı. bana bakıp "yaptım lan"dedi. kafa salladım ve "şimdi zinciri tak ve onu emir pozisyonuna geçmesini sağla. diğerleri. sizde sanki bir kızın üstünde otorite kurduğunuzu düşünün"dedim. biraz sonra hepsi zincirleri takmıştı. bende hemen kurda zinciri taktım.  onlara dönüp "şimdi ki pozisyon emir pozisyonu. bunda hayvanı öyle bir şekilde yerleştireceksiniz ki hem saldırıya hem de gelen emire açık olacak."dedim. sonra kendim pozisyonu aldım. zinciri elime doladım ve tek ayağımı hafif araya alıp büktüm.  tek elimde zincir varken diğer elimde de şerit şeklinde zincir duruyordu.  hayvan direk hafif yere eğilip sağ bacağını ve sağ ön patisini arkaya aldı. yere yakın duruyordu. ön patisi havada bekliyordu. eski pozisyonumu aldım.onlara baktım. enes "ya olm benim bile sözümü bu kadar dinlemiyor"dedi. bende ona gülüp "ona güven kardeşim"dedim. onayladı. diğerlerine baktım.demir pozisyonu yapmıştı ona kafa salladım. onlara "önde ve hafif kırık olan ayağınız hayvanın sağ arka ayağına temas etsin ki sizin arkanızda olduğunu bildin"dedim. dediğimi yapınca tüm hayvanlar aniden pozisyonu aldılar. kafa salladım. onlara "şimdi iradeyi güçlendireceğiz."dedim. kedilerden nefret ederlerdi. bir kediyi aldım ve yere koydum. onlara "kedilerden nefret ederler ve direk saldırırlar. sizden bunu engellemenizi isteyeceğim"dedim. sonra da "zincirleri çıkartın"dedim. dediğimi yaptılar. ilk karan deneyecekti. ben kediyi yere bıraktığım an ares koşmaya başladı. karan "hayır ares hemen buraya gel"dedi. ares biraz bekledi. ama kediye doğru gelmeye devam edince kara daha sert bir ses ile "ares hemen buraya gel ve otur"dedi.  ares hızla karanın yanına gitti ve oturdu. ona kafa salladım ve "sadece lafını ikiletmesine izin verme"dedi kafa salladı. kendi yerine geçti. enis ve leoparı geldi. zinciri çözdü. leopar saklanarak ilerliyordu. enis "leo buraya gel"dedi. leopar onun yanına gitti ve ayağının dibine yattı. kafa salladım ve "gayet iyi ikiniz çok iyi bir ikili olacaksınız"dedim. kafa salladı. demir kaplan ile geldi. kaplanı çözdü. kaplan hareket etmeden "hayır o kediye gitmeyeceksin"dedi. kaplan kıpırdamadı bile. onu beğeni ile süzdüm ve "cidden mükemmel"dedim. güldü ve kaplanı ile yerine geçti. yankı ve yaşlı aslan çıktı. aslanın zincirini çözdü hareket etmedi. ona "yanıma doğru yaklaş"dedim. yanıma geldiği an aslan saldırmak için koştu. ama yankı "hemen otur yerine!"dedi. hemen yerine oturdu yankıya bakmaya başladı. onlara "aslanlar akıllı hayvanlardır. diğer hayvanlardan ne yapmayacaklarını anladı. sen yanından uzaklaşınca saldırmaya çalıştı. çünkü ona emir verecek birisi yoktu. buna dikkat et"dedim. kafa salladı. karan "ama ares böyle bir şey yapmadı"dedi. bende "çünkü ares bu yollardan geçeli çok oldu. sizin için yapıyor bunu"dedim. hepsi onayladılar. ares yanıma geldi. onlara "yeter bu kadar temel şeyler bunlar. gerisi sizde"dedim ve kurda baktım. enes "kardeşim şu değişik bir pozisyon var ya eşli saldırı. onu bir deneyelim mi?"dedi. onayladım. bunda herkes yanında ki kişinin hayvanını kontrol ederdi. saldırı pozisyonunda yanına kim yaklaşırlarsa direk saldırırlardı ve en acımasız pozisyon bu. hızlıca ben kurdun zincirini tuttum.  tek elime doladım. fazla kısmına da ayağıma doladım ayağımı arkaya attım. hafifçe yere eğildim. hayvanlar hemen hırlamaya başlamıştı. öne atıldıklarında bizde öne gidiyorduk. onlara "bekle"dedim. heme beklediler. pozisyondan çıktım. aslanımı çözdüm ve eve girdim. yanımda ki yerini aldı. odama çıktım. kapı açıktı. yorganın içine girdim.  aslanım da diğer yastığa yattı. gözlerimi kapattım...

uyandım. üstümü değiştirdim. kararımı vermiştim.onları affedecektim. aşağı indim. aslanım uyuyordu. aşağıda beni bekleyenlere döndüm. koltuğa oturdum.  enes "evet merve kararın ne?"dedi. onları affetmeli miydim. herkese bir şans verirdim. bu şansı iyi değerlendirmeleri lazımdı. hepsine baktım. bana pişmanlık ile bakıyorlardı. karana baktım. bana üzüntü ve pişmanlık ile bakıyordu. enese "son şansları"dedim ve ayağa kalkıp mutfağa  gittim. enes onlara "hadi gene iyisiniz. son şansınız. iyi değerlendirin"dedi. içeri geri geldim. enes bana bakarak "kraliçe artık çalışmaya başlayın. sınavda kopya çekmeyeceksiniz. adam gibi çalışın. sınavdan sonra erkekler yurt dışına şirketlerinin başına. karan sen ne istersen onu yap. merve toparlan. çok saldın.  diğer bölgelere bak."dedi ve ayağa kalktı. yankı "neden ona karşı çıkmadın"dedi. bende "özel meseleler. kurallar falan. asla senden üstünlere karışma."dedim. demir "ne yani ne isterse onu mu yapıyorsun"dedi. bende yüzümü buruşturdum ve "tabi ki hayır.  kendi isteklerimizi de kata biliyoruz. sadece bu konu tartışmaya kapalı"dedim. karan "nereden biliyorsun"dedi. bende "bakışlar"dedim ve test kitaplarını çıkarttım. "şimdi.. biyoloji ve sayısal bende. yankı tarih. enis geometri. ikizlerden burak kimya. murat coğrafya. can türkçenin kullanımı ve dil edebiyatı."dedim. hepsi kafa salladı. dönüşümlü olarak bir birimize bir  şeyler anlattık. çalışıyorduk. akşam olunca ben evime gitmeye başladım. eve vardığımda babam içmişti ve oldukça sinirliydi. beni görüce bağırarak üstüme geldi. ne olduğunu anlayamadan yanağıma sert bir tokat yedim. kulağım çınlıyordu. gözlerim kararıyordu. karnıma art arda tekmeler yemeğe başladım. annem ağlayarak yapmaması için yalvarıyordu. ayağa kalktım. anneme vuracakken elini tuttum. bana yumruk attı. yere düştüm. bana ne olmuştu böyle. çok sert vurmuştu. burnum kanıyordu. aniden kapı açıldı.. karanın bağırma seslerini duyuyordum.bir şeyler yere düşüyordu. elim tutuldu. hafifçe kafamı eğdim ve inledim. deniz elimi tutuyordu. kafam yumuşak bir yere konuldu. gözlerimi açık tutmak artık çok zordu. kafam birinin bacağındaydı. o kişiye baktım karandı. bana endişe ile bakıyordu. gözlerimi kapattım. elimi karan tutmaya başladı. bana "merve sesimi duyuyorsan bir tepki ver"dedi. yavaşça elini sıktım. ama gücüm yetmiyordu. inledim. karnım ağrıyordu. annem arkamızda ağlıyordu. sesler pek net olmasa da biliyordum. karanın elini tekrar sıktım. derin bir nefes aldı.  ilk yardım çantasını getirdi annem. yavaşça pansuman yapmaya başladılar. yüzümde soğukluk hissedince irkildim. karan beni daha sıkı tuttu ve buz tutmaya devam etti. canım acıyordu. inledim. yavaşça hissizleşmeye başladım. gerisi yok..

buzlar kraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin