Bölüm48: Aşkın Kolları

1.4K 88 48
                                    

Aycan
Ben Barışı Nisa da Berkanı ittiğinde ikisi de çoktan soğuk suyu boylamışlardı. Biz de hemen battaniyeleri çıkarıp gülmeye başladık.

Barış: Şaka mıydı ?
Berkan: Lan böyle şaka mı olur ödüm bokuma karıştı bir gram aklım var onu da kaybediyordum.

Biz hala gülerken onlar da yavaş yavaş dereden çıktılar.

Barış: Aycan seni elimden kim kurtaracak ?

Barış o kadar sakin konuşuyor ki bu kadar sakin olması beni daha çok korkutuyor.

Berkan: Sizi alıp şu karşı adaya fırlatabilirim o kadar sinirliyim ama dua edin ellerim ayaklarım hala tutmuyor.
Nisa: Ya siz çok mu korktunuz biz bu kadar korkacağınızı tahmin etmedik ki .
Berkan: Bak bak etmemişler lan ruhumu teslim ediyordum neyi etmediniz.
Aycan: Barıış... sende bir şey söylesene.
Barış: Sizi elimden kim kurtaracak küçük hanım ?

Barış hem konuşuyor hem de yavaş yavaş üzerime yürüyordu.

Aycan: Yaa böyle deme korkuyorum ama.
Barış: Alla alla korktunuz mu ?

Bir yandan Barıştan kaçma planı yaparken bir yandan da ciddi anlamda korkuyordum. Üstüme o kadar sakin yürüyor ki korkmamak inkansız.

Aycan: Her şey Nisanın fikriydi ben yapmayalım dedim çok zorladı illa yapalım dedi.
Barış: Aaa öyle mi ?
Nisa: Oha hemen sat.

Yüzünü yıkamaya çalışan Nisa bir yandan da bana laf yetiştiriyordu.

Aycan: Kızım sussana sen kaçmaya çalışıyorum
Barış: Nereye acaba ?
Aycan: Ya Barış korkutuyorsun beni.
Barış: Korkma güzelim.

Sırtımın bir ağaca çarpması ile kaçışım son bulmuştu. Ben kendi kendime kızarken Barış da dibime kadar girmişti. Bir anda eğilip belimden sıkıca kavrayıp kucağına aldı.

Aycan: Napacaksın bana ?
Barış: Bilmem.

Gözlerini gözlerime kenetlemişti. Şu an Buz Prens lakabının hakkını veriyordu. Soğuk ve ulaşılmaz. Ne olurdu yani senden Berkan gibi sövsen bağırsan da beni böyle korkutmasan.

Yavaş yavaş dereye yürüdüğünde inşallah beni tek başıma atmaz diye dua etmeye başladım. Çünkü bu saatte asla oradan çıkamazdım.

Aycan: Barış ben karanlıkta çıkamam yapma lütfen.
Barış: Tek başına olmayacaksın korkma.

Aha Nisoyu da atacak manyak. At tabi niye tek ben atılmış olayım ki. Yada atma üşütür gece gece şimdi.

Ben derenin ucuna geldiğimizde gözlerimi sımsıkı kapattım ve bir anda kendimi soğuk suda buldum. Ama belimdeki baskı hala kaybolmamıştı. Gözlerimi açtığımda hala Barışın kucağındaydım.

Aycan: Sende mi ?
Barış: Çok mu korktun sen ? Şu yüzünü temizleyelim önce Aycan hanım.
Aycan: Barış yaaa

Barışa kocaman sarıldım. Eşşek beni o kadar korkutmuştu ki. Yavaşça yüzümü temizlememe yardım etti. İnşallah çıkmıştır.

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin