Özel Bölüm 2

2.5K 212 28
                                    

"Lütfen aşırı tepki vermeden önce bir dinle." diyerek ellerime uzanmaya çalışan Muratı savuşturarak hala bizi izleyen genç çocuğa döndüm. Suratındaki şaşkınlık ve afallama ifadesi biraz silinmiş ve mahçupluğa bürünmüştü. Ona baktığımı gördüğünde bakışlarını kaçırdı.

" Adın ne senin? "diye sordum.

Çocuk bakışlarını kaçırdığı yerden hızla bana çevirdi. Sonra Murata baktı tereddüte ve tekrar bana dönerek" Bora. "dedi kısık bir sesle. Sanırım onu kokutuyordum.

" Kaç yaşındasın? "dedim bu defa.

"14."dedi yine mırıldanarak. Elleri sanki önünde birleşmek istiyor gibi parmak uçlarını birbirine değdiriyordu ama sonra hemen vazgeçiyordu. İlgili bakışlarımdan rahatsız olduğunu görebiliyorum ama bunun için bir şey yapmadım.

Hala ona bakarken," Bize biraz izin verir misin Bora?" dedim sakince. Çocuk yine onay bekler gibi Murata baktığında, "Rica ediyorum. Lütfen biraz oteli dolaş olur mu? Afişte, güzel bir havuzu olduğunu görmüştüm."

"Tamam." dedi sonunda bana düzgün bir şekilde bakarak. Biraz gülümsemeye çalışır gibi göründü ve "Teşekkür ederim." diyerek bize doğru yaklaştı.

Onu başımla onaylayıp geçmesi için yol verdim. Murat da o, kapıdan çıkarken kulağına eğilip bir şey fısıldayarak omzunu sıkmıştı.

Onlardan bakışlarımı çekip hızlı adımlarla odanın içine ilerledim ve bir koltuğa hiç de kibar olmayan bir şekilde oturdum. Murat da kurbanlık koyun gibi usul usul peşimden gelip yanıma yavaşça oturmuştu.

"Bundan ne zaman haberim olacaktı?" dedim sakince.

"Ben.."

"Bana sormadan böyle bir şeyi nasıl yapabilirsin?" diyerek sözünü kestim ve koltukta ona doğru döndüm hışımla.

"Aslında.."

"Gerçekten böyle bir sorumluluk istemediğini tahmin edemiyor musun? Hem de o, küçük bir çocuk da değil." diyerek sinirle bir kez daha lafını kestim.

"Biliyorum.."

"Ah güzel." dedim yine devam etmesine izin vermeyerek. "Biliyor olman çok hoş. Ama bir çocuğa umut verdin. Bu yaptığın ne biliyor musun? Emrivaki!" diyerek yüksek sesle bağırdım. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim. "Hem de berbat bir emrivaki!"

"Biraz sakinleş!" diye bağıran bu defa oydu. Kollarımdan tutarak beni yerime sabitledi ve yüzlerinizi eşitledi. "Lütfen biraz sakinleş, kızardın."diyerek sakince konuştu ve afallamamı fırsat bilerek şakağıma kısa bir öpücük bırakarak ayağa kalktı." Su getireyim. "diyerek buzdolabına doğru ilerledi ve bir şişe su alarak geri döndü.

Elinden aldığım suyu ona bakmadan içerken, o ilgili bakışlarıyla beni izliyordu. Neredeyse tamamını bitirdiğim şişeyi masaya bırakarak, ellerimle başımı sarıp öne doğru eğilerek bekledim.

"Ne düşünüyorsun?" dedi Murat bu defa biraz çekinerek.

"Neden böyle düşüncesizce davrandığını." diye cevapladım. Ardından tekrar doğrulup ona dönerek gözlerine baktım. "Yalnızca sen ve ben olacaktık. Söylemiştim değil mi?" diye sordum üzgünce. Birden bir ağlama isteği gelmişti ki, anlam veremedim.

Murat da değişen ifadelerimi büyük bir dikkatle takip ettiğinden bu fark etmesi uzun sürmedi. Bana daha da yaklaşarak başımı göğsüne yasladı ve saçlarıma dokundu usulca." Ama hikayesini bilmiyorsun." dedi mırıldanarak. "Mecbur olmasam, senin de isteyeceğini bilmesem yapar mıyım hiç. Önce izin ver de anlatayım olur mu?"

Başımla yavaşça onayladım. Az önceki sinirimden ve tüm o kötü hislerden eser kalmamış gibiydi. Göğsünün bu kadar huzurlu bir yer olması saçmalıktı.

"Babasıyla yaşıyordu. Çok küçükken annesi vefat etmiş. Yasin amca, yani Boranın babası, bizim inşaatta şefti. İsim olarak tanıyorsun zaten. Sana sürekli bahsediyorum."

"Evet, neredeyse her gün." dedim gülümseyerek. Sesim boğuk çıkmıştı hala göğsünde olduğum için.

"İşte, geçen hafta onu da kaybettik."

"Neden bahsetmedin?" dedim şaşkınca ve içim burkulmuştu. Hiç görmesem ve tanımasam bile Murat için önemli biri olması, üzgün hissettiriyordu.

"Kesin değildi. Aslında buraya onun için gelmiştim. Kalp krizi geçirmiş inşaatta. Ama kurtaramamışlar. İştw sonra Borayla tanıştım. Kimsesi kalmamıştı, akrabası yoktu. Tüm evlat edinme işlemleri filan her şey bir anda oldu. Sana da en başından anlatmak için her şeyin bitmesini bekledim." diyerek duraksadı ve saçlarımda ellerini çekerek yanaklarımdan tutarak beni kendisine çevirdi." Resmi olarak Bora benim oğlum. Yani Türkiye de evliliğimiz yasal olarak tanınmadığı için sorun değil ama onun dışında ikimizin de.. "

" Benden korkunç bir baba olur." dedim dudaklarımı büzerek. " Ya babam gibi biri olursam. Nasıl davranacağını bilemem ki. Ya o, üzgün olur da ben anlamazsam? "

Murat bana tatlı bir şekilde gülümseyerek baktı ve bir parmağıyla yanağımı kısaca okşadı." Sen asla kötü olamazsın sevgilim. "dedi." Hadi oldun diyelim. Ben varım. Birlikte ona en iyi şekilde bakacağımıza eminim. "

" Bilmiyorum. "dedim hala ikna olmayarak. Kafam çok karışıktı. Bir yandan babamı ve ne kadar korkunç birine dönüşebileceğimi düşünürken diğer yandan Borayı kendi çocukluğuma benzetiyordum. Yalnız kalmasına izin veremezdim." Muhtemelen benden nefret edecek. "

" Senden nefret etmek mümkünmüş gibi." dedi dalga geçerek. Gülümsemeye çalıştı. "Biraz gerçekçi olur musun. Her şey harika olacak. Hem sen de söyledin, o, küçük bir çocuk değil. Ne kadar zor olabilir ki?"

Murat bunu söylediğinde ikna olmuştum ama gerçekten ne kadar zor olabileceği hakkında hiçbir fikrimiz olmadığını çok sonra fark etmiştik.

*******

Bilgisayarım bozuk olduğu için bölümü burda bırakmak zorundayım. Tabletimin de klavyesini bulamadım bir türlü. Üzgünüm :'(

Neyse umarım bölüm hoşunuza gitmiştir, sizi seviyorum ❤️

Bela Geliyorum Demez (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin