Barış
Yarın önemli bir dokunulmazlık oyunu vardı bu yüzden herkes ayaklandı ve uyumak için barakaya çekildi. Bugün yaşadıklarım o kadar karışıktı ki uyumam imkansızdı. Kimseyi rahatsız etmemek için çardağa geçtim. Aklımda tek bir cümle vardı
"Bundan sonra dudaklarımdan dökülecek her şarkı sözü onun için olacak."
Ben tüm şarkılarımı Aycana söylerdim fakat o dinleyecek miydi ?
Bugünki gibi gözlerime bakacak mıydı?
Ya da yine bugünki gibi benden kaçacak mıydı?
Hiçbir hareketine anlam veremiyorum sabah bana herkes gibisin dedi akşam ise öyle bir bakıyor ki sanırsın gökyüzünü gözlerine sığdırmış.
Kafamı çardağın kenarındaki ağaca yasladım ve gökyüzünü izliyordum kafamı sağa çevirmemle
"Ananıı o ne laaan git lan gitt bakma bana siktir gitt" diye bağırırken bir yandan da oturduğum yerden tekme atmaya çalışıyordum. Karşımdaki değişik gülmekten yere düşünce kim olduğunu anladım.
Nisa...
Gerizekalı kendini battaniyeye sarmış sadece gözleri görünüyor bir de ayakta dikilmiş pür dikkat bana bakıyordu. Manyak ne zamandır oradaydı haberim bile yok.
Barış: Kızım sen manyak mısın aklımı alıyordun ya gülme bir de Nisa sus Nisa gülmee
Nisa: Ya ahahhaha ya ben nereden bileyim senin bu kadar korkacağını ya Barış oof çok komiktin ya
Barış: Çok komokmoşom kim olsa korkardı hayalet gibi gelmiş dikilmişsin başımda Bak kime diyorum kızım gülmesene Nisa senii dereye atarım sus
Ben sus diyorum ama Nisanın susmaya niyeti yok hala gülüyor bende dayanamadım yanına çöküp gülmeye başladım.
Aycan
Uyumak için kafamı koyduğumda çardağın oradan kahkahalar yükselmeye başladı kimdi bu gece gece. Sonradan Barışın uyumayıp çardağa gittiği aklıma geldi ama orada gülen tek kişi değildi ki Barış normalde de az gülüyor tek başına bu kadar kahkaha atması normal değil. Merakımdan hemen oraya gittim ama beni görmemeleri için ağacın arkasına saklandım. Barışla Nisa yere oturmuş gülüyorlardı. Gecenin bir yarısı bu kadar gülünecek ne vardı acaba . Sinirle olduğum yere çöktüm istemsizce gözlerimden yaşlar süzüldü ben onu başkasıyla görmeye dayanamazdım. Tekrar ayağa kalktım ve onlara bakmaya başladım gülmeleri bitmişti ama hala orada oturuyorlardı daha fazla izlemeye cesaretim yoktu göreceğim tek bir hareket survivorımın bitmesine sebep olur. Ağlayarak barakaya geçip kendimi uyumaya zorladım.
Barış
Nisayla gülmemiz durmuştu ama hala yerde oturuyorduk. O kadar gülmüştük ki hareket edecek halimiz kalmamıştı.
Nisa: Ayağa kalkamıyorum karnım ağrıdı
Barış: Gülersen öyle olur işte. Ben sana sus derken dinlemedin beni
Nisa: Çok komiktin ama Barış ay hadi kalk beni de kaldır da çardağa oturalım
Ayağa kalktım Nisayı da elinden tutup kaldırdım. Hanımefendi hem beni korkutuyor hem kendini yerlere atıyor bir de kendini bana kaldırtıyor.
Çardağa oturduk. Burada en masum insanlardan biriydi Nisa ve bana en objektif cevapları o verebilirdi.
Barış: Nisa sana bir şey soracağım ama aramızda kalacak tamam mı ve çok soru sormak da yok
Nisa: Okey sor
Barış: Şimdi birisi var bana yakın davranıyordu ama bir anda kendini geri çekti ve ben neden olduğunu bilmiyorum
Nisa: Kim ?
Barış: Nisa ben soru sorma ama demedim mi
Nisa: Ha unuttum pardon. Ama ben anlamam ki böyle şeylerden sadece demek ki seni istemiyormuş ki kendini çekmiş sen sordun mu niye kendini çekmiş
Barış: Benim aklımda bir neden vardı bu mu diye sorduğumda bana herkes gibisin dedi
Nisa: Bu kişi Aycan mı
Barış: Nisaaa
Nisa: Ya hadi itiraf et bende sana bir şey itiraf ederim
Barış: Küçük hanıma bak sen pazarlık yapıyor bir de hem sen ne itiraf edecekmişsin bana
Nisa: Sen etmedin ki
Barış: Sen et de ben de düşünürüm
Nisa: Sana güvenebilirim diğil mi
Barış: Sence güvenilmez miyim ben ağlak boşnak
Nisa: Ben ağlak değilim peanut butter
Barış: Tamam tamam hadi anlat dinliyorum
Nisa: Ben Cemodan hoşlanıyorum ama o beni arkadaş olarak görüyor. Anladığım kadarıyla kızlarla hep yakın arkadaş bana davrandığı gibi davranıyor yani
Nisanın bu itirafından sonra kolumu omzuna attım ve hafifçe sarıldım
Barış: Benim ağlak boşnağımın Cemoya hisleri mi varmış. Bak Cemo kızlarla iyi arkadaşlık kuran birisi ama sana karşı hissi var mı yok mu sormadan bilemeyiz ki
Nisa: Ben ilk başlarda bana yakın davranınca yanlış anladım ama sonra onun sadece arkadaş olduğunu anlayınca arkadaş olmaya karar verdim hem danlayla da aynı bizim gibilermiş . Ama içimdeki duyguları yok edemiyorum.
Barış: Keşke bu duyguyu istemiyorum deyip atabilseydik değil mi
Nisa: Evet
Barış: Bak ben şakayla bunu Cemoya soracam emin ol asla belli etmem. Sen şimdi gül ve uyumaya git yarın dokunulmazlıkta sana çok ihtiyacımız var tamam mı ?
Nisa: Sen mükemmelsin sana dediklerim için çok özür dilerim. Ama sende sırrını söyle
Barış: Özür dilemene gerek yok biz o konuları kapattık ve söylediğin kişi doğru
Nisa: Benimde sana bir yardımım dokunacak peanut butter hadi iyi geceleeer
Allahım yine mi bir yardım. İlk yardımı canım kardeşim Berkan yaptığında az daha rezil olacaktım Nisa başıma neler getirecekti acaba.
Sabah uyandığımda henüz kimse uyanmamıştı bende hemen kalkıp dereye gittim elimi yüzümü yıkayıp geldim. Önemli bir oyun vardı ve benim performansım bu aralar hiç iç açıcı değildi. Isınmak ve kendimi motive etmek için biraz koştum ve açma germe hareketleri yaptım şimdi zımba gibiydim.
Adadaki herkes kalkmıştı ve teknenin gelmesine az bi zaman kaldı biz de takımla beraber oyun hakkında konuşuyorduk.
Oyun alanına geldik ama bana ve yanımdaki Nisaya ters ters bakan bir Aycanla karşılaşmak beni şaşırttı daha dün gece civciv gibiydi ne ara chucky oldu.
Acun abi günlük konuşmasını yaptı ve birkaç kişiye söz hakkı vererek oyunu anlattı. Bugün dokunulmazlık vardı eğer bunları kazanırsak karşıdan birinin gitmesini sağlayarak survivorda yeni düzene geçebilecektik ve bu da bizim için iyi olacak. Oyunda avantaja çıktım ama kaybeden biz olmuştuk hemen bekoyla birbirimizi gaza getirmeye başladık olacak bugün iyiyiz.
Durum şuan 9-5 ve ben iki sayımı da almıştım bugün şimdi oyuna Beko çıkıyor ve ona çok güveniyorum ayakkabımın bağlıklarını çözmeye başladım bile. Bekoya hadii trafooo diye bağırdım o da döndü güldü ve her zamanki sallana sallana yürümesini yaptı. Buna daha çok gülerken birinin bana baktığını hissettim sağıma dönmemle bana yakalanan Aycan hemen arkasına döndü. Ben bu kızın şizofren olduğunu düşünüyorum insanın sabahı ile akşamı değişir mi ya. Bende daha şarkı söyleyecem diye hayaller kurayım kız net abi istemiyor işte. Sinirle benche geçip oturdum insanda heves de bırakmadılar. Benim bu halimi gören Nisa bana doğru geldi.
Nisa: Aaa peanut butter böyle değil böyle yap
Nisanın dediklerinden sonra yüzünde baktığımda parmaklarıyla dudağını bir aşağı bir yukarı kaldırıyordu. Sonra da destek olmak istercesine omzuma dokundu.
Aycan
Barış baktığımı yakalayınca hemen arkama döndüm. Ona Nisası baksın . Tepkimi anlayınca benche geçip oturdu sinirlendi mi acaba. Sinirlensin tabi dünde ben çok sinirlenmiştim ki sevgili rakibim Nisa dünü yeterli bulmayarak bugün de sinir katsayımı yenilemek istedi . Barışa peanut butter dedi peanut butter Barış senin nereden fıstık ezmen oluyor acaba birkaç gün önceye kadar oyun dışında yüz yüze bakmıyordunuz bu ne hız. Bir de elini omzuna koydu hayallerimi yaşıyorlar albayım hayallerimii.
Barış
Oyunu Beko kazanmıştı hep birlikte sevincimizi yapıp seremoniye geçtik . Acun abiyle konuşup ödülümüze gittik. Çok güzle bir sofra bizi bekliyordu yedik yedik ve adaya geldiik. Cehennemine hoşgeldin Barış bakalım şimdi hangi Aycan yüzüyle karşılaşacaksın.
Bu bölüm çok Aycan yok ama kızımızın biraz burnunun sürtmesi lazım djjdjdj
Bu atacak yorum almak beni çok mutlu ediyor çok teşekkür ederim bebişlerim♥️♥️
