Barış
Sabah gözlerimi araladığımda kollarımın arasındaki Aycanı görünce dün geceyi hatırlayarak gülümsedim.
Nasıl bir geceydi be düşündükçe bedenim uyuşuyor.
Kafamı hafif sola çevirince saatle karşılaştım. Henüz çok geç değildi ve biraz daha yatakta kalabilirdik.
Aycana daha sıkı sarılırken bir yandan da başına küçük öpücükler konduruyorum. Ah bu kokusu gerçekten dayanılmaz.
Yavaşça gözlerini açtı onu izlediğimi görünce masumca gülümsedi.
Aycan: Günaydın, beni mi izliyorsun sen ?
Barış: Her zaman.
Aycan: Hiiiim.
Bana doğru yaklaşıp kollarını boynuma sardı. Dudağım ile yanağımın arasındaki boşluğa bir öpücük kondurdu.
Barış: Şu an o kadar güzel görünüyorsun ki. Bir tanrıça gibisin. Baktıkça seni daha çok istiyorum.
Söylediğim ile önce utanıp daha sonra bakışlarını kaçırarak dudaklarını ısırdı. Kesinlikle tek derdi beni çıldırtmak. Bir insan istemeden bu kadar seksi olamaz.
Aycan: Siz de fena sayılmazsınız. Baktıkça bakası geliyor insanın.
Barış: Sen hep baksana bana.
Aycan: Gözlerimi senden alamıyorum ki.
Gülümserken kendime çekip dudaklarına kenetlendim. Yumuşak öpüşlerime aynı şekilde karşılık veriyordu.
Belinden kavrayıp kendime daha çok çektiğimde küçük bir kahkaha atıp geri çekildi.
Aycan: Bu işin sonunu tahmin ediyorum Barış bey o yüzden kalkın ve duşa girin. Bende odama geçip hazırlanıyorum.
Ayağa kalkmaya çalışırken kolundan tutup bana dönmesini sağladım.
Barış: Şu an Acunu arayıp bizi elemesini isteyelim. Ben bu yataktan çıkmak istemiyorum. Seni de yanımda istiyorum.
Aycan gülerek yanaklarımı sıktı.
Aycan: Daha şampiyon olacaksınız beyefendi hadi kalk.
Aycan ayağa kalkmaya çalışırken çıplak olduğunu fark edip geri yatağa girdi. Bu haline gülmemek elde değil sanki dün gece olanları o yaşamadı.
Barış: Güzelim kalksana
Aycan: Şey... Barış...
Barış: Ne oldu ?
Hiç anlamamış gibi sorunca ne cevap vereceğini şaşırmıştı. O kadar tatlı görünüyor ki.
Aycan: Şey arkanı dönsene sen
Barış: Neden ?
Aycan: Of Barış normalde her şeyi anlarsın bunu mu anlamadın çıplağım işte.
Barış: Dün o gecelikle de pek giyinik sayılmazdın güzelim. Onunla rahat rahat geziyordun bundan mı utanıyorsun. Hem dün geceyi hatırlıyor musun ?
Aycan: O farklı o farklı hadi dön arkanı ben şu an utanıyorum.
Aycanın kızması ile arkamı döndüm. Utangaç hallerini ne kadar çok sevsem de onu izleme imkanımı elimden almasına kızmıştım.
Aycan: Dönebilirsin.
Döndüğümde vücuduna bir çarşaf sarmıştı.
Aycan: Ben odama geçiyorum duş almam gerekiyor.
Barış: Güzelim dün tüm eşyalarını buraya getirdik ya nereye gidiyorsun ?
Aycan: Ay doğru iyi ki hatırlattın.
Bir yandan çarşafı tutmaya çalışıyor bir yandan da eşyalarını topluyordu.
Barış: İç çamaşırlarını şuraya atmıştım.
Aycan: İyi halt yemişsin. Utanmasaydın da camdan dışarı atsaydın.
Barış: Çok ateşli anlardı gözüm bir şey görmüyordu yavrum.
Aycan: Salak hdjdjd
