Bu bölüm, rubyschu 'a hediyemdir. Desteğin için teşekkürler 🖤
Bölüm 12
"Yaşanan ölümler."
"Ne cahil bir uydurma o öyle? Ölenle, elbette ölünürdü."🔗
Bu hayatta, iki önemli kural vardır.
Bir, öldüğünde mezarına çiçek götüreceğin insanları kırma. Sevdiklerinin değerini, yaşarken bilmek gerek çünkü sol göğsünde, sonradan oluşacak olan sızıyı ve pişmanlığı, hiçbir gurur merhem olup, sarmazdı.
İki, gözünle gördüğüne bile inanma. Sorgula, cevapla, reddet ama sakın seni susturmalarına, sesini bozuk bir televizyon gibi kısmalarına izin verme. Hayat, basit bir illüzyondu, tehlikeli olan içinde barındırdığı insanlardı.
Yirmi sekiz yaşındaydım, kimi zaman güçsüz, kimi zaman bir bakışımla insanları korkutacak güçteydim. Bazen korkak, bazen cesur.
Ama en çok yalnızdım.
İçim titriyordu, ruhum titriyordu. Yaşarken ölüme koşmak beni yeterince yorarken, üstüne üstlük, sürekli yolumda tökezleyip düşüyordum. Karanlık çöküyor, yolumu kaybediyordum.
Ama biri vardı.
Yağmur yağdığında, üzerime şemsiye tutan, karanlığımı mum ile aydınlatan bir adam vardı. Onu gördüğüm zaman, kalbimde anlamdıramadığım bir sıcaklık oluşuyordu. Bu duyguya öyle yabancıydım ki, asla ona uyan bir isim bulamıyor, çaresizce tek başıma kalıyordum.
Sırtımdaki eli birkaç dakikadır duraksamış, bedeni şaşkınlıktan olsa gerek, kasılmıştı. Yüzüm hâlâ omzuna yaslıydı fakat az önceki gibi ağlamıyordum, burnumdan ciğerlerime yerleşen kokusu, zihnimi ele geçirmiş gibi beni sakinleştirmişti.
"Kardeşin mi?" dedi en sonunda konuşarak. Bir şey demedim çünkü sorusuna verebileceğim bir cevabım yoktu. "Ama ben sandım ki..." Sesi yavaş yavaş kısılıp yok oldu.
Başımı sola doğru yatırarak yan çevirdim. "Ayaz'ı, sevgilim mi sandın?" dedim sakince. Dudaklarım kelimeleri söylediğim zaman silik bir şekilde boynuna değmişti.
"Yani... Ben." Omuzlarını çökerterek dudaklarından sert bir nefes bıraktı. "Evet, öyle sandım."
Elleri tekrar sırtımda gezinmeye başladığında, tenimin karıncalandığını hissettim. Onunla böyle bir vaziyette olmak garipti, aramızdaki bu duyguları yasak kılan hiçbir şey yoktu, evet ama olmazdı işte.
Bizden olmayacağını bile bile kendimi ateşe atıyordum.
"Bizi gören herkes öyle sanıyordu," dedim eskiyi hatırlamanın verdiği hüzünle. "Ama önemli olan, görünmeyeni görmek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevahir |18+
Romance"Kuralları yık, adaletsizliği yak. Bırak, gözlerindeki perdeyi çıkarıp atsın, ahmaklar." Şeytan, arkamda pusu kurmuş, en ufak yanlışımda beni asmak için bekliyordu. Ölümün gerçekliği parmaklarımı karıncalaştırırken son nefeslerimi verdiğimi biliyo...