Tatlı Ve Acı Gerçekler

1.3K 118 234
                                    


Medyada ki Rıgel.

Müziği son kısımda açıp okursanız daha iyi olur.

Bütün umutların bittiği yerde
Yeni bir umut başlar.




Helen üzerinde ki paltosuyla ve fötr şapkasını, Parlamentoya girdiğinde çıkarmıştı. Kapıda ki görevli gülümseyerek,

"Hoş geldiniz, Efendim." dediğinde Helen elinde ki paltosunu ve şapkasını görevliye uzatı.

"Selam Mike, nasılsın?" diye sordu.

Mike, gülümseyerek.

"Her zaman ki gibi Efendim." dedi. Helen şimdi yüzümde ki gülümseme zoraki olmuştu.

"Çok iyi." diye mırıldandı ve merdivenlere doğru yürümeye başladı. Yürüdüğünde sürekli baş selamı veriyordu onu tanıyanlar için. Helen üçüncü kata çıktığında koskoca koridorun boş olmasıyla gülümsedi.

"Keşke her yer böyle olsa." diyen ses Helen'i gülümsetmişti. Özel odasına doğru geldiğinde kapının önünde özel sekreterini görünce istemsiz olarak gülümsedi. Kadın da önünde ki kağıtlardan başını kaldırdığında o da kocaman gülümsedi.

"Patron!" diye cırtlak sesiyle bağırdığında Helen yüzünü ekşitmişti.

"Bu kadını hiç sevmiyorum!" diye tısladı ses. Helen onu duymamazlıktan geldi.

"Donna, bu gün bana nelerin var?" diye sordu, en iyisi hemen kaçmaktı onun için, çok iyi biliyordu karşısında ki kadınla konuşma başlatırsa akşama kadar bütün derdini anlatacağını.

Donna gözlerini kısarak bakmaya başladı.

"Patron, bu gün çok yoğunsunuz. Ama en önemlisi odanızda şu yakışıklı sarışın var." dedi göz kırparak.

Helen gözlerini büyüterek baktı. Sonra ise kendi kapısına.

"Tamam, Donna sonra günün özetini geçersin." diyerek hızla odasına girdiğinde.

Masasının üstünde oturan adama sinirlice baktı. Helen sinirle bakıyordu. Aynı hızla kapıyı kapatıp ve odanın dışardan duyulmaması için büyüledi.

"Rıgel!" diye tısladı.

Sarışın adam gülümseyerek bakıyordu.

"Hiç Rıgel deme!" diye uyardı. Helen sinirle iç çekerek odada ki tekli koltuğa oturdu.

"Neden buradasın?" diye sordu sinirle.

Rıgel şimdi gülümsemiyordu.

"Bu sefer büyük sıçtık." dedi sakince.

Helen göz devirip.

"Bu sefer ne oldu?" diye sordu.

Rıgel masadan indi şimdi ayakta duruyordu.

"Öğrendiler," dedi.

Helen tek kaşını kaldırarak.

"Neyi öğrendiler?" diye sordu. Çok iyi biliyordu ki Rıgel yine abartıyordu.

Rıgel Helen'in önünde ki koltuğa oturdu bu sefer.

"Burayı, beni, Alex'i belki de daha fazlasını biliyorlar. En önemlisi seni biliyorlar." dedi bu sefer sesinde beli bir korku vardı.

"Kimler biliyor?" diye sordu, göz bebekleri şokla açılmıştı zümrüt yeşili gözleri kırmızıya doğru çekilmeye başlamışlardı.

Rıgel, Helen'in gözlerinden kendi mavi gözlerini çekti.

Karanlığın Varisi (İçimdeki Karanlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin