1

20.4K 569 232
                                    

Bilinmeyen Numara: Birini sevmek kendini sevdiğin kişiye bırakmak demek mi sence de?
Ben kendimi sana bırakmıştım çünkü.
Ve sen beni parçalamayı seçtin.
Oysa seni severdim, hem de çok severdim.
Çok ayıp ettin.
Neden ya neden?
Siz sevmeyi bilmeyen aptallar neden sizi seveni de üzersiniz ki?

Egemen: Yanlış numara kardeşim.

Bilinmeyen Numara: Keşke yanlış numara olsaydı ege.
O zaman seni seven birinin varlığına bile yabancı olduğunu bilmezdim.

Egemen : Ben ona yabancı değilim de, sen çok romantik bir tipsin galiba. Üzülürsün diye cevap vermiyorum.

Bilinmeyen Numara: Şimdi bu dediğine gülerdim de daha bu sabah yanında Sedefi gördüm.
Üzülecek yerim kalmadı aptal çocuk.
Sen beni var ya, o kadar mahvettin ki benim bile bilmediğim kırıklar var içimde.
Şimdi sen bunu da romantik bulursun ama şiirsel olsun diye konuşmuyorum.
Ben bil istiyorum.
Senin o güzel gözlerin değmediğinde karanlıkta kalan, yanında başkasını gördüğünde küçülüp yok olan, canın yandığında içi giden sen onu sevmediğin için gittikçe silinen bir ruh olduğunu bil istiyorum.
Ne bileyim aptal çocuk biraz düşün istiyorum.
Seni benden çok kimse sevemez bana inan istiyorum.

Egemen: Sen çıldırmışsın. Bana ne senden?
Ben mi dedim beni sev diye?

Bilinmeyen Numara :Ne güzel dedin.
Doğru, senden bunu bile istemeye hakkım yoktu ama bugün bir şey oldu işte.
Sen 9. Sınıftan beri seni seven o kıza bugün gülüyordun. Onu görmüştün.
Beni görmeyen gözlerin sevgiye kör olduğunu düşünürdüm ama değilmişsin.
Benim içim gitti işte orda.
Ben seni daha çok seviyordum, nerden bildiğimi sorma biliyorum işte ben daha çok.
Neden hiç bakmadın bana ki?

Egemen: Bu kadar takılmak istiyorsan niye çıkmadın karşıma ki?
Tam bir salak gibi göründün bana.

Bilinmeyen Numara: Aptal çocuk.
Takılmak mı isterdim gerçekten?
Şu mesajları kıçınla okudun değil mi?

Egemen: Bana aptal çocuk demeyi kes.
Ayrıca benden sana hiçbir halt olmaz kızım hadi git başkasına edebiyat yap.
Ben bunları yemiyorum.

Bilinmeyen Numara :Ah Ege, sen aptal bir çocuksun.
Ben seni seviyorum başkasını değil.
Ne sanıyorsun ki sen aşkı?
Öylece vazgeçilen basit bir şey değil bu. Kalbim seni tutmuş bırakmıyor işte.
Ayrıca seninle sadece mesaj da olsa konuşmama izin verdiğin için teşekkür ederim.
Birazdan söyleyeceğim şey yüzünden muhtemelen hakaret edip beni engelleyeceksin zaten.
Ama seni güzelce sevmeme izin ver lütfen. Haset olmadan kızmadan kırmadan sevmek istedim sadece.
O kızlarla gözümün önünde oldukça ben yok oluyorum anla işte.

Egemen: Üf ne uzattın ya.
Sanki dermansız derde düşmüşsün gibi bu yaşında kendini üzmene değmez.
İnan ben buna değmem.
Bana yazmana izin vereceğim böylelikle sen de anlarsın.

Bilinmeyen Numara: Boşuna uğraşırsın.
Ayrıca şu engelleme işinde bu kadar emin olma.
Çünkü ben kız değilim. Yani erkeğim. Eşcinselim.
8 yıldır da sana aşığım aptal çocuk.
Işığa çekilen pervane böcekleri gibi senden ayrılamıyorum kanatlarımı eritsen de.
***
Elimdeki telefonun ekranını kilitleyip yanıma bıraktım hemen. Verdiği cevabı görmeye hazır değildim. Beni engellesin de istemiyordum ama galiba kaçınılmaz son buydu.

Derin bir nefes alıp verdim ve balkonun geniş pencerelerinden önümdeki manzarayı seyretmeye devam ettim. Bahçedeki korumalar bugün oldukça fazlaydı. Anlaşılan babam yine şu çok kıymetli misafirlerinden biriyle birlikteydi.

Karanlık işler çevirdiğine emin olduğum o misafirler beni ürkütüyordu. Bu yüzden her zaman yaptığım gibi odamdan çıkmamaya karar verdim. Hoş zaten babam ayak altında dolaşmamı istemezdi. Kapıdaki iki izbandutu da boşuna dikmemişti sonuçta.

Her ne kadar güvenliğim için olduğunu söylese de buna hiç inanmıyordum. Ölsem umurunda olur muydu acaba? Sanmıyorum.

Dudaklarım istemsizce kıvrıldı bu düşünceyle. Bir gün sırf meraktan kendimi öldürmeyi deneyebilirdim. Zaten muhtemelen de yakındı. Ben kendim öldürtmesem Egemen beni bu kalp ağrısından öldürecekti yakında.

"Aptal çocuk," diye fısıldadım kendi kendime. Her aklıma geldiğinde, gerçi ordan çıktığı mı vardı, dudaklarım titriyor boğazıma bir yumru oturuyordu. Şu siktiğimin dünyasında hiçbir şey istememiştim hiçbir şey. Ne bana doğuştan vadedilmiş bu güç ve para ne de beni sevmesini istediğim bir baba. Ben sadece onu istemiştim. Adeletini siktiğimin dünyası beni böyle yaratırken onu elimden almak için ikimizi ayrı kulvara koymuştu. Ben ne yaparsam yapayım bu yarışta ikimizde kaybediyorduk yani.

Bela Geliyorum Demez (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin