Banyodan çıktığında yatağına uzandı şimdi kendisini tertemiz hissediyordu. Gözlerini kapattı ve uykuya daldı.
Uyandığın da Atakan da uyanmıştı. "Günaydın" dedi Atakan Sıla'ya.
"Günaydın Atakan. Sana sorularımı sıralamadan önce dün ben gittikten sonra noldu?"
Sıla bilmesine rağmen yine de sormayı tercih etmişti.
Atakan ; Şey... Senin gitmenden sonra olayın üzerinden tam bir gün geçti. Ve sen tam bir gündür ortalarda yoksun"
Sıla ; Ne!? Tam bir gün mü geçti! Yani tam bir gündür baygın mıyım Off off. Niye bunu bana söylemediler ki. En azından iki gün veya daha fazla değil.
Sıla kendi kendine söyleniyordu. Atakan söylenmesini durdurmak için olanları anlatmaya başladı.
"Sen gittikten sonra beyaz kurt geldi uzun bir süre kavga ettik sonra beyaz kurtta benle beraber siyah kurtlardan kaçmaya başladık sonra o beni başka bir yola gitmemi söyledi bende dediğini ikiletmeden gittim sonra bir kurt uluması duyuldu ormanda. Ulumanın olduğu yere gittiğim de ormandaki ve yakınlardaki tüm kurtların avcıları sıkıştırdığını gördüm beyaz kurdun üzerinde ağ vardı. Hayatımda İlk defa gördüğüm kahverengi kurtlar bile vardı. Tuhaf bir ortamdı. Orada bulunmak hem hayatımda görüp görebileceğim sıra dışı bir olaydı hem de korkunçtu. Sonra kurtlar avcılara saldırarak onları etkisiz hale getirmeye başladı. Bir tane avcı beyaz kurdun ayağından hançerle zehirlemiş sonra o zehrin etkisiyle bayıldı. Tüm kurtlar avcıların kaçmasına izin verdi valla bende anlamadım öldürselerdi keşke. Onu sonrasında kurt okulu denen yere götürerek panzehir verdiler. Tam bir gün orada baygın yatıyordu. Dediklerine göre bizim yaşlarımızdaymış kurt okulunda eğitim görme teklifi ettiler şimdi haber dağıtılmış beyaz kurt; kurt okulunda eğitim görmeyi kabul etmiş diye. Yanı o kurt o okulda eğitim görecek ve herkes onu tanıyabilecek! Çok harika bir şey değil mi? Aslında bir bakıma değil çünkü zaten başı dertte ve şimdi hem genç olması hem de ortalıkta dolaşması çok tehlikeli. Herkes yani tüm kurtlar onu konuşuyor sanırım bir kaç güne vampirler ve Büyücülerde öğrenir. Belki de haberleri vardır bile... "
Sıla; Gerçekten çok korkunç... Eee sen gidecek misin peki o okula sonuçta sende kurtsun ve okulda eğitim görmelisin.
Atakan; Gitmeyi düşünüyorum. Burakla birlikte hemde!
Sıla; Dur yani Burakta...
Atakan; Evet! harika değil mi? En yakın arkadaşımda kurt.
Bir süre daha sohbetlerine devam ettiler sonrasında akşam yemeğine indiler. Orada hepsi toplanıp sohbetlerine devam ettiler.
Sude; Sıla telefonuna ulaşamadık Atakan'a da sorduk neredeydin? Çok endişelendik.
Sıla; oy oy çen benim için endişelendin mi çenn??
Sude'nin somurtmasını gören Sıla hemen dik bir pozisyona geçti. Anlık aklına gelen yalanı doğrularla harmanlayıp önlerine sunacaktı şu anlık başka çaresi yoktu.
Ellerini önünde birleştirerek devam etti.
"Babam aramıştı bir süre onu görmezden geldim ama en sonunda beni almaya geldi ve gitmek zorunda kaldım bu sebeple telefonumu da tamamen kapatıp el koydular. En son büyük bir kavgayla çıktım evden ama buraya gelebilecekleri aklıma gelmedi...."
Sude hemen ayaklanıp yanıma geldi ve orama burama bakmaya başladı.
Sıla; Dur Sude sakin ol. Çok büyük bir şey yok.
Sude; Yani bir şey var.
Sıla; küçük sıyrıklar sadece..
Sude; Nasıl küçük topallıyordun hafiften de olsa!?
Sıla; Sude sonra konuşalım mı? -diyip etrafı gösterdim hemen kendini toparladı ve yerine geçti-
Bazı şeyleri anlatamamak çok koyuyordu ama şu anlık Sılanın yapabileceği başka şey yoktu.
Sude; sonra konuşalım.
Deyip gülümsedi ve konuyu dağıttı.
Bir anda Sılanın üzerine karabasan gibi bir ağırlık çöktü ama kendisini ayakta tutmaya çalıştı hem içi hem de dışı ona ağırlık veriyordu.
Zehri hala vücudundan tam atamamıştı bu sebeple baş dönmesi ve göz kararmaları hala gelip gitmekteydi.
Ortada bayılıp kalmamak için yorgun olduğunu bu sebeple uyumak istediğini söyledi ve yanlarından ayrıldı.
Odasına gelip kendisini yatağa bırakır bırakmaz karanlık onu içine aldı.
Kapının sesiyle sıçrayarak uyandığında Atakan elinde ilaç kutusuyla kendisine yaklaşmaktaydı.
Atakan; Sude gönderdi. Ağrı kesici ve su.
Sıla alıp ikisini de içti. ve uyuyacağını söyleyerek geri yattı.
....
Sıla tam bir haftasını ağrı kesiciler ile atlatmaya çalıştı arada kabuslarda görüyordu. Sanırım o okula gitmeli ve ilaç tedavisi görmesi gerektiğini düşündü. Ama hala o okula gitmemesinin sebebi arkadaşlarıyla daha fazla aynı okulda zaman geçirmek istemesi ve atlatabileceğini düşünmesiydi ama zaman geçtikçe daha kötü oluyordu. zehri batasıcalar diye içinden küfürlerine devam etti.
Vücut ağrıları, kabuslar, baş dönme ve göz kararmaları, vücudunu kontrol edememe, baygınlık geçirme ve bir anda gelişen kurt kulakları yüzünden okulun gereksiz gürültüsü ile bir hafta daha geçti zar zor.
Ama artık dayanamayacağını düşünmeye başlamıştı çünkü Sude bir ara vücudunu taşıyamamasına tanık olmuş ve renginin gittiğini söylemişti. Hatta arkadaşının bir ara ise, ölüm döşeğinde olup olmadığını sorgulamıştı kendi kendine.
Sıla öğleden sonraya giremeyeceğini düşünüp izin almış ve odasına dönmüştü.
Atakan gelesiye kadar uyumuş o geldiğinde ise ona dönmüştü.
Sıla; Ee beyaz kurttan haber var mı?
Atakan; hala okula gitmemiş yani çoğu kişi haberin yalan olduğuna inanmış durumda. İyi mi kötü mü oldu anlamadım ben yaa.
Sıla; Ee sen o okula ne zaman gideceksin?
Atakan; Bazı işler hal olduğunda en azından hala Burağı ikna edemedim.
Sıla; bir şey sorucam. Şey beni o okula götürebilir misin?
Atakan ; oraya sadece kurtlar girebilir insanları almıyorlar.
Sıla ; tamam işte o okula gitmek istiyorum. Şimdi sana her şeyi her ayrıntısıyla anlatacağım.
"Bak şimdi bu okul açılmadan bir gün önce dolunayda şey. Kurda dönüştüm. Sonra bu okula gelince benim gibi senle ve siyah kürklü kurtlarla tanıştım sonra işte şey şok olabilirsin ama iste o gün avcılar tarafından zehirlenen bendim. Yani beyaz kurt benim. Beni yaralayan avcı ise Babam yani üvey babamdı. Pisliğin tekiydi bende bu okulun yurdunda kalmaya başladım işte."
Atakan ; güzel hikaye.
Sıla; ne inanmıyor musun?
Atakan; İnanılacak gibi değildi.
Sıla ; ne yani bende o asalet yok mu diyorsun sen? Dalga geçmeyi bırak ormana gidelim.
Atakan ile Sıla yurt odalarından çıkarak ormana ilerlediler.
Okulun çitlerinden atlayarak okuldan uzaklaştılar.
Bu bölüm çok kısaydı bende düzenlerken uzattım ve betimleme ekledim.
Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın. Nasıl olduğuyla ,ilgili fikirlerini benle paylaşmanız beni mutlu eder. Bir hatam varsa düzeltirim.
Düzenlendi: 21.02.24
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Kürklüler
FantasyBir kız; kendisinin kurt olduğunu öğrenir. Fakat ailesi kurt değil kurt avcısıdır. Zaman ilerledikçe arkadaşları ve kendisini bekleyen sırlar ortaya çıkar. Arkadaşlarıyla maceralara yelken açar. Sizde bu maceraları keyifle okumak istemez misiniz? M...