♪0.8♪

4K 313 556
                                    

Marinette daha hızlı koştu. Daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı... O kadar koşmasına rağmen sanki yerinde sayıyormuş gibi hissediyordu. Bugün, belki de uzun zamandır iyi ve enerjik hissettiği tek gündü. Sabah Kara Kedi'nin notuyla uyanmıştı. Alarm çaldığında gözleri aralanmış falan hiçbir şey görememişti çünkü Kara Kedi kendi el yazısıyla yazdığı minik tatlı notunu alnına, gözüne gelecek şekilde yapıştırmıştı.

Günaydın prenses, bana bir film borçlu olduğunu unutma! ;)
                                    Kediciğin...

Marinette bu nottan sonra sebepsiz mutlu olmuş, enerji dolmuştu. Eve gidince de güzel bir film bulmayı planlıyordu ancak Lila Rossi'nin okula gelmesiyle tüm büyü bozulmuş, Marinette Dupain-Cheng gerçek dünyaya ışınlanmıştı.

Marinette bugün ona iyi davranmaya karar vermişti en başında günün. Ona sataşmayacaktı. Alya ve diğer arkadaşlarına onun yalancı olduğunu göstermek için hiçbir çaba sarf etmeyecekti. Yine de planlandığı gibi olmamıştı işte. Lila Rossi sahte kayıt ve ekran görüntüleriyle Marinette'yi yalanlamıştı. Lila Rossi'ye göre, Marinette ona arkadaşlarından uzak durmasını söylemiş, yetmemiş tehtid etmişti. Sınıftakiler zaten Lila'yı sevmediğini bildikleri için Marinette'yi suçlamışlardı.

Marinette şimdi hıçkırarak ağlarken ve çantasını sıkıca göğsüna bastırmış koşarken arkasından ona seslenen kişileri duyuyordu. Alya, Adrien, Nino, hatta ve hatta Chloé Bourgeous!

Demek ki o kadar bitik görünüyordu.

Sakinleşmek için Eyfel Kulesi'nin bahçesine gelmişti. Burası onun ilham bahçesiydi. Basamaklardan birine oturdu ve çantasını kucağına çektikten sonra hâlâ gözyaşları akarken eskiz defterini çıkardı. Saçmasapan bir şeyler çizerek dikkatini dağıtmaya çalıştı. Çizdiği sanırım bir tavuk kostümüydü. Sayfayı yırtıp atarken tekrar denedi ama aklı sürekli okulda olanlara gidiyordu, dikkatini dağıtacak hiçbir şey yok gibiydi. Luka yanına oturduğunda, buna gerekte kalmadı.

Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω

Akşam olduğunda Marinette daha iyi hissediyordu. Duş almış ve kendine gelmişti. Saçları hâlâ ıslak ve salıkken üstünü giyindi ama saçlarına hiç dokunmadan yatağına uzandı. Bugün o kadar çok ağlamıştı ki, göz kapaklarını her kapatışında canı acıyordu. Başının ağrısı da cabasıydı.

Her şey bir yana, Luka ile konuşmak ona iyi gelmişti. Luka ona hep iyi geliyordu, acaba neden Adrien'ı bir türlü bırakamayıp Luka'ya gidemiyordu? Şu kesindi ki, Luka ondan daha iyilerini hakediyordu. Çünkü Marinette içten içe biliyordu ki, Adrien ilk aşkı olarak hep oralarda bir yerlerde var olmaya devam edecekti.

"Selam Prenses!"

Marinette istemsizce çığlık attı. O kadar dalmıştı ki Kara Kedi'nin terasın kapağını açıp, kafasını içeri uzattığı fark etmemişti bile. Yutkunarak doğruldu ve boğazını temizledi. Annesi ve babası yarına olan büyük bir siparişi hazırladıkları için muhtemelen Marinette'yi duymamışlardı.

"Burada ne arıyorsun kedi?"

Kara Kedi hızla kafasını geri çekti ve saniyeler sonra yatakta, Marinette'nin yanına oturdu.

"Bana bir film borcun vardı prenses." diyerek flörtöz bir tavırla Marinette'yi yanıtladı.

Marinette kararsızlıkla bakışlarını kaçırdı. Eğer kabul ederse keyifsiz olacaktı ve Kara Kedi'ye bunu yapmak istemiyordu.

"Başka bir akşa-" diyemeden sözü kesildi. "Ama önce bunu halledelim."

Kara Kedi'nin ne dediğini anlamak için Marinette tekrar ona döndüğünde, Kara Kedi bir anda elindeki fön makinesiyle karşısına dikilmişti. Marinette hem şaşırıp hem kızardığında, fön makinesi uğultuyla çalışmaya başladı.

Kara Kedi, Marinette'nin saçlarını hem kuruluyor, hemde tarıyordu ve ortamda şu an garip bir sessizlik ile gelen gerginlik vardı. Kara Kedi bunu dağıtmak istercesine konuşmaya başladı.

"Bugün seni gördüm, koşuyordun..."

Marinette az duyulan sesi doğru anlayıp anlamadığını bir an için sorguladı ve yanlış anlamış olmayı diledi.

"Ve ağlıyordun, yalnız kalman gerektiğini hissettim ve yanına gelmedim. Gelmeli miydim?"

Marinette her ne kadar içinden 'Evet!' diye bağırsa da dışından sadece hayır anlamında kafasını salladı.

Bunun üzerine Kara Kedi devam etti. "Bende neler olduğunu sormak için arkadaşlarının yanına gittim. Sarışın olanının yanına." dedi ve birkaç saniye durduktan sonra, "Adrien'dı sanırım." diye ekledi.

Marinette gözleri tekrar dolarken bunu durdurmaya bile çalışmadı. Kara Kedi ise bir süre fön makinesinin sesinin odayı ele geçirmesine izin verdi, gece mavisi saçların iyice kuruduğundan emin olduktan sonra da makineyi kapattı ve Marinette'nin önüne çöktü. Kızın dağılmış saçlarını düzelttiğinde, sessizce ağlamaya çalışan Marinette'nin gözyaşlarıyla ıslanmış suratı ortaya çıktı. Kara Kedi ona sarıldığı anda ise daha çok ve hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω

"Bu berbattı!" diye söylendi Marinette ama aynı zamanda da gülüyordu. Kara Kedi ise kız güldüğü için daha büyük bir istekle şakalarına devam etti.

Marinette sakinleştikten sonra Kara Kedi onu neşelendirmek için Uğur Böceği'nin hiç sevmediği şakaları yapmaya başlamıştı ve Marinette bu şakalara kahkahalarla gülüyordu. Belki de sadece gülmek istiyordu ama bu güldüğü gerçeğini değiştirmezdi.

Havanın sıcaklığı bahane ederek çıktıkları teras, minik bir rüzgarı konuk ettiğinde Marinette'nin açık bıraktığı saçları havalandı. Kara Kedi açık saçın ona çok yakıştığını söylemişti ve sonuç olarak şu an Marinette'nin saçları salıktı.

"Pekala prenses, bu kedi artık kaçmalı!"

Kara Kedi terasın demirliklerinden sarılmak için öne doğru uzandığında, Marinette aynı şekilde ileri doğru uzanmıştı ve şu an ikisi çok yakınlardı.

Kara Kedi'nin bakışları Marinette'nin dudaklarına indiğinde, biraz daha yaklaştı ona. Marinette de ses çıkarmıyordu. Kara Kedi yüzleri arasında birkaç milim kaldığından durdu ve mırıldandı. "Bana durmamı söyle prenses..."

Marinette ise başını biraz daha yaklaştırdı.















Bölüm sonunda ölmediğinizi varsayıyorum djgdkdhkdhdkd

Uzun süre bölüm gelmeyecek demiştim ama beni uzun süredir tanıyanlar bilir, bölüm konularında bana kesinlikle güvenmemelisiniz djggdjshd








Eee ortam müq değil miiiiğ







Ay anam ramazanda geldi valla






Ha bu arada düşüncelerinizi de alam buraya








(Erken olacak ama no problem) 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI HEPİMİZE KUTLU OLSUUUUNNN




100.yıl yani boru değil











Umarım iyisinizdir




Sizi severem💙💙








Kediciğinprensesi🌸

Princesse Et Chaton 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin