Nurmengard

1.9K 167 56
                                    

Yoldaşlık üyeleri, Keskin Nişancıların gelip Karanlık Prens'i ve Prensesi almalarıyla planlarının nasıl suya düştüğünü anlatırlarken, Dumbledore hayal kırıklığı içerisinde dinledi. Tabi birde Voldemort'un bir kızı olmasına fazlasıyla şaşırmıştı herkes. Dumbledore, Severus'a bakıyordu.

"Yani bir kızı var?" diye sordu Tonks.
Severus daha ne kadar anlatacağım diye düşünüyordu.

"Evet var... Mış! Sır gibi diyorlar. Bir neden den ötürü kaleden bile doğru düzgün hiç çıkmamış . Nott'a zaten bir defa görmüş. Nott ondan bahsederken çok korkuyordu." Dumbledore, ikisini de bakanlığa kaptırmalarına üzgündü kesinlikle. Moody ise.

"Kızıda onun gibi canavar desene." Dumbledore, sakince.

"Ben öyle düşünmüyorum. Kaleden hiç çıkmadıysa bir suç da işlememiştir. Masum bir kız çocuğunu yakalatmış olduk üzgünüm." dediğinde. Sirius "Ben öyle düşünmüyorum . Resmen kafamı dişleriyle kopardı kuduz köpek." dediğiyle Remus ve Tonks gülmüştü. Severus bile bıyık altından gülüyordu.
"Ben de öyle düşünmüyorum. Nott'un Karanlık Lord'an bile bu kadar korktuğunu görmemiştim." Severus'un sözleriyle Dumbledore düşüncelere dalmıştı.

"Bize fazla bir saldırı yapmadı. Hata kendisini korumak dışında birşey yapmadı." dediğinde James. Remus hak vererek. "Evet öyle fazla büyük büyüler yapmadı... Ya da yapmıyordu." dediğinde. Sirius atladı. "Saldırma biçiminden de pek iyi olduğunu zannetmiyorum prens gibi değildi. Daha tutarsız saldırdı." Dumbledore konuştu bu sefer. "Karanlık Prens hakkında fikrimiz olsada. Prenses hakkında bir bilgimiz dahi yok. Hem zaten artık bir önemide yok. Onları bakanlık aldı." Hayal kırıklığıyla konuşmuştu. Sirius planı kurdukları halde bakanlığa nasıl yakalatmış olmalarına hala  inanamıyordu.

"Hep Moody'nin suçu!" diye inledi Sirius. "Keskin Nişancı ekibi o çağırdı."

"Nişancı ekibini ben çağırmadım!" diye çıkıştı Moody. "Ben imdat çağrısı gönderdim, onu da Seherbaz'lar yerine onlar almış!"

"Çağrıyı buraya, karargâha göndermeliydin," dedi James, ziyadesiyle sinirlenmişti. "Yoldaşlık takviye ekip gönderirdi."

"Peki ya, karargâhta çağrıyı alacak biri olmasaydı?" diye karşılık verdi Moody, alçak ve boğuk bir sesle; sesinde öfke vardı. "Karargâhta her zaman birileri olmuyor. O zaman ne yapacaktım acaba? Protokole uydum ben! Sayıca az kaldığımızı görüp destek istedim. Yanlış bir şey yapmadım!"

"Yanlış bir şey yapmadın mı?" diye gürledi James. "Çocukları Bakanlık'a verdin! Şimdi olacaklar üzerinde kontrolümüz yok. Fudge muhtemelen çocukları derhâl öldürtecektir."

Sözler ağzından çıktığı vakit, James bunun düşüncesiyle bir anda yüreğinin acıyla burkulduğunu hissetti. Nedenini anlamıyordu, ama Ruh Emici'lerin çocuklara saldırma düşüncesi son derece canını sıkıyordu. İki çocuğun böyle acımasız bir şekilde yok edilecek olmasının onu normal olarak endişelendirdiğini düşündü ve kafasındaki şüpheleri kovmaya çalıştı.

"Bunu yapamaz," diye teselli etti Kingsley. "Bakanlık, çocukların ölümüne karar vermeden önce, onları duruşmaya çıkarmak zorunda."

"Evet, ama Bakanlık'ın öyle bir şey yapacağını sanmıyorum," dedi Remus. "Kim Olduğunu Bilirsin Sen'e dair her bilgiyi almak isteyecektir. Ancak, istediğini almaz ya da çocuklar buna boyun eğmezse, işte o zaman, Fudge onları yok eder. Büyücü dünyasının, her şeyin onun kontrolü altında olduğuna inanmasını ve onun Sihir Bakanı olarak nasıl bir farklılık yaratabileceğini bilmesini isteyecektir. Karanlık Prens'i ve Prenses'i öldürtmek ona ömrü hayatında sahip olamayacağı popülerliği verecek ve siyasi kariyerinde onu en yukarı taşıyacaktır."

Karanlığın Varisi (İçimdeki Karanlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin