Beyaz Kürklüler

#13#

Sılanın gözleri ilk defa gördüğü kahverengiyle karışık kızıl kurtlara gözü kaydı. Kızıl kurtlardan biri gelip Sılanın üzerindeki ağı çekerek ağdan kurtardı. Sıla; kendisini kurtaran kurt ile bakıştılar. Bu kişiyi tanıyordu fakat kim olduğunu çıkaramamıştı. (Hayret ediyorum koskoca kurtsun ve ağdan kurtulmak için yardıma mı ihtiyacın var.) 

Kurtlar avcıların üzerlerine hırlayarak yaklaşmaya başladılar. Sıla da boş kalmayıp üvey ailesinin üzerine hırlayarak atladı. Üzerine çıkıp hareketlerini kısıtladı ve avının daha fazla korkmasını istedi bu sayede avıyla daha fazla oyun oynayabilecekti avının kolunu ısırarak ağır bir şekilde (üvey babasının) yaralanmasını sağladı.

Avcı hem kendini savunmaya çalışıyor hem de yaralı kolundan dolayı acı çekiyordu. Ama bu kadar karmaşaya rağmen; sinsice cebinden çıkarmakta olduğu zehirli bıçağı beyaz kurdun arka ayaklarından birine saplamak için an kolluyordu En sonunda bir an yakalamış ve arka sol ayağına denk getirebilmişti. Kurdun derisi sağlam olsa da hala vücudu kurt formundayken bir şeyler yemediğinden vücudunun bağışıklığı tam gelişmemişti. Tabi bunda bıçağın özel olarak hazırlanmasının da payı vardı biraz. Avcılar beyaz kurdu yakalamak için büyücülerle anlaşma yapmıştı. 

Derisinden içeri giren bıçak canını yaktığı için dikkatini kaybetmesini sağladı. Sonrasında bıçak kanıyla temas etmiş ve zehir bıçaktan ayrılarak kurdun kanına karışmaya başlamıştı. Kısa sürede üst vücuduna gelen zehir Beyaz kurtta baş dönmesi yapmaya ve önünü görememeye başlamasına sebep oldu.  

Zehir; fazla ve beyaz kurda özel olarak yapıldığından kaynaklı yarası küçük olsa dahi kanı hızlı hızlı akıyordu.

Vücudunun kontrolünü kaybetti ne kadar kontrolü sağlamaya çalışsa da cüssesi bir anda büyük bir gümbürtüyle yere düşüverdi. Onun yere düşmesiyle tüm kurtlar bir anda durdular ve bir kaç saniye beyaz kurda bakıp, ulumaya başladılar.

Beyaz kurdu ağdan kurtaran kahverengiyle karışık kızıl kurt, yere düşen kurdu burnuyla dürttü. Daha gözlerini kapatmamışken, onu dürten kurda baktı Sıla..  

Son kez içine kaçmakta olan ve siyaha bürünen gözlerinin önü ile birlikte; "zarar vermeyin." diyebilmişti. Sonrasında tamamen gözlerini kapatmış ve son bir nefes vermişti dışarı. (Tabi içinden dedi arkadaşlar kendinize gelin. Avcılar duyamaz.)

Avcılar beyaz kurdu yere serdiklerine sevinecekleri zaman bulundukları konum anca akıllarına gelmişti ama artık çok geçti. 

 Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın. Nasıl olduğuyla ,ilgili fikirlerini benle paylaşmanız beni mutlu eder. Bir hatam varsa düzeltirim.