#4#

2K 95 3
                                    

Dönüştüğü yere geldiğinde sabah olmuştu. Etrafı dinledi. Kimsenin onu takip etmediğinden emin olduktan sonra kürkündeki bulaşmış kanları diliyle temizledi. Sonra insana dönüştü. Kıyafetleriyle dönüştüğü için rahat etti.

Evine kapıdan giremezdi çünkü üvey babası onu yine döverdi sebepsizde olsa dayak yediği için odasına camının kenarındaki ağaca tırmanarak çıktı ve hemen bir duşa girdi. Kötü kokuyordu. Normalde de erken uyanırdı onun için bu saatte duşa girmek sorun olmadı. Duştayken yaşadıklarını düşündü.

Artık bir kurttu bunu ailesine söyleyemezdi. Çünkü onlar kurt avcısıydı.

Gerçek ailesi onu bebekken yetimhaneye bırakmışlardı. Onları suçlamıyordu. Gerçek ailesi onu yetimhaneye bırakmışsa bir nedenlerinin olduğuna inanmak istiyordu. Bir yaşında da evlatlık alınmıştı. Ve bir şekilde ailesi konuşurken kendisinin üvey olduğunu öğrenmişti. Üvey ailesinin öz çocukları doğunca Sıla'nın ayakkabısı dama atılmıştı. Sevgiyi ve ilgilenmeyi de öz çocuklarına vermelerinin normal olduğunu savunuyorlardı. On yaşında yeni arkadaşlar edinmişti. Gerçek sevgiyi her iki ailesinden göremedi fakat onun arkadaşları ona sevginin ne olduğunu öğretmişti. İsimleri: Sude, Güliz ve Emre idi.

Sude; herkese uyum sağlayan onların ruh hallerinde yasayan biridir. Cana yakın biridir. Yetimhanede yaşamamıştır.

Güliz; iyi biridir, en çok Sıla'nın kafasını ütüleyen biridir. Ve de çevresinde ki insanlar nasılsa onlar gibi davranır yani çevreye uyum sağlar. (Bunu bir nebze taklitçi olarak görebiliriz.) Yetimhanede yaşamamıştır.

Emre; sakin biridir ve kişiden kişiye değişen bir sessizliği vardır. Sporu çok sever özelliklede futbol oynamayı sever. Bisiklet sevdalısıdır. Babası ve kardeşi ile yaşıyordur.


Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın. Nasıl olduğuyla ilgilide yorum yapar mısınız. Yanlışım varsa düzeltirim.
                           

Beyaz KürklülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin