Bölüm58: Final

2.3K 109 66
                                    

Yatağın üzerine uzanmış pencereden süzülen rüzgarın perdeyi havalandırmasını izliyordum. Bugün son gündü. Her şey son bulacaktı. Yerimden yavaşça kalkıp pencerenin önüne geçtim. Başımı dışarı uzattığımda rüzgarın saçlarımı dalgalandırmasına izin verdim.
İstanbulu özlemişim...

Ilık bir duş alıp kendimi bu güne hazırladım. Ama aklım hala dün olanlardaydı. Hayatım boyunca unutamayacağım bir geceydi. Heyecanımı da duygularımı da ilk defa bu kadar yüksek yaşamıştım.

Benimle birlikte Cemal de finalist olmuştu. Bu çok da şaşırdığım bir sonuç değildi aslında. Başından belli tahmin edilen olay gerçekleşmişti. Cemal-Barış finali.

Kendimi üzerimdeki bornozla yatağın üzerine bıraktım. Gözlerimi tavana diktiğimde Aycanın yüzü gözümün önüne geldi. Çok güzeldi. Her zaman ki gibi çok güzel. Tüm gece gözlerimi ondan alamadım. Elini kalbine koyduğunda parlayan gözleri ve muhteşem gülümsemesi gözlerimi kamaştırıyordu. Heyecanı heyecanımı kat kat arttırıyordu.

Gün geçtikçe ona daha çok kapılıyorum. Kalbimi onun eline verdiğimi hissediyorum. Ona tamamen teslim oldum. Gözümün önüne gelen silüeti bile heyecandan titrememe sebep oluyor. Bana dokunan minik ellerini hissettiğimde vücudum alev alıyor. Hiç tatmadığım heyecanları bana tattırıyor.

O koskoca adada umutlanmama sebep olan ve beni ayakta tutan bu küçük kadın sevgisi ile büyüttü beni. İleriyi düşünürken, hayaller kurarken artık iki kişiyim. Benim dünyam artık iki kişilik.

Ben Aycanı ve bugünü düşünürken kapının çalınması ile yerimden kalktım. Bornozun kuşağını sıkılaştırdıktan sonra kapıyı açtım.

Cemalcan: Off Barış ben hem çok heyecanlıyım hem de çok duygusalım. Ağlamak istemediğim için yanına gelmek istedim müsait misin ?

Kapıyı daha çok aralarken elimle içeriyi işaret ettim.

Barış: Beş ay boyunca hiç susmadın artık ağlama bari.

Cemal gözlerini devirerek yatağın üzerine oturdu.

Cemalcan: Laf sokmasan olmaz değil mi ? Affetmediğini her şekilde hissettiriyorsun.

Cemale cevap vermeden banyoya doğru ilerledim.

Barış: Üzerimi değiştirip geliyorum.

Kafasını salladığında bende kapıyı kapatıp banyoya girdim. Aynaya baktığımda birbirine karışmış saçımı ve sakalımı düzelttim. Çok uzamışlar. Üzerimi de giydikten sonra banyodan çıktım.

Odaya girdiğimde Cemal uzanmış meyve yiyordu.

Barış: Onları ne ara istedin ?

Elindeki meyveyi bana uzatırken bir yandan da ağzının dolu olmasına rağmen konuşmaya çalışıyordu.

Cemalcan: Odama istemiştim aldım geldim hemen.

Uzattığı meyveyi alıp yatağa uzandım. Saatlerce bugün hakkında teoriler yaratıp birbirimizi motive ettik. Sonuçta bir kazanan olcaktı fakat buraya kadar gelmek de bir şeyleri başardığımızın göstergesi.

Kapının çalınması ile tekrar ayağa kalktım. Ekipten biri artık yola çıkacağımızı ve hazırlanmamız gerektiğini söyleyip gitti.

Cemalcan: Ben odama geçiyorum kuzu görüşürüz.

Cemal de çıkınca hemen bugüne özel Nisanın hulk çizdiği ayakkabılarımı giydim. Eminim bunu gördüğünde çok mutlu olacak. Tekrar banyoya gidip saçlarımı düzelttim. O kadar uzamışlar ki ne yaparsam yapayım düzelmediler. Bende son kez parmaklarımı içinden geçirip dağınık bıraktım.

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin