1.1

69 10 26
                                    

Sabah uyandığımda camdan sızan güneş ışığı gözlerimi kamaştırdı. Gözlerimi ovalaya ovalaya yataktan kalktım . Camın önüne geçerek hızlıca perdeyi çektim. Yeni bir güne ilk dakikadan sinirle uyandım. Anlamsızca etrafı süzerken yatağımın ucundaki telefonu elime aldım saat daha sekizdi. Okula geç kalmamak için lavaboya  gittim hemen. İhtiyaçlarımı giderdikten sonra zombi gibi yürüyerek odama geri döndüm. Giyeceklerimi üzerime geçirip hızlıca kitaplarımı çantama doldurdum. Telefonumu cebime koyduktan sonra kulaklığımı çantama koydum. Odadan çıkmadan önce aynaya baktım  saçlarımı taramadığımı görünce sinirle çantamı yatağa fırlattım. Off bu gün niye her şey bana inat geliyor ki?

Tarağı alıp saçlarımı sertçe taramaya başladım. Tarağı çektiğimde dökülen saçlarla ağzım bir karış açıldı. Bu da neydi böyle? Yakında kel kalmassam iyidir.

Koltuktan çantamı alıp tekrar aynadan kendime göz gezdirdim. Tamam hazırdım sakin dolunay. Artık bir şeye sinirlenmene gerek yok. Odadan çıkıp salona girdim. Kimse yoktu her zaman ki gibi. Kargalar bokunu yemeden işe kaçıyorlardı. Bu kadar yüzümü görmek istememeleri beni hayran bırakıyordu. Ben babamı ne zaman görmüştüm haa 1 ay önce. Birbirini sevmeyen görmezden gelen akrabalar gibiyiz.

Ayakkabılarımı giyip evden çıktım kapıyı kilitledikten sonra anahtarı cebime koydum. Yavaş yavaş okula doğru yürümeye başladım. Sakinim artık bir şeye sinirlenmiyorum derken karşı kaldırımdan bana gülümseyerek el sallayan burak ile sinirim kat ve kat arttı. Yaa Allah'ım suçum neydi de sen niye bana bu kadar ağır ceza verdin ?  Ben onu görmemezlikten gelip yoluma devam ederken o arabaların ortasından geçmeye çalışıyordu. Az daha çarpılacaktı. Ben ona gülerken o arabanın içindeki adamla tartışmaya başladı. Daha fazla uzatmayıp hemen yanıma geldi. "Bakıyorumda çarpılacağım diye çok mutlu oldun."

Gülmeme devam ederken başımı  olumluca salladım. "Evet keyfim yerine geldi birden çok sağol ama şimdi lütfen yanımdan defol" dediğimde güldü. Kolunu omzuma atmaya çalıştığında onu ittirip hafifçe bağırdım. "Sana uzak dur diyorum sen gelip dibimde bitiyorsun gerizekalı ."

"Asi kız çok severim "dediğinde güldüm. "Sen önüne geleni seversin  kalbin her ota boka konar ama lütfen bana konmasın yoksa çok kötü olur"dedim onun yanından hızlıca ayrılarak . Tabi koşarak bana  yetişmişti. Gece mavisi burda olsaydı olabilecekleri düşünemiyordum. Sinirden köpürüyor zaten bunun yüzünü dağıtmak için bu hareketleri onu daha çok sinirlendirirdi. Ve hiç bir kuvvet onu durduramazdı. Okulun önüne geldiğimizde burak da peşimdeydi. Onunla fazla yakın görünememek için daha hızlı yürümeye başladım. Ama ayaklarım zorlanmaya başladı. Off sabah sabah niye bir şey yolunda gitmez ki ? Nerden çıkmıştı bu karşıma.  Kapıdan içeri girdiğimde bahçenin kalabalık olduğunu gördüm. Galiba  sıraya geçiriceklerdi. Daha  sakin köşelere gidecekken  birisinin bana seslenmesiyle durup arkama döndüm. Burakta benimle birlikte arkasına dönmüştü. İçimdeki ses diyor ki geçir
şunun karnına dirseği bir daha peşinde dolanmasın. Emir...emir sinirli bir yüz ifadesiyle bize göz gezdirdi ve daha sonra yanımıza geldi hızlıca. "Noluyor burda ?"diye sorduğunda telefonumdan mesaj sesi duyuldu. Cebimden telefonu çıkarıp kilidini açtım ve gelen mesaja baktım

Gece Mavisi : Noluyor orda ?

İşte dolunay şimdi boku yedin. Hızlıca ona cevap yazdım.

Dolunay: Hiç bir şey olmuyor ben sana birazdan döneceğim  sinirlenme lütfen.

  
Mesajı gönderdikten sonra telefonu cebime koydum. Kavga etmeyi izlemeyi çok severdim . Ama şimdi kavga çıkmasını hiç çekemeyecektim.
Emire dönüp gülümsedim. "Bir şey olduğu yok emir arkadaş sabah sabah gereksiz yere başımı   şişirdi ama şimdi gidicek demi "diyip burağa döndüm. O ise mal mal sırıtıp emire bakıyordu. Emirde ona ters ters bakıyordu. "Kız rahatsız oluyor hadi arkadaşım s*ktir git " dediğinde burak gülümsedi ." Rahatsız olduğu yok şaka yapıyor "dedi kolunu omzuma atıp. Ben ise sinirden deliricektim    şimdi. Onun kolunu omzumdan çekmeye çalışırken emir benden daha hızlı davrandı. Kolunu omzumdan alıp sertçe ittirdi. "Ben rahatsız oluyorum var mı diyeceğin bir daha o kolu orda görürsem ittirmekle kalmam bir yerine ... anladın sen onu hadi git şimdi ."

Burak sinirlenmiş olacak ki mal mal sırıtmayı bıraktı ve hızlıca yanımızdan uzaklaştı . Emire dönüp "teşekkür ederim " dedim.  Gülümsemekle yetindi sadece.  "Ee diğerleri nerde?"diye sorduğumda eliyle kapının girişini gösterdi   . Egemen mert kollarını kopartmak istermişcesine el sallıyorlardı bize gülümseyerek. Denizde hafifçe el salladı. Onların bu haline gülerken emire döndüm . Beni izlerken yakalamıştım. O bakışlarını  benden kaçırıp "hadi gidelim"dedi. Başımı olumluca salladım. Ve onların yanına doğru ilerlemeye başladık. Yanlarına geçip oturduğumuzda mert gülerek konuşmaya başladı." Abi ne güzel kavga çıkaracaktın bizi şu mıy mıy müdürün konuşmasından kurtaracaktın  . Niye durdun ki ?"diye sorduğunda gözlerimi devirdim.  Egemen ona destek çıkıp "evet ya hiç çekemeyeceğim bu müdürü "dediğinde araya deniz girdi. "Bakın şimdi ben ve emir sizi sahtecikten dövelim kavga çıkartalım kurtulmuş oluruz olurmu ?"dediğinde mert ve egemen ağzına hayali bir fermuar çekti.   Emir ve deniz gülmeye başladığında bende onlara eşlik ettim.

Mikrofondan müdürün sesi duyulduğunda herkes ayağa kalktı . "Çocuklar hadi sıraya geçin çabuk ."

Egemen sinirle söylendi ." Ha başladı işte yine ne saçmalayacak kimbilir."dediğinde emir kolunu onun omzuna attı. "Kardeşim azcık sakin ol ya ters tarafından kalktın bugün herhalde sen "dediğinde "bende ters tarafımdan kalktım egemen ikimizde bugün birisine patlamazsak iyidir "dedim. Ve  ikisi birden gülmeye başladılar. Onları güldürdüğüm için istemsizce bende gülümsemeye başladım. Hepsine gülmek yakışıyordu. Benim gibi üzülmek değil.

Müdürün sesi tekrar duyulduğunda sıraya geçmiş bulunuyorduk. Hakikaten mertin dediği gibi fazla mıy mıy dı.  İstiklal marşımızı okuduktan sonra yine zırvalamaya başladı.

"Çocuklar diğer hafta sınavlarınız başlıyor bildiğiniz gibi sınavlar bir hafta süreceği için diğer haftanın ilk günü veli toplantısı yapmayı planlıyoruz . Herkesin velisini burda görmek istiyorum. "  

Birde burdan yak.

Müdür sözlerini bitirdiğinde her bir ağızdan sesler yükselmeye başladı.

"Hocam zorlamı getirelim nedir bu inadınız ?"

" İmkansızı  istemeyi çok seviyorsunuz belli ."

"Mezarından diriltip mi getireyim."

Son duyduğum cümle ile yüzüm asılmıştı. Benim ailemde yaşayan bir ölüydü bende onların istemedi bir kızlarıydım. Mert " Her sınıfa duyuru yapması zor geliyor beyfendiye" dedi. Haklıydı. Sabahın köründe bizi dışarda soğuktan dondurmaya hakkı yoktu.

Sonunda içeri geçmemizi izin verdikten sonra sırayla içeriye yöneldik. Sınıfa girdiğimizde direk yerime koştum. Ellerimi kalorifer de ısıtırken emir yanıma oturmuş beni izleyerek gülüyordu. "Çok mu üşüdün ?"diye sorduğunda gülümsedim. "Üşümek ne kelime buz tuttum mal müdür yüzünden"dediğimde güldü. Biz emirle sohbet ederken mert deniz kendi arasında sohbet ediyordu. Egemen ise başını sıraya koymuş   uyuyordu. Emire dönüp egemeni işaret ettim. "Bir  sorunu mu var egemenin uyumazdı hiç ?"diye sorduğumda gülümseyip  biraz bana yaklaştı ve kısık sesle konuştu. "Aşık olmuş ondan böyle "dedi.

_____________________________

Kafanızı karıştırmaya geldimm. 😂😂
Acaba benim egemen'im kime aşık olmuş merak   ettim . Oylamalar çok düşük lütfen bu kitabı arkadaşlarınıza da okuturmusunuz belki sevip devam etmek isterler ? Yorumlarınızı bekliyorum diğer bölümde görüşürüz. 💙💙

GECE MAVİSİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin