Funérailles

819 69 53
                                    

Keyifli okumalar.

Başlık : cenaze.

Medya : Draco ve Harry.

Beğenmeyi unutmayın. Emeğe karşılık lütfen 🙏

*****

Harry gözlerini Slytherin odasında açtığında gülümsedi. Aylar sonra ilk defa bu kadar sevinmişti uyandığı yere. Sıkıntılarını bir geceliğine rafa kaldırmıştı. Tüm okul birlikte eğlenmişlerdi. Slughorn'un önderliğinde yapılan parti tüm mutsuzlukları götürmüştü. Gerçek anlamda güldüğü için içi rahatlamıştı.

Kendi kendine yüklediği yükleri sıyırmıştı omuzlarından. Fazla umursamamaya karar vermişti. Sonsuz bir yaşamı vardı ve biliyordu bu yaşamı boyunca yanında olan herkes ölümü tadacaktı. Lord Voldemort hariç. Birlikte sonsuza dek Dünyayı yöneteceklerdi. Tek fark tüm Krallığın Harry'nin de hep planladığı gibi sadece kendine ait olmasıydı. Marvolo da bunu biliyordu. Fakat bir şey demiyordu. Çünkü Harry kadar emek vermemişti. O ölümsüzlüğün peşinde olan biriydi ve Karanlık Lord olmanın peşinde olan biriydi. Ve istediklerini de almıştı.

Yataktan kalktı, bugün mutluluğuna veda edicek ti. Mensia'nın yanına gitmemişti. Üstüne cenaze de vardı bugün. Hepsini halletmesi gerekiyordu. Kendi kendine acıyla gülümsedi. Ne çok da derdi vardı böyle. Bunu her gün düşünüyordu. Vazgeçmeyi de çok düşünüyordu. Ama eğer vazgeçerse Draco'ya da veda edebilirdi. Aileleri düşmandı ne de olsa. Bunu öğrenmek için boyut atlamayı istiyordu. Yapıcaktı da tüm dertleri bitsin. O en yüksekte olan tahta bir otursun, her şeyi yapıcaktı. Herkesi ayaklarının altında eğilmiş bir vaziyette görsün işte o zaman hayatın tadını dibine kadar çıkartıcaktı.

Dolabının kapısını açtı. Kıyafetlerini her gün yıkayan ev cinlerine biraz para fişeklemeyi düşündü. Ama sonra vazgeçti.

'' Bana hizmet etmek, zaten başlı başına altın değerinde. Bir de paramı vericem. Hayır, hiç sanmıyorum. ''

Severek aldığı kırmızı tonlarındaki cübbesini çıkartıp giydi. Bugün başkan seçmesi de gerekiyordu.

'' Hangi birine yetişiyim. ''

Harry takılarının olduğu kutuyu açtı. Yakalarına güzelce yerleştirdi. Hazır olduktan sonra odadan dışarıya çıktı. Çıkmasıyla Draco'yu görünce gülümsedi.

'' Beni beklemeni özlemişim. ''

'' Bu ne şıklık böyle. Nereye gidiyorsun.? ''

'' Tek gitmiyorum. Sende benimle gelicek sin. ''

'' O zaman ben hazırlanıyım. ''

'' Tamam ortak salonda seni bekliyorum. ''

Draco başıyla onaylayıp odasına doğru ilerledi. Dolabından yeşil renk takım elbisesini çıkartıp giydi. Harry kadar olmasa da bir kaç tane yakasına takı taktı. Babasının hediye ettiği bastonu aldı. Aynada saçını düzeltip odadan çıktı.

Harry ortak salonun boş olmasına sevinmişti. Kimsenin kendisini bu şekil görüp de soru sormasını istemiyordu. İlk defa bu şekilde giyinmişti. Tam bir Kral gibi. Harry Draco'yu gördüğünde gülümsedi. Çok şık gözüküyordu.

"Benim kadar olmasa da yakışmış. Bana da bir baston almalıyız. Güzel duruyor."

"İsterseniz size veririm Kralım."

Harry gülümseyip Draco'nun elini tuttuğu gibi Bakanlıkta ki odasına cisimlendi. Kolundaki dövmeye dokunup Marvolo'nun gelmesini sağladı. Ona baktığında kendisinden farklı olmadığını gördü. (Draco gibi düşünün. Fotoğraf bulamadım.)

HARRY POTTER VE BÜYÜYEN KARANLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin