22. Bölüm

192 23 14
                                    

KİM JONGİN

- " Ah dostum, Bayan Kim aşağı katta ufak bir spor odası var dediğinde gerçekten ufak bir oda sanmıştım baban formunu bu sayede koruyor olmalı."

Chanyeol boks eldivenlerini giymiş çuvalı yumruklarken bende odayı bir uçtan diğer ucu kaplayan aynalara bakarak ağırlık çalışıyordum.

Kaşımdaki yara iyileşmeye yüz
tutmuş olsa da aynaya her bakışımda bana onu hatırlatıyordu. Ama garip bir şekilde kızgın hissetmiyordum. O gün yediğim yumruk beni oldukça sakinleştirmeyi başarmıştı.

Yansımamla göz göze gelip sordum.

- " Kim o çocuk?"

Chanyeol üstüne alınıp cevap vermekte gecikmemişti.

- " Kim kim? Aa, şu seni fena halde benzeten çocuk mu?"

Her seferinde bunu belirtmekten keyif aldığı yüz ifadesinden anlaşılıyordu.

- " Tamam tamam bana öldürecekmiş gibi bakmayı kes. Sehun... Bay ve Bayan Oh'un büyük oğlu. Küçük olanı zaten Baekhyun öldürmeye çalışırken görmüş olmalısın. Tanrım onun ismini söylemek bile beni sinirlendiriyor!"

Sinirlendiği belliydi çünkü boks torbasını parçalarcasına sertleşmişti vuruşları.

- " İstersen babana onu şikayet edebilirsin. Biliyorsun şirketleri birleştirmek üzereler ve Bay Kim biricik oğlunun yakışıklı yüzünü bu hale getiren bir adamla iş birliği yapmak istemez."

- " Hiç sanmıyorum. Şu sıralar seve seve kabul eder bu anlaşmayı."

- " Yapma Kai baban harika bir adam."

Benden başka herkes onun harika olduğu konusunda hem fikirdi. Çünkü benden başka herkese oldukça iyi davranıyordu.

- " Bence bu konu hakkında daha fazla konuşmayalım."

- " Akşam Oh'ların evindeki yemeğe
gidecek misin?"

- " Beni davet eden oldu mu ki?"

- " Kai sen bu ailenin tek varisisin. Bence bazı haklara doğuştan sahipsin."

Aynada ki yansımama bakarak mırıldandım.

- " Haklısın. Belki de gidip duruma bir bakmalıyım."

Chanyeol eldivenleri çıkarıp başıyla onaylayarak benimle birlikte odadan hızla çıktı kısa bir vedalaşmanın ardından üstüme hızla bir şeyler geçirdim ve evden çıktım.

Arabaya doğru hızlı adımlarla yürürken babamın vereceği tepkiyi merak ediyordum.

Hareket etmek üzerelerken kapıyı açtım ve arabaya bindim. Benim ani hareketim üzerine şaşkın bir şekilde yüzüme baktı.

- " Ben... Şey... isterseniz inebilirim."

Onun gözlerine baktığımda bütün cesaretim kayboluyordu. Bana bunu yapmayı başarabilen tek insandı. Aynı zaman da beni sevmesini istediğim tek insan.

Bayan Hei beni kurtaracak cümleyi kurdu.

- " Hayır Kai kimse arabadan inmiyor tabiki bizimle bilikte geliyorsun."

Babam nihayet gözlerini üzerimden çekip arkasına yaslandı.
Araba durduğunda ancak fark ettim geldiğimizi. Yol boyu manzaraya bakmama rağmen aslında görmüyordum. Az sonra onu görecek olmam şimdiden neşemi yerine getirmişti. Muhtemelen ortak olmak üzere oldukları ailenin varisi olduğumdan haberi yoktu. Yoksa ne cesaret.

Tanrım belkide yine de vururdu.

Heybetli malikanenin kapıları açılırken Bay ve Bayan Oh gülümseyen yüzlerle bizi karşıladı.

Secret ObsessionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin