Bölüm 13

795 324 32
                                    

İyi okumalar dilerim 🖤

Bölüm 13
"Kuklacı"
"Adalet, hırslı insanların elinde kurban olmuştu."

🔗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔗

Bana hayatımı tekrar yaşama şansı verseler, hiç şüphesiz, hayatımda tatmak istemeyeceğim ilk şey korku olurdu.

Korku zehirliydi, insanı sürekli tetikte tutar, güzel giden her şeyin bozulacağını fısıldardı. Korkunun olduğu yerde de, haksızlık nefes alırdı. Beş yaşındaki bir kız çocuğunun, babasından korkmasına rağmen, yine de babasının onu birazcık bile olsa sevmesi için, geceleri gözü şişene kadar ağlaması, dünyadaki haksızlıkların başında yer alıyordu.

Adaleti sağlamak için bağıran insanlar, hatrı sayılır bir makama ulaştıklarında, seslerini kısarlardı çünkü artık uğruna savaş verdikleri adaleti, kendi isteklerine göre yön vermeyi öğrenirlerdi.

Adalet, hırslı insanların elinde kurban olmuştu.

Doğrusunu söylemek gerekirse kendi hırslarıma yenik düşmekten korkuyordum. Bu korku, benim dikkatimi dağıtıyor, hata yapmamı sağlıyordu.

Genellikle kendimi tehlikeli biri olarak adlandırırdım ancak son zamanlarda Kaan'a karşı hissettiğim duygular, çok daha tehlikeli bir boyut kazanmaya başlamıştı.

Benim gibi biri böyle duygular besleyemezdi.

"Şu sıralar kendimi tanıyamıyorum, Meltem anne. İçimde anlamdıramadığım bir duygu karmaşası var." Ellerimi yeni ekildiği belli olan çiçeklerin üzerinde gezdirdim. "Galiba korkuyorum. Yıllarca amaçsızca, tek başına yaşamışken birden eski hayatıma dönmek beni çok yoruyor." Umutsuzca iç çektim. "Berkler bana karşı eskisi gibi değiller. Aslında... Hiçbir şey eskisi gibi değil. Sanki her şeyin üstünden üç yıl değil de, üç asır geçmiş gibi."

"Kerem ile aramız kötü. Hatta bir aramız olduğundan da şüpheliyim." Gözlerimi Meltem annenin mezarlığından utançla kaçırırken, tekrar konuştum. "Beni affet, geride bıraktığın oğluna sahip çıkamadım ama gerçekten abi kardeş olmak için çok çabaladım. O beni hep itti ki... Hiç sevemedi beni. Sevmedi demiyorum bak, sevemedi..." Kendime bile itiraf edemediğim gerçeği ilk kez seslice söylemek canımı yakmıştı. "Şu sıralar yanımda olmak için çabalıyor fakat bunu vicdan azabından yaptığının farkındayım. Hoş, gerçekten sevse bile bundan sonra onunla eskisi gibi olamam. Bu benim değil, onun iyiliği için."

"Ama merak etme," dedim gülümsemek için kendimi zorlarken. "Kerem'e daha fazla işkence vermeyeceğim. Ona, onu affettiğimi söyleyeceğim. Onun da artık beden kurtulup kendi hayatına devam etmesi gerekiyor. Biliyor musun," dedim bu sefer gerçekten tebessüm ederken. "Benim Ankara'da bir arkadaşım vardı, Selin. Bence Selin ile Kerem birbirinden hoşlanıyor."

Zevahir |18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin