Bölüm22: Ezberleri Bozan

1.8K 80 35
                                    

Evrim: Barııış

Kafamı çevirmem ile birlikte Evrimle göz göze geldik. Hassiktir bu ne zaman uyanmıştı. Her şeyi gördü mü acaba ?

Barış: Efendim
Evrim: Napıyosun orada ?
Barış: Şeey ııı şey
Evrim: Neey
Barış: Ya biz sabah burada oturuyorduk benim bir şeyim düşmüşte o burada mı diye bakmaya geldim
Evrim: Gece gece
Barış: Sabah farketsem sabah gelirdim
Evrim: Senin aklın düşmüş buraya yemiyorum ben anlıyorum her şeyi
Barış: Yemiyorsan şöyle söyleyeyim benim buraya kalbim düştü de sende hem aklını hem kalbini benim üzerimden bi alsan diyorum sıkmaya başladı da .
Evrim: Ne diyorsun sen
Barış: İkimizde yeterince akıllı insanlarız Evrim şimdi boş yapma hadi iyi geceler sana
Evrim: Bu burda bitmedi
Barış: Bende bitti

Barakaya geçip uzandım Evrime söylemekle iyi mi yaptım bilmiyorum ama eninde sonunda öğrenecekti zaten bu adada bir şeyin sır olarak kalması imkansız.

Aycan
Güne mutlu uyandım. Mutluluğuma mutluluk katmak için de hemen erkekler barakasına baktım. Aman Allahım Barış uyanmış tamam ben geç uyanan biriyim ama bugün gayet de erken uyandım ve hemen hemen herkes uyuyor.

Barışı aramak için adada biraz dolandım derenin oradan sesler gelince oraya doğru gittim.
Amaaanın bu gözler neler görüyor. Ne sevap işledim de böyle bir canlı benim sevgilim.
Genelde çok fazla dövme sevmeyen biriyim belli bir sınırının olması gerektiğini düşünürüm her zaman. Ama Barışın vücudundaki dövmeler şaheser gibiler. Her bir dövmesi ayrı yakışmış.

Şu an salak gibi derenin kenarına oturdum Barışı izliyorum. Oyunlarda üstünü çıkarmamasını anlayamıyorum. Bu kadar güzel bir vücudu varken inatla kendini kapatmaya çalışıyor. Ama tabiki de bu benim işime geliyor. Buradan çıkınca bir de Barışın aşıklarıyla uğraşamam.

Barış: Biraz daha izleyecek misin ?

Barışın konuşmasıyla düşüncelerim toz bulutu olup kayboldu. O kadar dalmışım ki ne dediğini bile duymadım.

Aycan:
Barış: Orada oturup izlemeye mi devam edeceksin yoksa buraya gelmeyi düşünüyor musun ?
Aycan: Oraya mı ?
Barış: Güzelim beni tekrar etme de gel hadi
Aycan: Üstüm ıslanır ama
Barış: Kurur
Aycan: Oyuna gidecez ama
Barış: Aycan naz yapma kurursun o zamana kadar
Aycan: Ya adadakiler
Barış: İki insan aynı anda yüzemiyor mu yasak mı var ?
Aycan: O zaman kay kenara atlıyoruum.

Her ihtimale karşı tişörtümü çıkarıp kenara koydum ve sporcu atletim ile atladım.
Suyun dibine battığımda bir anda çıkamayacağım sandım. Barış beni belimden tutup yukarı doğru çekti.
Suyun yüzeyine çıktığımda Barışla aramızda birkaç santim vardı. Kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyorum. Yüzünün her zerresini itina ile inceliyorum. En küçük çizgiyi bile ezberlemeye çalışıyorum.

Ellerimi sakallarına götürdüm. O anda gözlerini kapattı sanki dokunuşlarımı daha derinden hissetmek istiyor gibiydi. O da bir eliyle belimi kavrarken bir elini de yanağıma götürdü başımı hafifçe eline bastırırken bende gözlerimi kapattım.
Dünyanın şu anda durmasını istiyorum. Kimse bizi rahatsız etmesin ve asla birbirimizden ayrılmayalım.

Barış
Kollarımın arasındaki kadın tüm ezberlerimi bozmuştu. Asla dediğim ne varsa onunla yaşadım. Şu an yanaklarını okşadığımdaki heyecanını hissedebiliyorum kalp atışlarını buradan duyuyorum.

Yavaşça gözlerimi açtım karşımdaki gözleri kapalı civcive eğilerek burnundan öptüm. Gülerek gözlerini açtı

Aycan: Yaa Barışş
Barış: Efendiiiim
Aycan: Seni seviyorum
Barış: Seni çok seviyorum

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin