Beyaz Kürklüler

#34# Özcan

Geçmiş

Emre koşarak Özcanin yanına gelerek konuşmaya başladı.

"Özcan beyaz kurt vampir okulunda bir vampirle kapışıyor. Canli yayin açmışlar. Bu arada beyaz kurt Sılaymis. Gitsek mi?"

Özcan ; sen canli yayini getirsene bende izleyeyim.

Emre özcan nin yanından ayrıldığında Özcan hızla okuldan çıkarak vampir okuluna ilerledi.

Okulun kapısından beyaz kurda baktığın da gözleri birbirlerini buldu.

31 - 32 ve 33 bölüm yasandı.
( Her şeyi tekrar yazmaya üşendim Arkadaşlar.)

。。。

Bilinç altım açıldığında sesler duyamadım.

Acaba gerçekten de öldük mü? Yoksa yaşıyor muyuz?

En son ok yemiştik. Okulun kapısından girdiğimiz de Vampirler tarafından.

Gözlerimi yavaş yavaş açtığım da hala kurt formumda olduğumu fark ettim. Insan formuma döndüğüm de Sıla yanı başımda beni izliyordu. Ona döndüğüm de gözlerini kacirarak konuşmaya başladı.

Sıla ; Günaydın. Iki haftadır uyuyormuşuz. Akrep zehri yemişiz. Akrep zehri ; insanı direk ölüme götürüyor fakat kurtların yaralari hızlı iyileştiğinden onlari sadece uzun günlerce uyutuyor. Panzehir verilse bile. Bugün günlerden cumartesi. Iyi misin?

Her şeyi arka arkaya sıraladı.

Özcan ; iki haftalık uyku iyi geldi sanırım.

Sıla ; kalk yemekhaneye gidelim. Ne de olsa iki haftadır açız.

Sedyeden ikimiz de kalktık ve revirden çıkarak yemekhaneye ilerledik.

Yemekhanede ki bazı kurtlar bizi gördüklerinde fısır fısır bizim hakkimiz da konuşmaya başladılar. Herkesin dediklerini duyabiliyorduk ne de olsa kurt kulaklarımız vardı.

Sıla herkese dönerek lafa girdi. "konuştuklarınızı duyabiliyoruz."

Herkesin aralarında ki konuşma son buldu.  Yemeklerimizi sakince yedikten sonra dışarıya çıktık bir banka oturduğumuz da 6 kişilik bir grup önümüze geldi sanırım bize yardim eden siyah kurtlardı.

Lider olduğunu düşündüğüm çocuk sözüne girdi.

Lider ; bakıyorum arkadaşın da uyanmış.

Sıla ; iyi. Şimdi gidebilirsiniz.

Lider ; ama bitkisel hayata geçti diye biliyordum arkadaşını.

Sıla ; kaşınma. Kaşıyamam sizi malum  iyileşmeden ben, sizle adil bir şekilde kapışamayız.

Lider ; bugün cumartesi arkadaşlarımla şehire gidip gezelim diyoruz. Sende gelmek ister misin cici kız ?

Sıla ; Cici kız?

Lider ; ama sevgilin izin verir mi bilmem. Erkeklerle tek başına şehre inmeye.

Sıla ; Sevgilim mi?

Lider beni gösterdi. Ah gerçekten de sevgili mi sanmıştı bizi.

Sıla ; Sevgilim değil arkadaşım o benim.

Lider ; He he öyledir. Birbirinize bağlılığınızı gördüm.

Sıla ; Iki kişinin birbirine bağlılığı onların sevgili olduğu anlamına gelmiyor. Mesela sen ve grubunuz birbirinize bağılısınız ama sevgili misiniz?

Lider ; bizle siz bir misiniz? Hadi biz kaçtık.

Lider ve arkadaşları uzaklaştıların da Sılayla bankta yalnız kalmıştık. Ne o konuşuyor ne de ben konuşuyordum.

Bana 5 saat gibi geleb 5 dk sonra yanımıza Emre geldi.

"iyi misiniz?"

Sıla ; Sence?

Sıla, emreye nasıl baktı bilmiyorum ama emre hemen "neyse iyimişsiniz. Şehre dolaşmaya mı gitsek. Sudeleie de çağırıp?"

Sıla ; siz gidin benim işlerim var.

Özcan ; siz gidin bende odamdayım. Dinleneceğim.

Emre ; hey noldu size birden. Ne guzel dolaşırdık işte hem ben sevgilimi özledim.

Özcan ; iyi ya işte git sevgilinle dolaş sen.

Sıla banktan kalkarak okulun dış kapısına doğru ilerledi. Okuldan uzaklaşıya kadar onu izledim.

Emre ; Yiğen nereye daldın yine. Ne yaşandı sizin aranızda?

Özcan ; hiçbir şey.

Emrenin yanindan ayrılarak yurt odalarının olduğu binaya ilerledim. Merdivenleri yavaş yavaş çıkarak odama geldiğim de direk yatağa kendimi atarak düşüncelerime giriş yaptım.