Final-2

4.1K 238 88
                                    

Üzerimdeki takım elbisenin papyonunu son kez düzeltip hemen yanımdaki aynada kravatını bağlamaya çalışan Murata döndüm. Öyle heyecanlıydı ki elleri titriyordu. Onu daha önce böyle görmediğim için tuhaf geliyordu bana.

Yüzümdeki şaşkın gülümsemeyle ellerini ittirip, "Ben yapayım yoksa geç kalacağız." Dedim. Kravatını düzeltip gömleğinin düğmesini ilikledikten sonra kravatı sıkarak kaydırdım ve takım elbisenin üzerindeki hayali tozları tezledim.

"Çok yakışıklısınız Murat Bey." dedim gülümseyerek.

"O salonda sen varken kimse beni fark etmeyecek bile." dedi gözlerime derin derin bakarak.

Ne kadar zaman geçerse geçsin o, her iltifat ettiğinde benim başım dönecek ve ayaklarım yerden kesilecekti. Bunu anlamıştım nihayetinde.

Çenesine dudaklarımı bastırıp geri çekildim, o da şakağıma bir öpücük bırakmıştı. Bu sırada odanın kapısının açılmasıyla birbirimizden biraz uzaklaşarak ikimiz de kapıya döndük.

"Hadi hadi herkes sizi bekliyor." dedi annem kapıdan yalnızca bedeninin yarısını göstererek.

"Geliyoruz Hazan hanım." dedi Murat benim yerime de cevap vererek. Annem kafasıyla onaylayıp çıktığı an Murat elimi tutmuş ve "Hadi." diyerek beni daha demin annemin çıktığı kapıya doğru çekiştirmişti.

Beraber el ele basamakları inip davetlilerin arasına karıştık. Bazı insanlar tuhaf tuhaf baksa da görmezden geliyor ve selamlamamız gereken insanları tek tek selamlıyorduk. Daha doğrusu Murat daha çok muhatap olurken ben yalnızca gülümsüyor ve soru sorulursa cevap veriyordum.

Biz bu şekilde neredeyse tüm salonu dolaştığımız sırada birden klasik düğün marşı çalmaya başlamış ve herkes dikkat kesilmişti. Biz de Muratla merdivenlerin hemen yanında kol kola inen gelin ve damata gülümseyerek bakıyorduk.

"Hala inanamıyorum." Dedi Murat bir yandan alkışlarken kulağıma eğilerek.

"Ben de." dedim gülümseyerek. "Seni hiç böyle görmemiştim."

"Beraber büyüdük biz onunla ve şimdi evleniyor." dedi. Sonra bir anda bana dönerek imalı bir bakış attı. "Bizden önce evleniyorlar."

Anında yanaklarım kızarsa da bozuntuya vermemeye çalışarak gözlerimi devirdim. "Şu konuyu ne zaman kapatacağız acaba." dedim.

"Kapatmayacağız. Sen kabul edene kadar milyon farklı şekilde teklif edeceğim."

"Zaten yirmi oldu.."

"Yirmi bir."

"İyi, yirmi bir." dedim gözlerimi açarak. "Önemli olan sayısı veya şekli değil. Dedim ya, zamanlama Murat. Daha okulum bile bitmedi."

"Okulun bu dönem bitiyor. Ben yaşlandım, ben." dedi Murat. "Otuzuma gireceğim yakında.."

"Yirmi dokuz."

"İyi, yirmi dokuz. Sonuçta yaşlandım."

"Siz yine mi tartışıyorsunuz? Şahitleri bekliyor herkes, hadi gelin. " diyerek bizi bölen Haldun Beye döndük ikimiz de.

Murata dönüp, yaptığını beğendin mi, bakışları atıp tekrar Haldun Beye bakarak gülümsedim. "Yok hayır. Biz konuşuyorduk güzel güzel."

"Evet baba, sorun yok." dedi Murat. Sonra saçlarıma bir öpücük kondurarak kulağıma eğilmişti. "Evlensene benimle." diye fısıldadı.

***************

"Cem Bey, avukatınız geldiler efendim." diyen asistanıma başımla onay verdim, avukatı içeri alması için.

Bela Geliyorum Demez (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin