Bölüm26: Eğlenicez

1.4K 81 14
                                    

Aycan

Barış safari gelince yanımdan ayrılıp kliniğe gitti. Biz  de birkaç saat sonra konseye gidecez ama önce planımızı benim başlatmam gerekiyor.

Barakanın oraya gittiğimde herkes rutin işlerini yapıyordu. Benimse küçük sinsi ile işim vardı.
Barakanın içine geçtim Evrim ise yatıyordu.
Hemen ağlamam lazım şu an hemen ağlamam lazım. Rol de yapabilen biri değilim ki nasıl ağlayacam ben. Şimdi Barışı düşüneyim kafasını yardığımı düşüneyim bunu da söyleyince gülesim geliyor ama o gün çok kötüydü. Ya ayrılırsak ya elenirsem onları düşüneyim. Kendimi çok zorladım ama sonunda ağlamayı başardım.

Nisa: Aycan iyi misin?
Aycan: Değilim. Gitmek istiyorum daha fazla yapamicam.
Nisa: Saçmalama olmaz öyle kendine gel
Aycan: Çok kötüyüm Nisa bilmiyorsun olanları.

Bir yandan ağlamaya çalışırken de bir yandan Evrime bakıyorum kız baya sinsi sinsi gülüyor. Onunla yalnız kalmalıyım ki bir an önce plan başlasın.

Aycan: Nisacım beni biraz yalnız bırakır mısın ?
Hem Berkanı da çağırsana ona soracaklarım var.

Nisa kafasını sallayıp Berkanların yanına gitti. Ben ise ağlamamın şiddetini arttırmaya başladım.

Aycan: Evrim bana yardım eder misin dere kenarına gitmek istiyorum. Elimi yüzümü yıkamam lazım.

Evrim hemen ayağa kalkıp geldi. Gören de melek zanneder bunu. Eğer Barış salak biri olup benden uzak kalsaydı o zaman ben gerçekten bu halde olacaktım. Ve bu kadın kenara çekilip bundan zevk alacaktı.

Dere kenarına geldiğimde yüzümü yıkayıp oturdum Evrim de yanıma oturdu.

Evrim: Daha iyi misin ?
Aycan: Sır tutabilir misin?
Evrim: Tabiki

Bir de tabiki diyor. Sen sır tutabilseydin burada bunlarla uğraşmak yerine gidip konsey için üzülüyor olacaktım. Şeytan diyor al dereye at, kafasına da ayağınla bas boğulup kalsın orda.

Aycan: Biz Barışla sevgiliydik.
Evrim: Bunu biliyorum gördüm ya sizi.
Aycan: Ama Barış beni terk etti.
Evrim: Aaa neden

Oscar going to Evriiiim.
Yapmacıklığa bak bir de şaşırıyor. Of Barış en kötü görevi neden bana verdin.

Aycan: Nedeni yok hiçbir şey söylemeden terk etti.
Evrim: Öyle bir şey yaptıysa seni sevmiyor demektir Aycan kendini üzmeye değer mi hiç.
Aycan: O işler o kadar kolay değil Evrim ya o gidecek yada ben.
Evrim: Adadan mı ? Zaten hepimiz yakında gidecez çok az zaman kaldı sen kendine odaklan boşver onu canım benim.

Evrimin gözlerine uzun süre baktım. Bana endişeli endişeli bakıyordu. Şu an bir katilin bakışını yapmaya çalışıyorum karşımda korkan bir Evrim olduğuna göre de başardım. Elimden çekeceğin var kızım.

Aycan: Adadan değil hayattan.

Evrim gözlerini kocaman açtı. Konuşmasına izin vermeden barakanın o tarafa geçtim. Arkamdan seslense de duymamazlıktan geldim. Korkmuştu belli ki.

Barış

Klinikten direkt konsey alanına geçtim. Bizimkiler de gelmişti bile. Aycana ne olduğunu sormak için can atsam da yakalanmamak için hiç ona doğru bakmadım bile. Fakat Aycan gözlerini benden ayırmıyordu aksine o kadar sinirli bakıyor ki şu an rol olması için dua ediyorum. Ya gerçekse diye içimden geçirdikçe nefesim daralıyor.

Berkan: Ne dedi Metin abi
Barış: Sıkıntılı durumlar Beko bende ne yapacağımı şaşırdım net bir şey yok henüz.
Berkan: Geçecek kardeşim az sabır. Sana da bir şey demem lazım Aycan bugün ağlamış haberin olsun.
Barış: Lan ben sana anlatmadım
Berkan: Neyi
Barış:Oğlum neler oldu adada konuşmamız lazım.
Berkan: Senin bana söylemediğin önemli bir şey var demek ki sikecem adada seni
Barış: Ne kadar ayıp Berkan kardeş şu nezih ortamda söylenecek şey mi bu .
Berkan: Ahahahah siktir laan

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin