"Kızım bu harika bir olay!"
Marinette aynı Alya gibi heyecanla kafasını salladı. İçinde şüpheleri ve tereddütleri vardı ancak bu hayatının fırsatını da kaçıracak değildi.
"Hem okulların kapanmasına da bir hafta kaldı. Bunu kutlamak için bir şeyler yapmamız gerek!"
Marinette heyecanla Alya'yı onayladığında, Alya sırasından kalktı ve sınıfa seslendi. "Hey millet! Marinette bizzat Gabriel Agreste tarafından onun tasarım kampına davet edilmiş. Bunu kutlamak için okul çıkışı havuza gideceğiz! Kimler bizimle?"
Sınıftan kutlayan ve onaylayan sesler yükseldiğinde, Marinette kızararak ve gülümseyerek herkese teşekkür etti.
Adrien ise o sırada bu 'Tasarım Kampı' olayından neden haberdar olmadığı merak ediyordu. Hep Adrien, Hemde Kara Kedi olarak.
Marinette ile sevgililerdi değil mi? Marinette hayatındaki böyle büyük bir gelişmeyi ilk ona söylemeliydi ona göre. Yani, sonuçta hayallerine bir adım daha yaklaşıyordu, Kara Kedi böyle bir şey olsa ilk ona giderdi.
Birde bu kamp olayından Adrien halinde de hiç bir bilgisi yoktu. Babası böyle bir şey düzenliyorsa kesin kendi rolü de büyüktü. Neden her şeyi en son öğrenen hep o oluyordu?
İç çekerek heyecanlı Marinette'ye döndü. Gerçekten çok sevimli görünüyordu. Yanakları hafif kızarmıştı ve çilleri oldukça iyi gizleniyordu. Güldükçe gözleri kısılıyordu...
Adrien omzuna dokunan bir elle kendine geldiğinde hafifçe irkildi. Bu artık yanında oturmaya başlayan Kagami'ydi.
"Bu konuda bir bilgin var mıydı?"
Adrien kafasını iki yana salladı. "Muhtemelen babam bugün söyleyecektir."
"Anlaşılan uzun bir süre kampta olacaksın..." dedi Kagami düşünceli bir şekilde.
"Öyle görünüyor."
Kagami gülümsemeye çalışarak elini Adrien'ın yanağına koydu. "Bir arkadaş istersen ben buradayım."
Adrien bir an için Kagami'ye şaşkınlıkla baksa da hızlıca toparlandı. "Sağol Kagami, bunu duymak güzel."
Ders bittiğinde herkes hızlıca toparlandı. Havuza gitmek için saat dört olarak sözleşmişlerdi ve geç kalmak isteyen de yoktu. Anlaşılan, Adrien bile gelmeye çalışacaktı. Kimsenin umrumda olmasa bile Kagami maalesef onlara katılamıyordu, okula gitmesi bile büyük bir ayrıcalıktı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Bunu ne zaman Kara Kedi'ye söyleyeceksin Marinette?"
Tikki kırmızı bir parlaklık yayarken, havuz için çantasını hazırlayan Marinette'ye sorular soruyordu. Bir yandan haklı olsa da, Marinette zaten kafası karışık bir kızdı. Tikki'nin sorularını yanıtlarken mayo yerine pijama koyduğunu bile fark etmemişti.
Yüzücü gözlüğünü çantasına tıkarken düşündü. "Havuzdan döndükten sonra onunla konuşabilirim."
Tikki ise o sırada pijamayı çantadan çıkarmaya çalışıyordu. "Ah, aptal kafam... Sağ ol Tikki."
Marinette Tikki'nin minik ellerinden pijamasını alıp kenara koyduktan sonra onun başını parmağıyla sevdi ve dolabından mayosunu alıp çantaya yerleştirdi.
"Sanırım her şey tamam!"
"Kısmen." dedi Tikki ve Marinette'nin meraklı bakışları altında onun pembe bonesini getirdi.
Marinette eliyle alnına vururken, "Elbette." diye mırıldandı ve onu da çantaya attı. O sırada telefonu çalmıştı.
Telefonunu cebinden çıkardığında bunun Alya olduğunu gördü, görüntülü arıyordu. "Selam Alya."
"Selam kızım, hazır mısın?" dedi Alya sanki cevabın hayır olacağını bekliyor gibi.
"Aslına bakarsan, evet hazırım."
Alya gözlüğünü düzeltti ve gülümsedi. "Bu aralar gözlerimi yaşartıyorsunuz Marinette Dupain-Cheng."
Marinette kıkırdadığında Alya 'hızlı ol!' diyerek aramayı sonlandırdı. Marinette de çok gecikmeden telefonunu cebine geri koydu ve çantasını sırtına taktı. Tikki bu seferlik evde kalacaktı bu yüzden minik kol çantasına gerek yoktu. Son kez ailesine selam verip evden ayrıldı.
Bu havuz günü çok eğlenceli olacaktı. Birde olaylı...
Ehehhehehhehe azcık meraklı kalın yeni bölümü yarın atarım:p
Sizi severem💙
Kediciğinprensesi🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princesse Et Chaton 1
Fanfic→4.sezondan önce yazılmıştır "Bu gece sadece sen ve ben." 1 #karakedi 1 #miraculous 1 #marichat 1 #marinette