BÖLÜM 32: Herkes Bir Gün Gider

85 13 3
                                    

Selam.
Vee yine ben geldim. Dersten arttırdığım zamanla geldim ve karşınızdayım...
Bu bölümde Beste çok üzülecek. Ne yapalım hayat,diyecez. Hadi bakalım bölüme geçelim.

Bu sabahta mesajlarla uyandım. Off ya valla hepsinin numarasını engelliyesim var ama neysee.

Telefonuma gelen mesajlar,
Kıvırcığım kişisi sizi 'Ateş Böceği' grubuna ekledi.

Kıvırcığım: Selam. Dün bana yaptığınız sürprize o kadar sevindim ki bugün hepinizi bizim her zaman ki kafede saat 14.00' da benden ağırlıyorum. Hadi yine iyisiniz.

Bu neydi şimdi yaa? Off ben bir haftasonu da böyle rahat rahat uyayamıyacak mıyım? Bu arada Kıvırcığımı tahmin etmişsinizdir ki Ela.

Yataktan zar zor kalktım. Saat daha 10'du. Pijamalarımla içeri geçtim. Annem evdeydi. Şaşırdım çünkü bana toplantısı olacağını söylemişti.

"Anne evdesin, hani bugün toplantın vardı?"

"İnsan bi önce günaydın der."
Gözlerimi devirdim. O ise beni eleştirmeye devam etti.

"Hem sen pijamalarınla mısın hala?"
Artık cevap vermem gerekiyodu galiba.

"Günaydın anne."
Nezaketimden hoşlanmış olacak ki bana cevap verdi.

"Evet bugün toplantım vardı ama iptal edildi."

Başımla onayladım ve üstümü değiştirmek üzere odama gittim.
Hala tam uyanmış değildim. Bu yürüyüşümden de belli oluyordu.

Ama giyinirken bi canlandım. Bi çırpıda giyinmeye başladım. Neredeyse sonbahar gelmişti artık. Havada yağmur yağacağa benziyo. En iyisi kalın bir şeyler giymek.
(Bestenin giydikleri:
Boyunlu lacivert siyah çizgili bir kazak. Altına siyah dar paça pantolon. Altına siyah sporlarım. Vee üzgünüm ki şapkamı takamıycam. Bu yüzden de saçımı yukardan topuz yaptım.)

Aynadan baktım. Olmuştu ya.
Odadan çıktım. Annem kahvaltı hazırlamıştı. Aslıyı göremedim. Evde sadece benle annem vardık.

"Anne Aslı nerde?"

"Arkadaşlarıyla buluşacakmış."
Konusu açılmışken söyliyeyim bari.
"Ben de çıkıyorum ha."

Aniden kaşları çatıldı.
"Aaa sen nereye kızım."

"Bende arkadaşlarımla buluşacam."
İstemsizce onayladı.

Kahvaltım bitince odamdan çantamı aldım ve çıktım.
Asansörde kulaklığımı taktım. Bu şarkıya bayılıyorum.

Hevesim yok ama derdim çok
Kalmadı bak hiç halim yok
Halimi sor ama galiba zor
Sarmadı sanırım bu boktan yol.

Asansörden indim. Tam karşıda merdivenlerde oturan Keremi gördüm.(Keremin giydikleri:kalın gözüken siyah bir kazak, deri bir ceket ve siyah bir pantolon.)

  Birini mi bekliyordu acaba.
Tabiki o da geliyordu cafeye. Onun dalgalarıyla hiç uğraşamıyacam. Başımı önüme eğicem. Kulaklıklarımla sanki onu hiç görmemiş gibi yanından geçip gidecem.

Dediğimi yaptım. Yanından geçiyodum ki kafasını kaldırıp bana baktığını hatta sonra da ayağıya kalktığını gördüm. Çok korktum. Ama hızlıca ondan kaçarcasına yürüdüm.

Arkamdan koştu ve ve biri beni kolumdan tutup kendine çevirdi ve tabiki bu kişi Keremdi.

"Ahh Kerem ne yapıyorsun."
Tabii hiç bir şey bilmiyormuş gibi

İşe yaramıştı. Hiç bir şey bilmediğime inanmıştı ki kolumu bıraktı.

"Özür dilerim Beste. Ben sadece cafeye gitmek için seni bekliyodum da beraber gideriz diye."

Vaaaay vaaaay o özür mü diledi hem hemde dalga geçmeden. Ve ve beni götüreceğini söyledi.
Ama ben ön yargılı davranmışım.

"Tamam olur. Bu arada özrün de kabul."

Yüz ifadesi değişmedi. Birlikte arabaya doğru yürüdük. Kulaklığım hala kulağımdaydı.

"Ne dinliyosun sen öyle."

"Sanane"
Bir şey demedi. Belli ki Kerem değişmişti.

Arabaya bindik. Keremin hemen yanındaydım.

"Beste dün Elaya aldığın hediye çok güzeldi valla kırk yıl düşünsem aklıma gelmez."

Bu beni gülümsetti.
Biraz yol almıştık ki annem aradı.

"Efendim anne"

"Kızım şey olmuş şeyy"
Sesi ağlamaklıydı

"Anne anlatsana ne olmuş?"
Ağlamaya devam ediyordu.

"Be-Beste baban baban ölmüş"
Ondan sonra tek hatırladığım benim çığlık atmam ve Keremin arabayı kenara çekmesi.

Bir bölümün daha sonuna geldik.
Hepinize iyi günler dilerim.

Kaçan KovalanırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin