buzlar kraliçesi

Bölüm 14

38 saat sonra: karanın ağzından

saatler artık önemini yitirmişti. eve sadece üstümü değiştirmek için gitmiştim. artık uyanması lazımdı. eline kaydı gözlerim. hareket mi etmişti. şu an sadece ben ve çete vardık. diğerleri gitmişti. çete uyuyordu. eline daha dikkatli bakmaya başladım. evet parmağı hareket ediyordu. yankıları uyandırdım. can hemen doktoru çağırmaya gitti. amcam ve kuzenim uyanınca haber vermemi istemişti. amcamı aradım ve haber verdim. o sırada doktor gelmişti. içeri girdi. kontrollerini yaparken merve uyanmaya başladı. hemen  merti yani kuzenimi aradım. telefonu açınca dinlemeden "alo kuzen merve uyandı."dedim.  mert "kuzen şimdi geliyorum ama yanımda barışta var. bakıcısı izinli bu gün"dedi. bende tamam diyip kapattım. yaklaşık yarım saat sonra amcam ve kuzenim gelmişti. içeri girdik. çete bizim arkamızdaydı dolayısıyla gözükmüyorlardı. merve telaşla "çete nerede onlara bir şey mi oldu"dedi. çete sırayla arkamızdan çıkıp "bize ne ceza vericeksin"dediler. merve göz devirip yüzünü sıvazladı. sonra "geri zekalı bok kafalılar. ne cezası. ödüm bokuma karıştı size bir şey olacak diye"dedi. can yalakalık yaparak hemen merveye sarıldı. merve inledi. demir hemen canı çekti ve "olm sen mal mısın. hayır seni baba mı doğurdu. kızın sırtına mermi saplandı"dedi. o sırada elinde çikolata ile barış içeri girdi. merve ve barış biraz bakışıp ikisi de birbirlerin ismini söyledi "meyve" "barış" met barışa "babacım siz nereden tanışıyorsunuz"dedi. barış anlatmaya başladı. barış "hayi gecen gün bakıcım iye payka gitmiştik. o yün bakıcım biy adaym iye konuşmaya bayşlamıyştı. o yün iki adaym peyşime taykıylıp beyni kayçıymaya çayışmıştı. iyşte o adymları meyve aba döyvmüyştü. meyve aba o poyisler saya ne yaptı? < hani geçen gün bakıcım ile parka gelmiştik. bakıcım bir adamla konuşmaya başlamıştı. o gün iki adam beni kaçırmaya çalışmıştı. beni kurtaran merv ablaydı. merve abla o polisler sana ne yaptı?>"dedi. nasıl yani o kız merve miydi. yankı sinirle cevap verdi "1 hafta yattı çıktı. bu arada sana o konuda hala kızgınım. o kadar ısrar ettim. bizde bir şeyler yapar yanına gelirdik. özlemiştik içeridekileri. ama yok sen bizsiz girdin içeri"dedi. merve göz devirdi ve  barışın saçlarını karıştırdı.  mert şaşkınlıkla "ilk olarak oğlumu kurtardığın için ne kadar teşekkür etsem az ikinci olarak siz cidden içeri merve ile birlikte giremediğiniz için mi üzüldünüz"dedi. amcam hala şaşkın şaşkın bakarken merve "evet işte biz böyleyiz. millet içeri girmeye korkar bizi artık oradaki her polis tanır. bu arada yankı seninki dışarı çıkmış. benim içeri girdiğimi öğrenince suçunu itiraf edip tekrar içeri girdi ruh hastası"dedi. amcam şoktan yeni  çıkmış sesi ile "yan şimdi barışı merve kurtarıyor. adamları dövdü diye hapse giriyor. sizde onunla birlikte giremediniz diye üzülüyorsunuz. adamın biri de merve içeri girdi diye tekrar içeri giriyor buraya kadar doğrumu."dedi. ikilerden murat "evet doğru ama o adamları dövmemişti. tipinde değişiklikler yaparak burnunu yok etmişti."dedi. herkes merveye dehşet içinde bakarken ben mervenin yanına gittim ve "bakmayın çakıl taşıma öyle. çocuklara karşı zaafı olması onun suçu değil"dedim. merve bana baktı. minik bir tebessüm yollayıp diğerlerine döndü ve dudağını büzerek kafa salladı. sonra devam etti "ya ben buradan ne zaman çıkıcam. canım sıkıldı. evde devam etsek tedaviye.  hem ben aslanımı özledim"dedi. amcam "aslanım derken ciddi ciddi aslan olmadığını umuyorum. ayrıca tedavine evde devam etmek şartı ile çıkabilirsin"dedi. enis ve demir "abi sen şimdi bu kızın normal olduğuna ve küçük bir köpeğe 'aslan' diye isim taktığını düşünmemişsindir."dediler. amcam emin olmak ister gibi bize bakınca kafa salladık. ben devam ettim "hatta sadece aslan da değil. simsiyah bir leopar, beyaz kaplan ve devasa bir aslanı var. gerçi leopar ve kaplanı ikizlere verdi"dedim. merve devam etti "isterseniz yani işiniz yoksa sizde gelin bizimle tanışın onlarla "dedi. diğerleri de onaylayınca amcam ve mert bakışıp kafa salladılar.