Alex(2)

1K 104 14
                                    



Damien, ayakları yere bastığında, kendini bir kalabalığın ortasında buldu. Etrafa göz gezdirerek nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Her yerde yüksek sesle tezahürat eden, bağıran insanlar vardı ve Damien dedikleri hiçbir şeyi anlamıyordu. Burası alkol ve ter karışımı bir kokuyla kaplıydı. Parlak spot ışıkları, odanın ortasında bulunan kocaman bir çelik kafesi aydınlatıyordu. Damien'ın kalabalığın Muggle kıyafetleri giyindiğini anlaması biraz geç olmuştu. Kimsenin üzerinde tek bir cüppe dahi görünmüyordu.

"Muggle'lar," dedi Damien, soluğunu tutarak, "Muggle Dünyası'nda mıyız?"

O gürültünün içerisinde James'in onun ne dediğini duyması şaşırtıcıydı.

"Öyle görünüyor," dedi.

Bağırış çağırışlar Damien'ın beyninde uğulduyordu.

"Neden buradayız?" diye sordu Damien. "Harry'nin neden böyle bir anısı olsun ki? Muggle Dünyası'nda onun ne işi var?"

"Bilmiyorum," dedi James, çevreyi tarayarak, "ama içimde kötü bir his var."

Damien'ın da içini sıkıntı bastı.

Zihninde, 'Ah lütfen, onlara saldıracağını sakın söyleme bana!' diyerek için için dua etti.

"O nerede?" diye sordu Damien, kalabalığı keskin gözleriyle arayarak, "Harry'yi hiçbir yerde göremiyorum."

Bas bas bağıran kalabalıktan kulakları sağır edici tezahüratlar yükseliyordu. İçtikleri teneke kutuları coşkulu bir biçimde havaya atıp duruyorlardı.

"Alex! Alex! Alex!"

Odadaki herkes bu ismi haykırıyordu.

Odanın diğer tarafından, iki çocuk belirip kafese doğru ilerledi. Bir tanesinin uzun bir boyu ve kirli sarı saçları vardı. Diğerinin ise... Damien şoktan kalakalmış bir halde nefesini tuttu. Bu, Harry idi. Dağınık siyah saçları ve parlak yeşil gözleriyle bu kesinlikle Harry idi. Yalnızca, Damien'ın bildiği Harry'ye pek benzemiyordu. Daha yaşlı, on altı yaşından çok daha yaşlı görünüyordu. Bu Harry'nin kolaylıkla yirmi iki yaşında ya da ondan bile yaşlı olduğu söylenebilirdi.

"Ne... ne oluyor?" James de ağzı bir karış açık Harry'ye bakıyordu.

"Büyü kullanmış," dedi Lily, "ya da belki bir yaşlandırma iksiri." Ses tonundan bile bunu onaylamadığı anlaşılabiliyordu.

Harry ile diğer çocuk dar bir koridordan geçerek kafese girdiler. Yüzleri birbirlerine dönük bir halde ve birbirlerine pis pis sırıtarak yavaş hareketlerle kafesi turladılar. Sarışın çocuk Harry'den en az bir baş uzundu, ama Harry'nin kendine duyduğu arsız güvenin yarısına bile sahip değildi. Alex'in adına yapılan tezahüratlar arttıkça, çocuğun gerginliği de artıyor gibi görünüyordu.

Harry her iki elini de kaldırdı.

"Hadi, Jason," dedi, "ilk hamleyi sen yap."

Sarışın çocuk kendini hazırlayarak keskin bir yumrukla ileri atıldı. Harry onun yolundan çekildi ve hızla dönüp Muggle'ın yüzünün tam ortasına vurarak zavallı çocuğu fena halde yere serdi. Damien bu hareketi hatırlamıştı. Harry'nin aynısını Gündüz Gezen'lere yaptığını görmüştü. Kalabalık iyice çıldırarak Alex diye bağırıp duruyordu.

"Harry takma isim mi kullanıyor?" diye sordu Damien. Hem gürültü yüzünden, hem de ağabeyi hakkında öğrendikleri yüzünden başı dönüyordu.

"Öyle görünüyor," dedi James, oğlunu şaşkınlıkla izlerken.

"Bu çok barbarca," dedi Lily, öfkeyle, Harry'nin Muggle'ı yumruklarıyla serseme çevirmesini izlerken.

Karanlığın Varisi (İçimdeki Karanlık) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin