Bölüm55: Savaş Başlasın

1.2K 94 26
                                    

Barış
Adaya gelir gelmez kendimi derenin kenarına attım. Konseyden çıktığımızdan belli herkesin gözü benim üzerimdeydi ama ben kimse ile göz göze gelmemek için yoğun çaba sarfettim. Kendime hakim olamamaktan korktum.

Derenin kenarına oturduğumda başımı kollarımın arasına aldım. Aycanın dolan gözleri, titreyen elleri ve dudakları gözümün önünden gitmiyor. Kimseye belli etmemeye çalışsa da bana sarıldığında akan gözyaşlarını en derinlerimde hissediyorum. Her omzuma damladığında vücuduma kızgın demirler batıyormuş gibi acı veren o gözyaşlarını.

Ona sadece "Seni Seviyorum" diyebildim. Boğazım düğümlendi başka bir şey söyleyemedim. Önümüzde çok az bir zaman kaldı bunuda biliyorum fakat Aycan buradan gitmeyi haketmedi.

Ben gözyaşlarıma hakim olamazken yanıma yaklaşan ayak seslerini duymam ile başımı kaldırdım.

Berkan: Barış gelebilir miyiz ? Daha iyi misin kardeşim ?
Nisa: Ben izin isteyemem kusura da bakma seni yalnız bırakamam Baro.

Nisa koşarak küçük kollarını boynuma sardı.

Barış: Gel kardeşim gel.

İkisi de sessizce yanıma oturdu.

Berkan: Sana yardımcı olamadık Aycanı koruyamadık özür dileriz kardo.
Barış: Saçmalama sen bana en büyük iyiliği yaptın Berkan. Senin hiç suçun yok.

Berkanın omzuna dokununca o da bana gülümseyerek karşılık verdi. Aycan yerine kendi ismini söyletmesi büyük bir fedakarlıktı.

Barış: Sizlik bir durum yok. Yasinin birinciliği açıklandığında Aycanın Evrimden az oy alabileceğini anladım. Büyük ihtimalle biz gönüllüler olarak ünlülerden daha çok oy alıyoruz. Bunun için Cemale Nisayı söylemesi gerektiğini söyledim ama o yapmadı.

Nisa gülümseyerek koluma dokundu.

Nisa: Keşke beni söyleseydi. Ben gitsem bile üzülmezdim. En azından siz burada benim yerime de savaşacaksınız. Ama emin ol sen de bundan sonra Aycan için savaşacaksın.

Nisayı tek kolumun arasına aldım.

Barış: Sen gitmeyecektin ki. Ya Sercan ya da Evrim gidecekti.
Berkan: En baştan sen aday çıkmayacaktın. Cemal ve ben potaya girecektik olup bitecekti. Hayır ben birinci çıkacam hissediyorum diye tutturmak da ne. Bunca haftadır birinci çıkamamışsın şimdi mi çıkacaksın.

Sinirle önüme döndüm. Berkan haklıydı. Eğer beni dinleselerdi şu an her şey çok farklı olacaktı. Aycan burada hayallerine devam ediyor olacaktı.

Barış: En çok da buruk ayrılmamız beni üzüyor.
Nisa: Ama yine de iyi ki konuştun Barış. Ya hiç konuşmasaydın.
Barış: O zaman emin ol o giderken durmazdım.

İkisi de kollarını bana sardı. Bende daha fazla kendime hakim olamayarak gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Bugün son ağlayışım olacak. Yarın daha sağlam bir şekilde ayağa kalkacağım.

Biz birbirimize sarılırken ayak seslerini duymamız ile hemen ayrıldık. Sesin geldiği tarafa doğru baktık.

Cemalcan: Gelebilir miyim ?
Barış: Sakın !

Nisa hemen kollarımdan tutup gözlerime bakmaya başladı. Bir olay yaşanmasından korkuyordu. Bende.

Cemalcan: Barış bir konuşsak.
Barış: Sana sakın dedim. Buraya yaklaşmayı bile deneme. Kalbini kırmak istemiyorum.

Cemal bir adım daha attığında hiddetle ayağa kalktım. Benimle birlikte Berkan ve Nisa da kalktı. İkisi de hemen kollarımdan tuttu.

Berkan: Oğlum tamam sakin ol yakma başını.
Nisa: Barış korkuyorum lütfen.

Hemen Nisaya dönüp yanaklarını avuçlarımın içine aldım. O benim küçük kardeşimdi ve burada en son isteyeceğim şey onu korkutmaktı.

Barış: Korkacak bir şey yok merak etme.

Tekrar bakışlarımı Cemale çevirdiğimde endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

Cemalcan: Barış böyle daha çok kalbimi kırıyorsun ama konuşsak emin ol beni anlarsın.
Barış: Sadece kalbini kırdığıma dua et Cemal.

Yavaş adımlarla Cemalin üstüne doğru yürüdüğümde Cemal bir adım geriye gitti. Korkuyor muydu ? Ee herhalde.

Berkan: Barıış !
Nisa: Ama Barış lütfen.

Derin bir nefes alıp Cemalin tişörtünün yakasını kavrayıp üzerine doğru eğildim.

Barış: Şimdi elimden bir kaza çıkmadan git buradan. Yarın bir kaptanlık oyunu var. Eğer kaptan olursan beni takımına almayı bile düşünme. Ben seni zaten yakınımda tutmayacağım. Bu yaptığını da asla unutmayacağım Cemal.

Cemalden uzaklaşıp tekrar çimlerin üzerine oturdum.

Cemalcan: Konuşmayacak mıyız ?
Barış: Cevap vermememi bekliyor musun gerçekten ?

Cemal yaklaşık bir dakika boş boş baktıktan sonra başını sallayıp yanımızdan gitti.

Berkan: Biraz ağır mı oldu sanki ?
Barış: Ben ona söyleme dedim Berkan. Eğer demeseydim ağzımı açarsam şerefsizdim ama dedim.
Berkan: Haklısın kardeşim ne diyim haklısın işte.
Nisa: Hep küs mü kalacaksınız ?

Bakışlarımı Nisaya odakladım.

Barış: Sevgilimin hayallerini çaldı Nisa. Onun elinde olan yapabileceği bir şeyi yapmayıp hatta önümüzde engel olup her şeyi berbat etti. Üzgünüm ama bunun tek suçlusu o ve ben onu affetmeyeceğim.

Nisa: Ben hem senin hem de onun yanında olmak istiyorum. Ne yapacağım ?
Barış: Onun yanında ol güzelim. Ben alıştım yanlızlığa o beceremez.

Berkan hemen elini omzuma koyup iki kere vurdu.

Berkan: Biz ne güne duruyoruz aslan parçası. Hani ikizdik hepsi yalan mıydı hıı
Barış: Sen benim kardeşimsin lan.

Berkana sarıldığımda Nisa da hemen kollarını bize sardı. Bu survivor bana bi aşk iki de kardeş kazandırmıştı.

Aşkım Aycanım gitmişti ama arkasından daha güçlü bir ben bıraktı. Bundan sonra sadece kendim için değil onun için de savaşacaktım. İkimiz için daha güçlü olacağım.
O ZAMAN SAVAŞ BAŞLASIN !

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin