37

3.6K 252 35
                                    

"Okula geç kalıyorum. Biraz acele etsene Murat."
Diye seslendim içeri doğru. Bir cevap gelmeyince "İyi ben Oğuzla gidiyorum."dedim.

Bunu dediğim an kapı açılmış ve Murat ıslak saçlarıyla ceketini giymeye çalışarak bana bakmıştı. Onu gülerek süzdüm ve ıslak saçlarına dokunarak yüzümü buruşturdum.

" Saçların ıslak. Böyle dışarı çıkma. "dedim

"Seni okula kim bırakacak?" dedi imalı bir şekilde kaş kaldırarak.

Gülerek saçlarını karıştırdım. "Haldun bey bırakabilir." dedim. "Hadi sen saçlarını kurut."

Yanağına en sevmediği tarzda ıslak bir öpücük bırakıp gülümseyerek arkamı döndüm. Fakat gitmeme izin vermemiş kolumdan çekerek kendine çevirmişti. Sonra da dudaklarıma sıkı bir öpücük bırakmıştı.

Ona ister istemez göz devirip koridorun ortasında olduğumuzu fark ederek "Biri görebilirdi." dedim gözlerimi açarak.

Omuz silkip bu defa da yanağımı ve burnumu öptü. Boynuma yöneldiğimde istemsizce kıkırdayarak kafasını ittirdim. "Ya bırak beni." dedim gülerek.

"Olmaz, daha doyamadım." boynumun her yerine kondurduğu öpücüklerine devam ederken kedi gibi mırladı. "Niye okula giyorsun ki. Otur evinde, kır dizini, evinin beyi ol. Ben bakarım sana."

"Yine başladın deli deli konuşmaya. Hadi bırak beni gerçekten geç kaldım."

Kollarının arasından çıktığım an bu defa daha hızlı adımlarla uzaklaştım ve aşağıda kapıdan çıkmak üzere olan Haldun Beye yetiştim.

"Haldun Bey,"dedim seslenerek. Bana döndüğünde gülümseyerek" Günaydın. "dedim.

" Günaydın Cem. "dedi o da gülerek." Niye koşturuyorsun sabah sabah? "

" Ah, şey. Okula geç kalıyorum. "dedim mahçupca.

" Pamir bırakmayacak mıydı? "

" Daha hazırlanamamış. "

" Ben bırakayım o zaman. Hadi gel. "diyerek eliyle bir işaret yaptı ve kapıda bekleyen siyah minibüse bindi. Onun hemen arkasından ben de bindiğimde şoföre okula sürmesini söyleyerek yine bana döndü. Kısaca gülümsedim ve camdan bakmaya başladım.

*******
Flashback
Hazan Şekerci

" Biliyorsun Haldun." dedim gözlerine bakarak. "Şu aralar her şey çok karışık. İsteme mevzusunu ertelemek daha iyi olabilir."

Kafetaryadaki onca insana rağmen ellerimi tutmuş gözlerimin içine bakarak "Biliyorum sevgilim." dedi. "Tam da zamanını buldu yani bizim kayıp amca."

Gülümsemesine takılı kalan gözlerimi zar zor her daim sıcacık bakan mavi gözlerine çıkardım. "Öyle deme." dedim çocuk ikaz eder gibi. "Neydi adı.."

"Taner." diye cevapladı hayıflanır gibi.

Aslında adamın kendisiyle bir sorunu olmadığını biliyordum. Sadece zamanlaması bizim işimize taş koyduğu için bir miktar gıcık olmuştu. Böyle çocuklaşmasına gülerek ellerimizi ayırdım ve önümdeki artık soğumuş olan kahveden bir yudum aldım.

"Bu Taneri, " dedim duraksayarak. "Asıl meselesi neymiş?"

"Dedemin başka bir kadından oğlu varmış işte. Adam öldü gitti arkasından konuşulmaz ama çocuğun benim yaşımda olması." diyerek dudak bükmüştü. "Bir de bunca zaman sonra ortaya çıkıyor. İlginç bir tip zaten."

"Sizden ne istiyor ki?" dedim.

"Kardeşlerini tanımak istiyormuş." dedi dalga geçer gibi gülümseyerek. "Keşke hiç istemeseydi. Babaannem nasıl üzüldü kadın."

Bela Geliyorum Demez (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin