Herkese merhaba, hatırlatmam gereken bir kısım var. Sehun işaret dilini kullandığı için onun olduğu diyaloglarda " 》" bu işaret olacaktır. iyi okumalar.
KİM KAİ
-"Eğer soğuk kahve içmek istiyorsan soğuk kahve almalısın. Sıcak olanı alıp soğutmana gerek yok. Artık böyle şeyler üretimde."
Gözlerimi yarım saattir izlediğim önümdeki kutu kahveden ukalaca mırıldanan Chanyeol'e çevirdim.
-"Sen önündeki bilmişlik içeceğini bitirdiğine göre ben kahvemi içmesem de olur."
Chanyeol önündeki notları çantasına yerleştirilen bir kahkaha patlattı.
-"Dostum en azından espri ayarların hala sağlam test 1,2.."
Günlerdir Sehundan ses yoktu. Okulda da görmüyordum. Bir haberde duymuyordum üstelik.
Chanyeol'e olanlardan bahsetmemiştim. Bu yüzden bana içten içe kırıldığını biliyordum ama endişesi yüzünden yanımdan ayrılmıyordu. O ve Luhan benim ailemdi. Her halime rağmen. Luhan'ı düşünmemle kafenin kapısından girmesi bir oldu. Arkasından da Kyung soo geliyordu. Son zamanlarda ayrılmaz ikili olmuşlardı. Bize doğru yürürlerken gerilmeden duramıyordum.O bücüre sormak istiyordum.Abin nerede?Mutlu mu?Onu görür görmez o tatlı yüzünü dağıtmam için bir nedeni var mı?
Gibi çılgın sorular zihnimi doldururken masaya oturmuşlardı bile.
Soo, Luhan'ı ele geçirmeyi başarmıştı ama bana hala mesafeli davranıyordu. Onlar Chanyeolle bir şeyler hakkında konuşurken ben telefonumla uğaşıyordum.
-"Hey sana diyoruz Hyung."
Luhan elini önümde sallarken ne var der gibi ona bakıyordum.
-"Akşam diyoruz FİFA 2020 oynayalım mı Soo'larda?"
-"Tamam."
Kyung soolarda lafını duyar duymaz evet demiştim. Çünkü geri kalan hiç bir şey önemli değildi.
Akşam tüm yakışıklılığımla onların kapısında beklerken Chanyeol aldığımız atıştırmalıkları arabadan çıkartıyordu.
-"Kai neden sende narin kollarını kaldırıp bana yardım etmiyorsun üstelik bu süs, bir oyun gecesi için fazla değil mi?"
-"Değil." deyip daha fazla dayanamadan zile bastım.
İçeri girip Soo'nun odasına doğru temkinli adımlarla çıkarken poşetleri hizmetliye vermiş olan Chanyeol arkamdan konuşuyordu.
-"Eve baya hakimsiniz Beyefendi. Acelene bakacak olursak maç yapmak için baya sabırsızsın."
Soo 'nun odasına girene kadar her hangi bir kapıdan çıkar umuduyla evin her yerinde göz gezdiriyordum ama varlığından bir eser yoktu.
Gergindim.
Onu gördüğümde ne diyecektim ki ne yapacaktım?
Daha fazla bu strese dayanamayıp Soo'ya sordum.
-" Sehun yok mu?"
Başını cdlerin arasından kaldıran Soo manidar bir bakışla bana uzun uzun baktı ve yaptığı işe geri döndü.
-"Sehun şehir dışında iki haftadır yok bilmiyor muydun?"
Yaşadığım şokla bir an duraksadım.
-"Neden?"
Duraksama sırası Soo'daydı.
Mırıldanıyor gibiydi ama onu duyabildim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Obsession
FanfictionKampüs yavaş yavaş yağmurdan koşturarak kaçan öğrenciler tarafından hareketlenmeye başlamıştı. Tam o anda telaşlı bir şekilde bana doğru gelen kişiyi fark ettim. Nefes nefeseydi. - S-Sehun... Dudaklarından dökülen ismimle kalbimdeki zincirlerin dah...