Princesse Et Chaton 1

♪1.5♪

"Göreve odaklan Kedi!"

Uğur Böceği kendi kendine cümlesini tekrar etti, göreve odaklan Mari!

Açıkça söylemek gerekirse, bu, Uğur Böceği için zorlaşırken Kara Kedi için ise her zamanki gibi çocuk oyuncağıydı. Basitti, kolaydı. Uğur Böceği'ne güveniyordu. Ayrıca, flört etmeyi düşünmüyorken görevler daha az zorlayıcıydı. Evet, imkansız gibi görünse de artık Uğur Böceği'ne karşı ilgi duymadığı ortadaydı. Tabii ki, arada karakteri gereği birkaç espri ve asılma oluyordu ama ikisi de eskisiyle arasında bir uçurum olduğunun farkındaydı.

Uğur Böceği cephesinde ise işler farklı ilerliyordu. Kara Kedi'ye birden bu kadar ilgi duymaya başlaması görevleri etkiliyordu ve bu, onun bir kez daha Kara Kedi'ye hayran kalmasına neden oluyordu. Sevdiği kişi etrafındayken onun yerine akumalı bir budalayı düşünmek oldukça zordu çünkü.

"Uğur Böceği dikkat et!"

Kara Kedi'nin bağırışı Uğur Böceği'ne ulaştığında biraz geç kalınmışlık vardı. Akumalının saldırısı Uğur Böceği'ni hedef almışken Uğur Böceği bu görevden çok uzak, kendi evrenindeydi. Kara Kedi ise hiç düşünmedi. Uyarmak için bağırdı ve hemen ardından üstüne atladı. İkisi beraber yeri boylarken, akumalının attığı ışın üstlerinden geçip gitmişti.

Kara Kedi hızla sopasını sallayarak oradan uzaklaşırken yanına Uğur Böceği'ni almayı da unutmamıştı. İki genç süper kahraman iyice uzaklaştıran sonra bir çatının üstünde durdular.

"İyi misin? Bugün gerçekten çok dalgınsın."

Uğur Böceği her şeyi ona anlatmak istedi. Ben Marinette'yim, sevgilinim, yani... Sanırım, ama yapamadı. Usta Fu'nun sözleri gayet açıktı. Kimliklerini öğrenmemeleri gerekiyordu.

"Ben sadece... Yorgunum."

"Tek başıma yapabileceğimi söylemek isterdim ama maalesef akumayı sadece sen yakalayabilirsin Uğur Böceği, o yüzden biraz dayan. Olur mu?"

Uğur Böceği eğik olan kafasını Kara Kedi elini omzuna koyunca kaldırdı ve zorla gülümsedi. Ona Uğur Böceği demişti değil mi? Leydim değil... Aslında asıl ‘Leydim’ derse kızması gerekmez miydi? Ah, bu çift kimlikli olma olayı gün geçtikçe daha fazla kafa karıştırıcı oluyordu.

"Şanslı tılsım!"

×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×

"... Ve sonra Alya onun yüzüne bir pasta attı ve Chloe adeta çıldır-"

"Luka ile ne konuştunuz?"

Saat gece yarısını geçiyordu. Kara Kedi o gün ki tüm programını bitirip hızla prensesini ziyarete gelmişti. Marinette yerde yastıklardan yapılma bir tahtta otururken, Kara Kedi de kafasını onun dizlerine koymuştu. Marinette onun saçlarıyla oynamayı seviyordu, Kara Kedi de saçlarıyla oynanmasını seviyordu. Bunu her gece yapmayı aklına not etti.

"Anlamadım?"

Kara Kedi Marinette'nin dizlerinden kalkıp ona bakmaya başladı. "Luka ile yakın olduğunuzu duydum. Geçen gün de seni ziyaret etmiş, ne konuştunuz?"

Marinette'nin yüz ifadesi anında değişip, kahkaha atmaya başladığında Kara Kedi buna anlam veremedi. Genç kız resmen yerde yuvarlanarak kahkaha atıyordu. Birden kalktı ve pisiciğinin yanaklarını sıkmaya başladı.

"Sen beni mi kıskandın Kedicik?"

Kara Kedi omuzlarını dikleştirdi. "Evet."

Marinette 'hımm'ladı. "Peki neyim olarak hesap soruyorsun?"

"Sevgilin olarak tabii ki Purr-enses."

Marinette biraz kızardı ama hemen bunu sakladı, kollarını göğsünde birleştirdi ve hafifçe yan döndü. "Ben herhangi bir teklif aldığımı hatırlamıyorum."

Kara Kedi'nin kafası karışmıştı. "Teklif mi etmem gerekiyor?"

"Elbette!"

"Peki o zaman." dedi Kara Kedi sinsi sırıtışını yaparak. Marinette ona omzunu döndüğü için bunu görmemişti.

Kara Kedi Marinette'yi kendine çevirdi ve yüzünü elleri arasına aldı. Kara Kedi gözlerine bu kadar derin bakarken Marinette kontrolü kaybetmişti bile.

"Benimle çıkar mısın Prenses?"

Marinette usulca kafasını salladığında dudakları buluştu.

Instagramdan @mucize_mari hesabını takip etmeyi unutmayıınn!

Eee, nasıldı bölüm?

Sizi severem💙

Umarım iyisinizdir🐨

Kediciğinprensesi🌸