♪2.0♪

3.1K 262 260
                                    

Marinette ciddi tavrıyla yürüyen genç kıza baktı. Onunla arkadaş olduklarının farkındaydı ancak bu arkadaşlığı ne kadar ciddiye alması gerektiğini bilmiyordu. Kagami Adrien'ı seviyordu sonuçta, bunu kendisi de Marinette'ye söylemişti. Ancak yine de çoğunlukla iyi davranışlar sergilemesi kafa karıştırıcıydı.

Marinette bunları düşünmek istemedi. Zaten düşünmesi gereken tonlarca şey vardı. Hâlâ mucizeleri temelli vermek konusunda tereddütlüydü. Ayrıca Kara Kedi ile Uğur Böceği iken arası bozulmuştu. Marinette halinde ise günlerdir görmüyordu.

"Bu kız kim olduğunu sanıyor da Adrikins'ime bu kadar yaklaşabiliyor?"

Chloé sinirle Adrien ve Kagami ikilisine ilerlemeye başladığında Marinette omuz silkerek sınıfa geri döndü. Adrien'ın artık umrunda olmaması onu gerçekten sevindiriyordu.

Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω

Dersler tüm sıkıcılığı ile geçip giderken, Kagami'nin artık bu okulda okuyacağı öğrenilmişti. Kimsenin buna bir itirazı yoktu. Lila ve Chloé dışında. Çünkü Kagami tüm gün Adrien ile vakit geçirmişti ve bunun için çaba bile harcamamıştı. Marinette bile bu durumdan biraz rahatsız olurken, kimse Adrien'ın bunu iyi niyetinden yaptığını bilmiyordu.

Adrien sonunda bir bahane bularak Kagami'den kaçabildiğinde hemen Marinette'yi aramaya başladı. Onunla konuşmalıydı. Adrien halinin aradan çekilmesini isterken işleri daha kötü bir hale sokmuştu. Bunu düzeltmeliydi.

Sonunda Marinette'yi bulduğunda, yine dolapların yanındalardı. Marinette Adrien'ı ona bakarken fark ettiğinde, ona ters bir bakış atarak açık olan dolap kapağını büyük bir gürültü oluşturacak şekilde sertçe kapattı.

Adrien o an işlerin hiç kolay olmayacağını anladı.

Marinette tek eliyle taşıdığı kitaplarıyla çıkmak için hareket ettiği sırada Adrien bileğinden yakalayarak onu durdurdu. Marinette ise hemen kolunu çekti.

"Ne var Agreste?"

Soğuk sesi Adrien'a ulaştığında, Adrien'ın içi titredi. Kesinlikle kolay olmayacaktı.

"Konuşmalıyız diye düşünüyordum Mari."

"Marinette yeterli." dedi Marinette ve Adrien'ın surat asışını izledikten sonra devam etti. "Ayrıca geçen gün oldukça net konuştuğumuzu farz ediyorum. Yanılıyor muyum?"

Adrien hızla söze dalmaya çalıştı. "O gün tamamiyle bir yanlış anlaşılmaydı. Benim bir dinlesen-"

"Niye dinlemeliyim ki?" dedi ve histerik bir kahkaha attı Marinette. Artık canına tak etmişti. "Çünkü ben buyum değil mi? Anlayışlı Marinette, iyi Marinette, her zaman herkesi affeden Marinette! Ama artık böyle olmak istemiyorum. Karşımdaki üzülmesin diye susmak istemiyorum!" dedi ve parmağını Adrien'ın göğsüne bastırarak devam etti. "Sen beni çok üzdün Adrien ve ben seni affetmek istemiyorum."

Marinette çıkıp gidecekken, Adrien onu yeniden yakaladı. Bu sefer belinden tutmuştu. O an ne yaptığının farkında değildi. Sadece sevdiği kız gidiyordu ve o, onu durdurmalıydı.

"Benim kafam çok karışıyor. Seçenek-"

Adrien'ın yaptığı hareket karşısında dona kalan Marinette, ‘seçenek’ kelimesini duymasıyla kendine geldi. Kendini Adrien'dan uzaklaştırılan, bağırmaya başladı.

"Seçenek ha? Eğer senin için bir seçeneksem Agreste, git ve diğerini seç. Çünkü gözünde söylediğinin gramı kadar değerli olsaydım, bir seçenek olmazdım."

Sonra da çıkıp, gitmişti.

Adrien ise Marinette'nin kalbini düzelmeyecek bir şekilde kırdığını yeni yeni fark ediyordu.

Princesse Et Chaton 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin