"Bana bak başlarım senin Ceren'ine de sana da." Dedim.Cenk beni ciddiye almayıp giydiği gömleğin kollarını ilikledi.
"Bitti mi?" diyerek aynanın karşısına geçip umursamaz tavırlarla yakasını düzeltti.
Bir adım geri gidip kapının tam önünde durdum. "Bitmedi."derken oldukça sinirli ve yüksek çıktı sesim.
"Bana sorarsan bitti, kapının önünden çekil geç kalıyorum." derken kapıyla arasında kalmıştım. Kolundan tutup bir adım geri gitmesini sağladım. "Yaklaşma." sesim ağladı ağlayacak modda çıkmıştı.
"Feray senin derdin ne? Sen demedin mi buluş diye? Şimdi ne yapmaya çalışıyorsun söyler misin?" dedikten sonra sıkıntıyla elini saçlarının içinden geçirdi.
Kısık bir nefes alıp aldığım gibi yavaşça verdim. Evet ben söylemiştim. Ama o kabul etmemeliydi. Gitmem demeliydi. Alev çıkan gözlerle geldiğimden beri ilk kez baştan ayağı süzdüm onu. Siyah renkte spor keten pantolon ve koyu lacivert üzerine tam oturan bir gömlek giymişti. Dağınık sayılmayacak kadar eliyle düzelttiği saçları, kemikli yüz hatları ve yeni yeni çıkmaya yüz tutmuş kirli sakalları ile son derece hoş görünüyordu. Ela gözleri insanı derinden sarsacak kadar sert baksa da bu yakışıklılığı gören hiç bir kadın bu ayrıntıya takılmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçak Kesiği
Novela Juvenil"Cenk" "Söyle ay yüzlüm." "Şöyle şeyler söylemesen." "Nasıl şeyler güzelim?" Derken can alıcı muzip gülümsemesi yüzünde aydınlandı genç adamın. Ellerini yüzüne kapatıp sakinliğini korumaya çalıştı genç kadın. Zira birazdan dayanamayıp kendini bu gı...