Tostumu bitirdikten sonra ayranımı bitirmeye koyuldum. Ayranım da bittiğinde çöplerini tepsiye koyup ıslak mendille ağzımı sildim. Egemen ve mert ayranını bitirmiş pipetle hüpürdeterek ses çıkarma derdindelerdi. Deniz artık daha fazla dayanamamış olacak ki "yeter lan"diye söylendi. Mert pipeti ağzından çekip tepsiye koydu çöplerini. "Tamam abi sinirlenme "dedi çocuksu bir sesle . Egemen mertin kolunu dürtüp "git bir tane daha kap gel doymadım hadi "dediğinde mert olumluca başını salladı . Demek ki o da doymamıştı yoksa üşengeçlikten oraya kadar gidip uzun kuyruğa geçmezdi. Emir "zil çalıcak birazdan diğer teneffüs tekrar yersiniz hadi kalkalım"dediğinde ilk ayağa kalkan ben olmuştum. Sınıfa doğru geçerken mert ve egemen denizle uğraşıyordu. Emir ile biz sıkılmış bir şekilde etrafa bakınıyorduk.
"Dolunay gece gelelim mi tekrar korkmazsın dimi ?"
Sorduğu soruyla bi önceki gece aklıma geldi. Evin kapısını her ne kadar kilitlesemde bazenleri küçük bir tıkırdan tırsabiliyordum. O gün ki gece galiba bizim yaşımızda olan bir grup genç içerek evin önünden geçiyordu. Bir salak evin kapısına dadanmıştı. Bütün kapıları camları kilitlemiştim ama bir tanesinin camdan bakışlarıyla ödüm kopmuştu. Aslında haddini bildirirdim de onlara sarhoşlardı uğraşmaya gerek yoktu. Bende bir süre sonra giderler diye fazla umursamamaştım ama işler umduğum gibi gitmeyince onları çağırmıştım. Bir kaç tokatla küfürle evin önünden almışlardı onları. Kurtarıcı meleklerim bunlar benim.
"Gerek yok bir daha öyle bir şey olacağını sanmıyorum."
"Tamam ama sen huzursuz olursan yinede ara her zaman geliriz tek başımada gelirim sıkıntı olmaz."
Söylediklerine gülümsemekle yetindim. Sınıfa girdiğimiz de tekrar yerimize geçip oturduk. Ders başlarken sıkıntıyla hocanın anlattıklarını dinliyordum.
Ders bütün sıkıcılığıyla bitmiş teneffüse girmiştik. Ben sıramdan ayrılmazken mert egemen her zamanki gibi kantine inmişti emir ile denizde hava almak için dışarıya çıkmıştı. Açık camdan giren rüzgar saçlarımı savurtuyordu . Gökyüzünün güzelliğini izlerken buldum kendimi bi anda. Telefonumun bildirim sesiyle gökyüzünden çektim bakışlarımı. Cebimden çıkarıp telefonu sıraya koydum. Kilidini açtıktan sonra direk whatsappa girdim. Gece mavisi'nin mesajını açıp okudum.
Gece Mavisi: Benim gökyüzüm senin gözlerin.
Dolunay: Beni izliyorsun demek.
Gece Mavisi: Ben her zaman seni izliyorum ki zaten sen farketmiyorsun sadece.
Dolunay: Hiç farkettirmiyorsun ki ? Prof olmuşsun lan.
Gece Mavisi: Senin sayende güzelim.
Dolunay: Hadi seninle ilgili bir bilgi ver bana .
Gece Mavisi: Karşına çıkmama az kaldı zaten bulmaya çalışma.
Dolunay: Ya bulmaya çalışmayacağım söz . Sadece seni biraz tanımak istiyorum.
Dolunay: Olur mu ?
Gece Mavisi: Olur güzelim.
Gece Mavisi: Seni her şeyden çok ama çok seviyorum. Al sana bilgi.
Dolunay: Ağzımı açtırma istersen .
Gece Mavisi : Tamam tamam en sevdiğim renk gece mavisi.
Dolunay: Bunu biliyordum. Bak beni yanına getirtme sevdiğim filan demem ağzını yüzünü kırarım.
Gece Mavisi: Hadi ya shsjskjds o küçücük ellerinle beni mi yumruklayacaksın ?
Dolunay: Evet küçük olduğuna filan bakma çok kişi dövdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE MAVİSİ | Texting
Genç KurguÖlmek için doğmuştur ya insan, o yüzden her yağmur sonrası toprak kokusunu sever. ♡