Medyayı açıp okuyun,
Ertesi sabah Harry ve Helen kahvaltıya indiklerinde, onlarda gözle görülür bir değişim vardı. Tabaklarını ağzına kadar yiyecekle doldurarak bu konuda Ron'u bile geride bırakmışlardı ki, bu da az bir başarı değildi. Lavender reçele uzanmak için eğilip 'yanlışlıkla' Harry’nin eline dokunduğunda, gülümsemişti. Hatta Damien gölü pembeye, Dev Mürekkep Balığı'nı da mora dönüştürmekle sonuçlanan şakasını tekrar anlatırken bile, kıkırdıyorlardı.
"Filch etkilenmediyse ne olayım!" dedi Damien, kendisiyle gurur duyan bir ifadeyle.
"Ceza aldın mı?" diye sordu Ron, ağzı kreple dolu bir halde.
"Evet, ama buna kesinlikle değdi," diye cevapladı Damien.
Hermione de Ginny de gözlerini Harry'ye ve Helen'e dikmiş, onlardaki bu alışılmadık mutluluğun sebebini anlamaya çalışıyorlardı. Ama ikisi de bir şey söylemediler. Kısa bir süre sonra, Damien ağzına birkaç tane üzümü aynı anda tıkarken bir taraftan da çantasını alıyordu.
"Hemen gitmeliyim, McGonagall cezamı ayarlayacak," diyerek kapılara doğu koşmaya başladı.
"Bu hayatta bir tek Damy ceza almaya koşarak gider," dedi Ron, suratında yarım bir tebessümle başını iki yana sallayarak.
"Bu, Çapulcu olmanın yegâne belirtisi," dedi Ginny. "Ne kadar çok ceza alırsan, o kadar büyük bir baş belası olursun."
"Bu gidişle, Fred ile George'un da rekorunu kıracak," diyerek kıkırdadı Ron ve çantasını almak için yana eğildi.
Ayağa kalktığında, Hermione hâlâ oturuyor, yavaş yavaş balkabağı suyundan yudumluyordu.
"Sen git, Ron, benim önce kütüphaneye uğramam lazım. Madam Pince bazı kitapların birer kopyasını getirtmeyi başarmış mı gidip görmeliyim, Gellart Bruckhorn'un Biçim Değiştirme Rehberi ile..."
"Tamam, anladım," dedi Ron, hemen; onu da yanında sürükleyeceği korkusuyla aceleyle salonu terk etti. Bir kopyayı da okuması için ona verebilirdi.
Ardından, Ginny de, kendi ile aynı yıldan birkaç kızla laflarken ayağa kalktı; teslim edecekleri Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ödevinden bahsediyorlardı. Şimdi, geriye yalnızca Hermione ile Harry ve Helen kalmıştı. Hermione derin bir nefes aldı ve gözlerini Harry'ye ve Helen'e dikerek yavaşça onlara doğru eğildi.
"Formu doldurdunuz mu?" diye sordu, alçak sesle.
Harry ve Helen ona gülümsedi; Hermione'nin o anda nefes almayı unutmuş gibi bir hali vardı. Onların hiç gülümsediğini görmemişti, özellikle de ona. Muazzam bir gülüşleri olduğunu kabul etmesi gerekirdi.
"Hayır," diye cevapladı Harry, "gerek olmadığına karar verdik."
"Evet, yırtıp atık." dedi Helen.
Hermione'nin yüzüne bir gülümseme yayıldı; rahatladığı belli oluyordu.
"Yani, fikrinizi mi değiştirdiniz?" diye sordu, içten içe şükrederek. Özellikle Noel gibi özel bir günde, onların ailesinden uzak kalmalarına dolaylı yoldan yardım ettiği için kendinden nefret etmişti. "O zaman tatili burada geçirmeyeceksiniz? Eve mi gidiyorsunu?"
Harry ve Helen tekrar gülümsedi.
"Evet," dediler aynı anda, iki çift yeşil göz ışıl ışıl parıldarken, "eve gidiyoruz."
* * *
"Kahrolası Filch! Sadist manyak!" Damien, Hogwarts hademesine bildiği her küfrü söylüyordu. "Ona da, onun o küçük kedisine de bunu ödeteceğim!" diye mırıldanarak söylenmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Varisi (İçimdeki Karanlık) TAMAMLANDI
FanficBu hikaye benim değildir! İçimdeki karanlık hikayesinde eğer ki Harry Potter'ın bir ikiz kız kardeşi olsaydı nasıl olaylar gelişirdi diye yazdığım bir fan hikayesidir. ©Bu hikaye Kurinoone'a ait The Darkness Within'in Fan hikayesidir. ©Bu hikaye Kur...