buzlar kraliçesi

Bölüm 25

kara şövalyenin ağzından

 merveyi tekrar görmek çok güzeldi. gece merve hayvanlar ile gelmeden önce karan mervenin eskiden bir katil yani kiralık katil olduğundan bahsetmişti. ben bunları zaten biliyordum. merve gelince ona bakmaya başladık. ben yanına gittim. belgelere bakmaya başladım. hayvanlar ile ilgiliydi. beni fark etti ama umursamadı. biraz daha baktım ve eski yerime geçtim. merve konuşmasını bitirince yankının sorduğu soru ile ona baktı. ellerini sıkıyordu. karana kısa bir bakış attı. merve ilk defa ben, özgür ve asil dışında birisine içini açmıştı ve karan onun güvenini kırmıştı. merveye göre güven her şeydi. güven yoksa gerisi umurunda değildi. bende onlara çok yanlış bir hata yaptığını söyledikten sonra mervenin yanına yani çatıya çıktım. ona "neden onlara gerçeği söylemedin. istersen bunu yapabilirdin.."dedim. o da karşıya bakarak "hayır zaten diğer çeteleri ve bölgeleri çok boşladım. benden uzaklaşmaları onların yararına."dedi. ayağa kalktı. odasına gitti. diğerleri peşinen giderken karan benim yanıma geldi. elleri ile başını sıvazlayarak "ben ne yapacağım.  onların en azından yankının bildiğini düşünmüştüm. ne yapacağım. kendimi nasıl affettiririm.. hiç bilmiyorum.."dedi. ona bakmadan "sen hiç bir şey yapamazsın. onun güveninin.. içinden geçtin. sen onun koşulsuz güvendiği 5 kişiden 3 sün. güven her şeydir onun için. eğer bir insana güvenmiyorsa onun için bitmiştir. umutsuz konuşmak istemiyorum ama.. şansın /5 yok gibi bir şey. şu andan sonra zor bir süreçtesin. belli onu seviyorsun. bu süreçte sana bakmaz,görmez, umursamaz ve benzeri şeyler. sabırlı ol. ona sakın çiçek çikolata veya oyuncak alma. onun istediği bir bilgisayar var. onu al ve onu yalnız bırak. listesinden bir kaç kişi silecektir. yemek için de olsa çağırma. bakma konuşma veya görme. bu süreçte merve kendi içerisinde bir karar verecek. eğer seni silerse -ki bu olası bir şey. o zaman tek şansın vicdana gelip seni affetmesini beklemek. ama eğer seni affederse bu olayın kapandığını düşünme. merve herkese sadece bir şans verir. bu şansı değerlendirmen lazım. zaten gitmeden önce size son bir iyilik yapar. benden bu kadar gerisini sen çözeceksin. şunu unutma! her zaman aklında bulunsun, merveyi her çözdüğünü düşündüğünde düğüm daha da değişik bir hal alacak. onu çözdüğünü düşünme"dedim ve kendi odama girdim. gitme sebebim özel nedenlerdi. merveyi hep izledim. her anında. ona karşı bir şeyler hissetmiyordum o benim küçük kız kardeşimdi. ona karşı aşırı korumacıyım. onu üzenler şu ana kadar yaşamadı. evet belki hepsini yok edemedim ama çoğu ertesi gün ölü olarak bulunur. sanki kendileri intihar etmiş gibi. bu şeyleri daha fazla düşünmemek için kendimi uykuya bıraktım..

karanın ağzından 

neden eve gelince bu olanlardan bahsettim bilmiyorum. sadece şoka girmiştim. çünkü benim miniğim çok şey yaşamıştı. beni nasıl affeder en ufak bir fikrim yok. sadece şu adamın dediklerini yapacağım. bunu yapmalıydım. son dediği cümle 'Merve'yi çözdüğünü düşünme, sen her çözdüğünü düşündüğünde düğüm daha değişik bir hal alacak.'  neden böyle bir şey demişti. merve sadece 5 kişiye mi güveniyordu. yanımda hareketlilik oluştu. oraya baktım. yankıya bakarak "neden böyle bir şey dedin?"dedim. sesim gözlerimin aksine sakin çıkmıştı. o da bana bakarak "ben.. bilmiyorum. bize de 'ben sizi korumak için kiralık katil oldum' demişti. bizi korumak mı?"dedi. canda "off keşke neden böyle olduğunu sorsaydık. bir şeyler daha olmalıydı."dedi. burakta "keşke öyle demeseydim.. sen kara sen ne öğrendin o adamdan?"dedi. bende "onu kendi haline bırakmalıymışız. istediği bir bilgisayar varmış onu alıp yemek için de olsa onunla iletişime geçmemeliymişiz. listeden bir kaç kişi silecekmiş. kendi içinde bir karar alacakmış. ya bizi silecek -ki bu olası bir ihtimal yada bizi affedecekmiş.  eğer bizi silerse vicdana gelmesini ve bizi affetmesini bekleyecekmişiz. herkese bir şans verirmiş. eğer affederse konunun burada kapanmadığını bilmemiz lazım. onu çözdüğümüzü düşünmemezi istiyor kara şövalye."dedim. hepsi sessiz kaldı. murat ve enis bir birlerini tamamlayarak "<murat> ama eğer o affetmezse <Enis> vicdana gelmez"dedi. demirde "çünkü o birini silerse o kişiyi bir daha affetmez. bu kim olursa olsun.."dedi. derin bir nefes aldım. ayağa kalktım ve aşağı indim. diğerleri de peşimden gelmişti. onlara "şimdi ben adamlarıma istediği bilgisayarı veya daha üst bir modelini almalarını söyleyeceğim. sonra onu hepimiz vereceğiz. yarın burada olur.."dedim. hepimiz odalarımıza çıktık. gözlerimi kapatarak derin bir uykuya daldım..