32.Bölüm

196 9 3
                                    


PARK CHANYEOL


-"Heyy eğleniyor musunuz?" Kai elindeki bira bardağıyla sallanırken bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım.

Yüksek müzik yüzünden onu duymakta güçlük çekiyordum daha geleli 1 saat olmamıştı ama o çoktan sarhoş olmuştu. Luhan, ben ve okuldan birkaç arkadaş sohbet etmeye çalışıyorduk.

 -"Kai hızlı gidiyorsun yavaşla."

-"Harika hissediyorum. Çok iyi çalıyor."

-"Sen bu tarz müzikten nefret edersin." Tavırları içimdeki göz devirme isteğini tetikliyordu. Omuzlarını silkti.

-"Olsun artık seviyorum."

Elindeki bardağını işaret ederek, "ister misin?" diye sordu

-"Almayım birilerinin seni toparlaması lazım."

Luhan'a dönüp "Nerede kaldılar?" diye sordum. " Kai iyice sarhoş olmadan gelmesi lazım yoksa yine kendini rezil edecek. Artık üstüne mi kusar ne yapar bilmiyorum."

-"O iş bende Hyung endişelenme Soo'nun ikna etme teknikleri çok etkileyici olabiliyor."

-"Bilmez miyim her halinden belli oluyor." diyerek saçlarını karıştırdım. Gözleri uzakta bir noktada takılı kaldı bende başımı o tarafa çevirdim. Kai yine birinin kız arkadaşıyla dans ediyordu ama sevgilisi ortalarda görünmüyordu.  Luhan onu işaret ederek;

-" Bu çocuk resmen serseri bir mayın."  dedi ve bende ekledim.

-" Bu gece patlayacak orası kesin! Sadece ne zaman ve tam olarak kimin elinde kalacak, yani biz gecenin sonunda kime dalacağız onu merak ediyorum."

Birden omuzunda bir el hissettim kulağıma eğildi ve "Neyi merak ediyorsun beni mi?" diye sordu.

Sesin sahibini kokusundan tanımıştım aslında Baekhyun karşıya Luhan'ın yanına geçerken çok sağlıklı görünüyordu. Simsiyah giyinmişti saçlarını tarayış şekli yarasını kapatmıştı. Gözlerine belli belirsiz sürme çekmişti genelde böyle özel günlerde oldukça gözde oluyordu.

Oyununa oyunla karşılık verdim ona doğru eğilip;

-" Evet çok merak ettim. Nasılsın?" deyip ilgili gözlerle baktım. 

Şüpheyle beni süzdükten sonra Luhan'a dönüp, "İçecek bir şeyler alıp geliyorum." dedi.

Ben ondan önce davranıp;

-"Bekle bende bir şeyler alacağım sana da alırım şimdi zaten yaralısın seni görmezlerse üzerine basarlar falan."

Bakışları tekrar beni öldürecek kıvama gelmişken arkama bakmadan bara gittim.

-" İki tane bira alabilir miyim?"

-"Bana da bir tane viski."

Baekhyun'un sesini duyar duymaz o tarafa döndüm. Yüzüme bakmadan konuştu.

-"Bira sevmem. Sende  neyi sevip neyi sevmediğimi bilecek kadar tanımıyorsun beni."

Haklıydı. Durdum ve yüzüne baktım hakkında gerçekten çok az şey biliyordum.

-"En sevdiğin renk?"

-"Ne?"

-"Seni tanımaya çalışıyorum. Az önce tanımadığımı söylemiştin."

-"Ne kadar saçma. Sanırım bünyen zayıf  iki tane birayla sarhoş olduğuna göre."

-"Siyah."  Parmağımla onu göstererek "Bildim öyle değil mi?"

Secret ObsessionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin