Bölüm29: Fark Etmeden

1.6K 78 21
                                    

Barış
Kollarımın arasındaki güzel kadına daha sıkı sarıldım. Ellerini avuçlarımın içine aldım. O ise yumuşak bir ses tonu ile ailesini hayatını sevdiklerini anlatıyordu bende onun hayatına daha fazla dahil oluyordum.
Aycandan öncesini düşündüğümde sanki yapayalnızım gibi hissediyorum. Onun varlığı ile varolmuşum onunla birlikte yaşamaya başlamışım gibi. Bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar içime işledi nasıl bu kadar aşık oldum hala anlayamadım ama anlamaya da çalışmıyorum açıkcası.

Aycanın elini dudaklarıma götürüp parmaklarına yumuşacık öpücükler kondurdum o ise hala kendini anlatıyordu bir anda heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladığına kollarımın arasından ayrılıp gözlerime baktı.

Aycan: Çok mutluyum Barış. Hayatımda belki de ilk defa bu kadar dolu dolu söylüyorum bu kelimeyi ama ben çok mutluyum.
Barış: Bende çok mutluyum güzelim. Kendimi seninle yeni doğmuş gibi hissediyorum o kadar masum o kadar temiz ve bir o kadar da sorunsuz.

Aycan gözlerime derin derin bakıp gülümsedi. Gülümserken de dudaklarını ısırdı. Bilerek mi yapıyor bu.

Barış: Onu yapma.
Aycan: Neyi ?
Barış: Bilerek mi yapıyorsun ?
Aycan: Anlamadım Barış
Barış: Dudağını ısırmanı diyorum Aycan
Aycan: Haa bunu mu ? (Tekrar ısırır)
Barış: Şu anda ne kadar baştan çıkarıcı göründüğünün farkında mısın ?

Sanki ağır çekimdeymiş gibi başını salladı. Yok bu kız kesinlikle benimle oynuyor. Beni delirtmek hoşuna gidiyor.

Biraz daha yakınlaştım ona. O da gözlerini gözlerime kenetledi. Daha fazla yakınlaşıp burnumu buruna sürttüm.

Barış: Bence beni delirtmeye bayılıyorsun küçük hanım.
Aycan: Seni delirtiyor muyum ?
Barış: Her şeyinle.

Belinden kavrayıp vücudumu vücuduna dayadım. İkimizinde nefesi birbirine karışmıştı. Birbirimizi o kadar çok arzuluyoruz ki bu adanın şartlarından kendimizi frenlemek zorunda kalmamız bizi daha çok yoruyor.

Aycan: Barış...
Barış: Aycan...
Aycan: Ben artık dışarı çıkmak istiyorum. Kendimi tutmak zorunda olmak istemiyorum.

Aycandan yavaşça uzaklaştım ve saçlarını okşamaya başladım.

Barış: Bende...Buranın bazı şeyler için imkansız olduğunu biliyorum.

Bana buruk bir gülümseme ile yanıt verdi. Sonra ise aniden ayağa kalktı.

Aycan: Hadi dans edelim.
Barış: Ne dansı ?
Aycan: Bildiğin dans işte Barış hadiii bir daha bu kadar güzel bir ortamda baş başa kalamayız.
Barış: Hiiim benim güzelim dans etmek istiyormuş. O zaman sen söyle şarkıyı edelim bebeğim.
Aycan: Benim sesim kötü sen söyle.
Barış: Dansı sen istedin sen söyle civciv.
Aycan: Barış yaaaa gülmek yok ama
Barış: Aslaaa

Aycan
Barışla dans etme fikrini orataya atmıştım ama şarkı söylemek hiç aklımda yoktu. Bugün gözlerimin için bakıp şarkı söyleyince bunda da söyler zannetmiştim.

Ben genelde hareketli şarkılar dinlediğim için dans edebilmek için uygun bir müzik düşünmeye başladım. Barışa baktığımda zihnimde canlanan bir şarkı var ama dans etmeye uygun mu bilmesem de söylemeye karar verdim. Barışa bulduğumu belli ederek gülümsedim.

Nefretin KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin