Bölüm 7

553 15 2
                                    

karanın ağzından: 

yemek yapmasında Merve' ye yardım ediyorduk artık kendi evime şirkete uğramam lazımdı. yemekten sonra bu konuyu açacaktım. yemek masasında konuşmaya başladım" benim artık şirkete ve eve gitmem lazım."dedim onlarda onayladılar. yankı Merve' ye"kraliçem sen karana evin anahtarını kapının şifresini ve gerekli ayarlamaları yap"dedi. Merve sadece kafa salladı.cenk mert ve Ahmet sessizce yemeklerini yiyorlardı. Ahmet "Merve yemek çok güzel olmuş size afiyet olsun"dedi ve salona gitti. yaklaşık yarım saat sonra hepimiz yemeklerimizi yemiş ve masayı toplamıştık. Merve "karan benimle gel senin şu giriş iznini çıkartalım"dedi. kafa salladım. bana siyah bir anahtarlık verdi ardından" bu evin anahtarı."dedi. siyah kapıya gitti. bana dönüp "bu kapının şifresi 'karanlık bedenler, kırılmış kalpler ve kaybolmuş ruhlara'deyip içeri gireceksin."dedi ve kapıyı açıp içeri girdi. ardından kapıyı kapatıp kapının yanında ki minik düzeneğe baktı ve "burada da giriş işlemlerini yapınca elini ve gözünü okutarak dışarıyı ve kapı dışarısını gözetleye bilirsin."dedi.  bilgisayarların bulunduğu odaya girdi. her kapının yanında kod okuyucu vardı. içeri girdik. konuşmaya tekrardan başladı" her kapının yanında bulunan yerlere lakaplarımızı yazıyoruz. bu arada eğer olur da çeteli olarak girebileceğin yerler olacaktır oralara elindeki dövmeyi gösterip lakabını söyleyince girebilirsin tek başına."dedi. bilgisayar başına geçip bir şeyler yaptı sonra bana dönüp "soy ismin ve genelde ne olarak tanınırsın"dedi. ona dönüp "soy ismim ÇAKIL ne olarak tanınırsın derken?"dedim. o da bana dönüp" mesela buzlar kraliçesi dediğinde herkesin aklına ilk ben gelirim. psikopat denince yankı. dövüşlerde kara ejder de benim mesela "dedi. benim lakabım karanlık kraldı. ona dönüp "karanlık kral"dedim. o da lakabımı yazdı ve beni bir makinenin önüne götürdü sandalyeyi işaret edip"otur "dedi. dediğini yaptım ve oraya oturdum. gözüme kırmızı renkte bir lazer tutuldu. gözümü taradı. ve kapandı. ayağa kalktım ve yanına gittim. bir kaç ayarlama yaptı ardından da elini uzattı elimi eline koydum. elimi alıp kapalı bir kutuya koydu. elimi yaklaşık 15-20-saniye sonra çıkarttı. bana bakıp"resmi olarak aramıza hoş geldin karanlık kral"dedi. bende minik çok çok minik bir tebessümle "teşekkürler buzlar kraliçesi."dedim. ikimizde yukarı çıktı. akşam  eve gidecektim daha iki saat vardı. nereye gittiğini bilmediğim yankı elinde siyah bir poşet ve 5 sigara paketi vardı. yanımıza gelip"beyler ve kraliçem hadi gelin çatıya çıkalım"dedi. herkes onaylayınca ayağa kalkıp yukarı doğru çıkamaya başladık. en tepeye ulaşınca Merve"normalde buraya kimseyi çıkartmam sadece bir kerelik. bir daha bok çıkarsınız buraya"dedi. ve kilidi açtı. burası cidden efsaneydi Enis "vay hain bizden burayı mı saklıyordun. yazıklar olsun"dedi. merve ve ben göz devirmekle yetinmiştik. çatıya bir platform oluşturulmuş. üstüne armut koltuklar ve bir masa konulmuş masanın üzerinde küllük ve bir radyo vardı. en köşede bir koltuğun yanında çöp vardı. Merve'nin bağcılardan bir arkadaşı gelip  Ahmet,can ve Mert'i almıştı. Merve köşedeki koltuğa gitti. herkese EFES almıştı yankı. Merve yankıdan bir de siga paketi alınca kaşlarımı çatarak ona baktım. Merve'ye "sigara mı içiyorsun?"dedim. kafa salladı ve bir tane yaktı. herkes EFES' lerini bitirince ikizlerden murat şişeyi ortaya koyarken Burak "hadi doğruluk cesaret"dedi. hepimiz dikleşip masaya yaklaştık. şişeyi çevirdim. bir tarafı cana bir tarafı Merve'ye gelmişti. can sordu "d/c?" dedi. Merve"d"dedi. canda "bize ilk çıka teklifini anlat"dedi. Merve gülüp kafa salladı "o zamanlar siz daha okula kayıt değildiniz. Tunç'u hatırlarsınız can dostum. onunla kantindeydik. kahve içiyorduk. o gün de okula bizim sınıfa bir çocuk gelmişti. ama şimdi Allah var çocuk taş. neyse işte tunç bu çocuğun konusunu açtı işte sence yakışıklı mı falan diye. bende 'yani tunç yalan yok çocuk yakışıklı. Allah sahibine bağışlasın.'demiştim.çocukta aslında arka masada beni dinliyormuş. bana gelip 'peki ya sahibimin sen olmasını istiyorsam' demişti. çocuğa bakıp  bakıp tunçla aynı anda yumruk atmıştık. o gün ilk teklifimdi."dedi. kıskanmıştım. neden öyle dedi ki. sonra şişeyi çevirdi. şişe bana ve yankıya geldi. ben soruyordum. o cesaret demişti.  ne diyeceğimi bulamamıştım. diğerlerine dönüp "ne yaptırayım"dedim. ikizler "telefonunu 5 dakika Merve'ye versin"dediler gülerek. Merve'de sırıtıp kafa salladı ve telefonu aldı. önce mesajları okudu. sonra İnstagrama girip bir fotoğraf paylaşıp altına 'hanımlar aslında ben gay'ım. yani erkeklerden hoşlanıyorum'yazıp bize gösterdi. biz katıla katıla gülerken telefonu bana verdi ve" son bir dakika eklemek istediğin şeyi ekle fotoğrafı istersen gönder ben karışmam"dedi. yankı bana "bak nolur gönderme tüm kariyerim çizilir. hesabımda hocalar falan da var bak lütfen.."dedi acıdım çocuğa. fotoğrafı sildim.  yankı telefonu alıp şişeyi çevirdi. Merve ve Burak arasında durdu. Merve cesaret dedi. Burak" şimdi gözlerini kapatacaksın. hepimiz seni dudağından öpeceğiz. eğer bizim kim olduğumuzu bulamazsan ceza olarak yanlış bildiğin kişi ile 1 dakika öpüşeceksin"dedi. Merve "hay şansıma sıçayım. yapmazsam ceza ne ?"dedi. Burak" telefon listene bakacağız"dedi. Merve hemen gözlerini kapattı. ilk Burak denedi. Merve "mm Burak ?"dedi. Burak doğru dedi. sonra can denedi Merve "can"dedi.  Burak gene doğru cevabını verdi. sıra yankı daydı. Merve yankıyı da bilince sadece murat ve ben kalmıştık. sıra bendeydi. Burak konuşmaya başladı" şimdi cevabını söyleme ikisi de öpünce söyle"dedi. Merve kafa salladı. ilk ben öptüm ardımdan ise murat. Merve "ilk öpen kişiden emin değilim"dedi. Burak tekrar öpmemi söyledi. tekrar öptüm. bu sefer dudaklarını yaladı. "ilk öpen kişi murat ikinci ise karan "dedi. Burak yanlış dedi. Merve "kimi öpüyorum şimdi?"dedi. Burak' ta"ilk karanın öpücüğünü tahmin ettin ve yanlış bildin. dolayısıyla karan"dedi. Merve bana ben Merve'ye döndüm.elimi yanağına koydum o da ellerini boynuma doladı. ona yaklaşıp narin ve yavaş bir şekilde öpüyordum. dudakları çok yumuşaktı. bu beni gittikçe tahrik ediyordu. öpüşüme öyle baştan çıkarıcı şekilde karşılık veriyordu ki aklımı başımdan alıyordu. süre dolunca ayrıldık. dudaklarının tadı mentol ve sigara karışımıydı. ayrıldıktan sonra o sigarasına devam ederken telefonu çaldı. kaşlarını çatıp cevapladı"ne istiyorsun!........ tamam... kes sesini geliyorum!"dedi. bize dönüp" beyler ben gidiyorum. keyfinize bakın. çıkarken kapıyı kilitleyin"dedi ve dışarı çıktı. bende saate baktım artık gitmem gerekiyordu. onlara dönüp" benim de gitmem gerek iyi akşamlar"dedim. aşağı indiğimde Merve motoruna binmişti onun yanına yaklaşıp "iyi akşamlar Merve"dedim. o da bana dönüp "teşekkürler. sana da iyi akşamlar " dedi ve gitti. bende arabama bindim ve kendi evime doğru yola çıktım. yarım saat sonra evime varmıştım. içeride gökhan vardı. ben girince "abi ne kadar merak ettim haberin var mı!!"dedi endişeyle.  omzuna elimi vurup "her şeyi anlatacağım bekle bir üstümü değiştireyim."dedim. bana bakıp kafa salladı. odama gidip üstümü değiştirdim. gözüm elimde ki eldivene takıldı. sanki o yokmuş gibi hissediyordum. yanma hissi ya da terleme hissi hiç yoktu. aklıma çatıda olan şeyler geldi. beni öpmüştü. dudaklarıma dokundum. kendimi şu an liseli ergenler gibi hissediyordum.  daha fazla odamda durmayarak aşağı indim ve olan biteni kısa bir özetle anlattım gökhan şaşkınlıkla "abi nasıl yani şimdi sen BLACK DRAGON üyesi misin"dedi. bende kafa salladım. gökhan merakla"abi dövmeye bakabilir miyim.." dedi. gülüp eldiveni çıkarttım. gökhan elimi tuttu ve yakından bakmaya başladı. bana dönüp "abi bu mürekkep özel. öyle sıradan değil. dokununca acı hissediyor musun?" diye sordu kafamı olumsuz olarak salladım. gökhan devam etti "abi elini sıksana bir ama elin düz olacak"dedi. dediğini yaptım anlamasam da. elimde ki dövme kayboldu. şaşkınlıkla elime baktım. gökhan heyecanla konuşmaya başladı"abi elini sıkınca mürekkep ve hücrelerin yer değiştiriyor. yani mürekkep alt derinin de altına geçiyor... waw bu.. bu cidden efsane!"dedi. gökhan dövme delisiydi. bu durum benim de hoşuma gitmişti yok olan dövme. cidden havalı. gökhan'a dönüp"ben yatıyorum sana iyi geceler"dedim ve yatağıma doğru gittim. yatağıma girdim. neden hala aklımda Merve vardı. onu sevmiyordum yada hoşlanmıyordum ama O BENİMDİ ...

buzlar kraliçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin