sonunda eve varmıştık. eve girdikten sonra karan bey tam gidecekti ki ona dönüp"karan bey saat bayağı geç oldu isterseniz bu gece burada kalın?"dedim. bizimkiler de kafa salladı. karan bey kararsız kalsa da kafa salladı ve bize doğru geldi. içeri geçtik. bizden sonra gelen can" ben geldim. kraliçem ben açım"dedi. ona dönüp" normalde mutfak orada derdim ama acıdım. başka aç olan varmı?"dedim. herkes elini kaldırınca kafa salladım mutfağa geçiyordum ki kapı açıldı ardından da içeri yağız girdi. bana dönüp"ben geldim kraliçem."dedi ve kızacağımı bildiği için hemen sarıldı ve bizimkilere döndü"bu gece burada mısınız?"dedi. ben sadece göz devirip mutfağa gittim. sonra aklıma yemek gelmedi. salona dönüp "yemek ne istersiniz?"dedim. cenk "çorba"derken yağız "köfte patates"dedi. ikizler"italyan makarnası..."dediler. demir ve enis de "kafana göre takıl"dediler. kafa sallayıp mutfaktaki dolaptan daha önce yaptığım köfteleri çıkarttım ve kızartmaya başladım. makarnanın da sosunu hazırlarken aniden belime kollar dolandı. baktığımda bu gelen yankıydı. yankıya dönüp hoş geldin psikopatım"dedim. o da aynı şekilde "hoş bulduk kraliçem"dedi. sonra durdu "bu davarlar neden sana yardım etmiyor"dedi ve eline her zaman yanında taşıdığı beyzbol sopasını aldı ve salona gitti. yaklaşık beş dakika sonra sırıtan karan bey ve yankı ardından ise somurtan çete geldi. yankıya dönüp"teşekkürler piskopatım"dedim ardından çeteye dönüp"çete beni dinle: ikizler gidin masayı hazırlayın can demir ve enis sizde bana yardım edin demir köfte sende, enis makarnaya bak, can patates kızartacaksın"dedim. hepsi kafa sallarken sırıtan ikiliye "burada fazlalık yapmayın salona gidin filim hazırlayın ama önce karan beye odasını göster"dedim. psikopat tam itiraz edecekken"hemen!"dedim. kafa sallayıp çıktılar. yarım saat sonra her şey hazırdı. masaya geçip oturduk demir konuşmaya başladı" kraliçem itirazım var! neden biz sana yardım ederken karan bey ve yankı psikopatı oturdu!..."dedi. bende ona bakıp" 1. karan bey misafir 2. yiyosa ona yemek yaptırmaya çalış ayrıca el lezzeti kesinlikle sıfır 3. seninle daha barışmadım"dedim ve yemeğime döndüm. yankıda o sırada elindeki her şeyi bırakıp bana döndü. ardından sinirle "neden sinirlendirdiler seni gene?!"dedi. bende " tamam bir sakin ol önemli bir şey değil"dedim. yankı da karşılık olarak"yalan söyleme eğer önemsiz olsaydı çoktan affetmiştin"dedi. bende " tamam belki biraz üzülmüş olabilirim ama yemekten sonra onları zaten affetmeyi düşünüyordum"dedim. buna karşılık kafa sallayıp önüne döndü. sakin ve sessizce yemeklerimizi yerken aniden enis" psikopat ve buzlar kraliçesi planlama işini ne yapacağız."dedi demir devam etti"ali işini de unutmayalım"dedi. yankı ile bakıştık ve arkamıza yaslandık. yankı konuşmaya başladı"ali olayını bilmiyorum ama planlama yapmamız lazım. öğrendiklerime göre yakında kraliçeyi kaçıracaklarmış ve onu bulamayacağımız bir yere götüreceklermiş. karşılığında da kraliçem senin şu QRSTA cihazını isteyeceklermiş zaten gerisini biliyoruz bizi tamamen silecekler"dedi. aklıma pencereler geldi" bence bunu burada konuşmayalım etrafı kontrol etmedik"dedim. ayağa kalkarken onlara afiet olsun dedikten sonra yavaş adımlarla siyah demir kapıya doğru ilerledim. kapıyı açtım arkama baktım bizimkilerde peşimizden geliyordu ama karan bey sadece bakıyordu. yankı da durdu bana baktı kafa salladım. arkasını dönüp "karan bey sizde gelin burada durmanız güvenli olmaz"dedi. o da kafa salladı ve bizimle birlikte geldi. alt kat evin aksine daha korkutucu ve karanlıktı duvarlarda silahlar, baltalar, çakılar, muşta,tabanca,ılı.,mızrak tarzı şeyler vardı.. duvarlarda graviti ve kafatası işlemeleri vardı.cam bir duvar ile ayırdığımız sim siyah duvarlı yerler kan kırmızısı bir bölme vardı ve oraya sadece ben ve yankı girebiliyordu. oyun oynamak için plastation ve benzeri oyun alanları vardı. genelde toplantıları yaptığımız yere geldik. herkes yerlerine oturdu ben ise sadece yankının arkasında ellerim arkada bekliyordum. yankı konuşmaya başladı"evet beyler hoş geldiniz"dedi. bana baktı ve devam etti. "ilk önce ali konusunu anlatın."dedi demir söz istedi. yankı kafasını sallayınca "patron aslında bunu lider buldu ve bize anlattı bence haklı. çeteye zaten yeni gelmişti ve geldiğinden beri biz ne yaparsak haberleri oluyor. ayrıca üstünde CPS cihazı ve dinleme cihazı var. her zaman neden aynı gömleği giydiğini sormuştuk. liderin açıklamasına göre gömleğin en üst düğmesinde mikro kamera var. bunlara ilk başta inanmadık ama lider onların hepsinin iz sürücüsünü bulunca inandık"dedi. yankı bana döndü"doğru mu lider?" başımı salladım ve konuşmaya başladım"aynen öyle zaten il başta çeteye gelmesinden de şüphelenmiştim. suratındaki o kesiklerin..."dedim ve durup bıçaklara bakmaya başladım en sonunda bir bıçağı bulup aldım ve yanlarına gittim. "bilinçli ve iyi bir bıçakla yapılmıştı ki zaten bu durumdan şüphelendiğimi sana söylemiştim.."dedim ve arkasındaki yerimi aldım. bıçağı isteyince ona bıçağı uzattım. bana dönüp " alinin yüzünü ve bıçağın karşılaştırmasını yap."dedi. hızlıca kafa sallayıp köşede ki masama gittim ve bir kaç kod dan sonra bunu büyük ekrana yansıttım. ardından da bıçak özelliklerini çıkarttım. onları da yansıtıp geri yerime geçtim. tam karşımızdaki duvar aslında bizim bir şeyleri yansıtmak için kullandığımız dev ekrandı. lider bana baktı ve "aferin lider."dedi. sadece kafa salladım. yankı devam etti"şimdi planlamaya geçelim. ali konusunu kapatalım güzelce dövün bir kaç kesik atın ve turgutların kapısının önüne atın."dedi. can şaşkınlıkla konuştu"turgutların adamı olduğunu nereden anladın patron?"dedi. bende göz devirip bilgisayardan karnını net ledim hemen bilgiler sıralanmaya başlamıştı. konuşmaya başladım" ilk olarak ancak bir adam bu kadar salak olabilir çünkü vericileri bile saklamamış ikincisi karnında dövme var. giydiği gömlek hem üstüne yapışıyor hem de içini gösteriyor."dedim. hepsi bana dönüp aynı anda "ne yani sen onun karın kaslarına mı baktın!!"dediler. aynı şekilde göz devirip karnımı açtım ve "gerek yok aynısından bende de var"dedim. ardından "ayrıca şu an konu benim alinin karın kaslarına bakmam veya bakmamam değil. diğer çeteleri en yapacağız?"dedim. hemen kendilerine gelip sakinleştiler. yankı" dediğim gibi amaçları seni kaçırmak. sen ne yapmak istersin?"dedi. aklımda bir şey vardı. daha detaylı düşünmeye başladım. bizimkilere döndüm. ardından da"aklımda bir şey var ama kabul etmeyeceksiniz"dedim. yankı"anlat sen bakarız duruma göre"dedi bende anlatmaya başladım. "aten eğer senin dediğin gibi ise kaçırırlar. bırakalım kaçırsınlar. zaten akıllarına direk sizin beni bulmak için çalışmalar yapacağınız gelir. ama siz beni bulmaya çalışmak yerine müttefik çetelerle ve benim çetelerim ile turgutun ve diğer çetelerin mekanları patlatın. zaten bana fazla bir zarar veremezler. patronun öfkesini biliyorlar. sadece beni kaçırmalarını sağlayalım."dedim. yankı" ah benim akıllı kardeşim beni nasılda iyi tanıyor. bok yaparsın öyle şeyi.. peki başka fikri olan"dedi. buna sinirlenmiştim. ona dönüp" farklı bir fikrin olursa söylersin"dedim ve sadece bana ve yankıya özgü yere geldim kıyafetlerimi değiştirdikten sonra ellerime siyah sargımı sardım. özel yapılmış olan kum torbasından sinirimi çıkartmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buzlar kraliçesi
Genç Kurgudışarıda devam eden bir hayat, içinde ise kalbi duran küçük bir kız çocuğu vardı... O yalnızdı. çevresinde ki herkesin içinde yapa yalnız... O acımasızdı. ona sahip çıkan çeteleri ve hayatına yeni dahil olmuş onun kadar karanlık bir adam vardı...