Kimsin? [Yarı Texting]

¿1

Yanımda oturan Doğu'yu  dürttüm. "Doğu kalk kantine gidiyoruz."

Gözlerini devirip yüzünü buruşturdu. "Hiç rica da etmiyorsun ben belki gelmek istemiyorum?"

"Gel hadi çikolata alacağım sana."

Şuan gözlerinin parladığında yemin edebilirim.

"Ayıp ediyorsun Gülüm sen istersin de ben gelmem mi? " Kolumdan tutup sınıftan çıkarttı beni. Kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. Kafamı omzuna yasladım ve yavaş yavaş yürümeye başladık. Merdivenlere geldiğimizde Mustafa'yı görmemle yüzümü buruşturdum. Her tenefüs yılışık gibi bana yavşıyordu çünkü. Tam yanımıza geliyordu ki Doğu eliyle dur işareti yaptı.

"Bak Mustafa Gül'üme yavşama bu tenefüs çünkü seni dövmek için aşırı üşeniyorum. Şimdi ne yap biliyor musun?"

Mustafa piç smile attığında eliyle saçlarını düzeltti aynı anda. Bu salak böyle çekici olduğunu düşünüyordu galiba.

"Ne yapayım Doğucuğuumm?" İğrenircesine bana döndü Doğu.

"Galiba adımdan soğudum. " Beni kendine daha çok çekti ve boşta kalan eliyle hafifçe Mustafa'nın omzundan itti.

"Siktir git. " Doğu ile ben gülerken Mustafa bozulup gitmişti. Tam merdivenden iniyorken Doğu durdu.

"Lan telefonumu sınıfta unuttum alıp geliyorum bekle."

Daha cevap veremeden uçmuştu bile. Sıkıntıyla merdivene yaslandım ve ayakkabılarımı incelemeye başladım. Önümde biri durduğunda dikkat etmedim ve ona bakmadım. Bir öksürük sesi duyunca başımı kaldırdım. Batıkan. Soğuk nevale Batıkan. Doğukan'ın ikizi olan ama hiç benzemeyen Batıkan.

"Buyur Batı?"

"Doğu nerde onu sorucaktım." Duvara daha çok yaslandım ve elimi cebime soktum.

"Kantine inecektik şimdi ama gerizekalı telefonunu sınıfta unutmuş onu almaya gitti gelir birazdan. "

Cevap vermedi ve benim gibi duvara yaslandı. Soğuk nevale diye boşuna demiyorum ben. Yanımıza deli dana gibi koşturan Doğu'yu gördüğümde güldüm.

"Bir saattir alamadın mı telefonunu Doğu?" Soğuk nevale konuştu. Doğu elini ensesine attı ve gözlerini kaçırdı.

"Başka bir işim daha vardı da." Batıkan Doğukan'ın önüne geçti.

"Çıkışta çantamı alsana sen işlerim var benim. Bizimkileri de idare et."

Doğu derince bir 'off' çektiğinde güldüm.
"Ulan Batı bıktım lan seni idare etmekten."

Batı boş boş baktığında Doğu omzundan itti. "Tamam lan siktir git idare ederim seni."

Batı bir şey demeyip gitti yanımızdan. Doğu'nun koluna girdim ve merdivenlerden inmeye devam ettik.

"Senin bu soğuk nevale ikizin ne gıcık bir şey."

"Kanka annemle babam yaparken bana daha çok odaklandılar galiba ondandır."

Koluna vurdum ve güldüm. "Sen deme öyle şeyler ikizin o senin ikizin ikizin."

"Yenge o senin yengen yengen. " Aşk-ı Memnu'daki Adnan'ı taklit ettiğinde kahkaha atmıştım.

Kantine geldiğimizde neredeyse boştu. Kahve ve çikolata alıp boş masalardan birine oturduk.

"Gül'üm ya başım ağrımaya başladı. "

Dudaklarını sarkıttı ve başını masaya dayadı.

"Çok mu ağrıyor?" Başını aşağı yukarı salladı. Ben de dudaklarımı sarkıttım.

"Eve gitsen ya sen? "

"Yok ya istemiyorum." Sarılıdım beline ve yanağını öptüm.

"Ya Doğu bak kötü gözüküyorsun betin benzin attı hadi git sen eve. Hatta ben de geleyim seninle."

"Gerek yok Gül." Ağrıdan yüzünü buruşturduğunda ben de buruşturdum.

"Bekle burda çantalarımızı alıp geliyorum."

Hızlıca kalktım ve koşarak sınıfa çıktım. İkimizin çantasını aldım ve sınıftan çıktım aynı hızla. İnerken Batı'yı görmemle önünde dikildim.

"Doğu'nun başı ağrıyor Batı biz çıkıyoruz okuldan haberin olsun."

Ensesini kaşıdı ve etrafa baktıktan sonra bana döndü tekrar. "Benim çantamı da alın."

Güldüm ve bir adım daha yaklaştım.

"Bizim oralarda bir laf var bilir misin?"

Sıkılganca baktıktan sonra cevap vermeyeceğini anladım.

"Nah!"

Batı'yı gerimde bırakıp kantine indim. Doğu kafasını masaya koymuş uyuyordu galiba. Yanına ilerledim ve kolundan dürttüm.

"Doğu'm kalk hadi gidiyoruz." Gözlerini yavaşça açtı ve itiraz etmeyip kalktı. Gerçekten başı fena ağrıyordu galiba. Koluna girdim ve kantinden çıktık. Okuldan çıktığımızda yavaş adımlarla yürüyorduk. Dolmuş durağına geldiğimizde oturttum onu. Ne? Taksiye para verecek kadar zengin değilim. Şansımıza dolmuş geldiğinde Doğu'yu kaldırdım ve dolmuşa bindirdim. İkimiz içinde kart bastığımda ben de yanına oturdum. Başını omzuma yasladı ve gözlerini kapattı. Ben de saçlarını okşadım.

Evlerinin önünde durduğunda düğmeye bastım ve dolmuş durdu. Doğu'yi kaldırdım ve dolmuştan indik. Evlerinin önüne geldiğimizde zile bastım ve beklemeye başladım.

Kapıyı Meltem teyze açtığında şaşırmıştı. "Noldu kızım?"

"Meltem teyze Doğu'nun başı çok ağrıyordu ben de eve getirdim onu. Siz ne yapacağınızı bilirsiniz." Yaklaştı ve Doğu'nun koluna girdi. Baktığımda daha da kötüleşmişti. Ayakta durmaya mecali yok gibiydi. Dudağımı sarkıttım ve son defa sarılıp el salladım.

"Sağol kızım ama keşke arasaydınız beni gelip alırdım."

"O an aklıma gelmedi Meltem teyze ya."

Kolumu okşadı ve gülümsedi. "Sağol kızım sen okula dönecek misin?"

"Yok ya keyfim kaçtı zaten. Doğu iyi olduğunda mesaj atsın aklım kalmasın."

"Tamam kızım sağol tekrar."

Kapıyı kapatıp içeri girdiklerinde ben de iki sokak yukarıdaki evime yürümeye başladım.

5 dakikada eve geldiğimde anahtarla kapıyı açıp eve girdim. Annem ve babam çalıştığından ev boştu. Odama çıktığımda çantamı yatağa attım ve üzerimi değiştirdim. Ayıcıklı pijamami giyip yatağa zıpladım. Telefonumu sarja taktım ve çantamdan okuduğum kitabı çıkarttım. Kaldığım sayfayı açtığımda içinden pembe bir post-it kağıdı düştü. Elime alıp baktığımda 'yok artık' dedim.

Kâğıtta birinin numarası yazıyordu ve altında da 'Bul beni güzelim<3' yazıyordu.

Güldüm ve telefonumu elime aldım. Şimdi niye abaza gibi yazıyorsun demeyin. Sıkılıyorum ve eğlenmem lazım. Numarasını kaydettim ve whatsApp'a girdim. Çevrimiçi olduğunu gördüğümde hemen yazdım.

Gül: kimsin sen yavşak?

¿: Asıl sen kimsin sen mesaj attın?

Gül: Bak çocuk oynama benle!

¿: Psikopat mısın lan sen ne diyosun?

Gül: Kitabımın arasındaki post-it kağıdında senin numaran yazıyor ve altında da "Bul beni güzelim <3" yazıyor. Ne düşünmeliyim?

¿: Bana yazmak için güzel bahane ama yemedim be...

Gül: Ben senin amk

Heyyoo yeni kurguuuu :*