34.bölüm:jungkook

206 16 1
                                    

lütfen oy veriin... iyi okumalar
I love you❤️😘

Çok mutluydum çünkü o yanımdaydı tam yanımda elleri belimde ve bana sımsıkı sarılıyor. O kadar huzurlu hissediyorum ki anlatamam.
O beni bu dünyaya bağlayan tek şeydi.

Ne zamandır burda bu şekildi bekliyoruz bilmiyorum kendimi büyünün etkisinde o kadar kapılmıştım ki farketmemiştim bile. Ondan ayrılıp yüzüne baktım. Bana o kadar güzel bakıyordu ki kalbim dayanmıyordu. Yüzüme şefkatle bakıp dudaklarıma bi öpücük kondurup geri çekildi. Ellerini bellimden kaydırıp ellerimi tuttu.

"Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum."

~

~Jungkook~

"Lütfen izin verin."

"Tamam jungkook o kadar çok istiyorsan olsun ama işini aksatırsan bir daha izin vermem."

"Çok teşekkür ederim."

Biricik başkanım pdinimin önünde gülümseyerek eğilip odasından çıkıp diğerlerinin yanına gittim bana heyecanla bakıyorlardı pdinim izin verip vermediğini. Aklıma gelen şeyle anında yüzümü astım ve yanlarına gittim namjoon hyung anında eline omzuma attı ve konuştu.

"İzin vermedimi?"

Kafamı salladım. Anında beni teselli etmeye başlamışlardı.

"Üzülme be başka zaman tekrar sorarsın."

Artık tesellilerine dayanamayıp güldüğüm zaman anında durup bana neden gülün bakışları attılar.

"Şaka yaptım ya izin verdi!"

Bir anda hepsi gözlerini büyüttü ve bana şaşkın bakışlar attılar. Jimin hyung bana doğru yaklaşıp konuştu.

"Çidimisin! gerçekten izin verdimi!?"

"Evet."

Hepsinden şaşkınlık nidaları çıkarken ben gülümsüyordum.çok şanslıyım izin vermeseydi ne yapardım. Ne için izin aldığımı soruyorsanız söyleyim. Borayla sevgili olmak konusunda falan konuştuk ve onu iyileştirmek istediğim için durumunu anlattım ve bütün günümü şirlette geçireceğim için onu şirkete gelmesine ve işten sonra onun yanına gitmek için izin aldım zor oldu ama başardım.

Hem belki bizimle iç içe olursa bir zaman sonra alışır ve iyileşebilir diye düşünüyorum ve eğer mümkün olursa onun psikologuyla da görüşüp ne yapmam gerektiğini falan öğrenmek istiyorum. O Sadece mesajlarıyla beni kendine bağlayan biri ve onu seviyorum iyileşmesi için elimden geleni yapacaktım.

Pratiklerden sonra yapacak bir şey olmadığı için erken çıktık pdinime evden bahsetmiştim ve oraya gitmemize izin vermişti. Sanırım bora için hem üzülüyor hemde tipini beğendiği için iyileştiğinde benimle olan sevgili olduğunu duyurup gündemde kalıp para kazanmak istiyor. Bu benim işime gelir zaten hatta bana 'onun hemen iyileşmesi gerek. Böyle güzel bir kızla sevgili olmanı duyurup gündeme düşüp para kazanmamız gerek' dedi evet bunu dedi benim de işime gelir. Hatta bora'nın iyileşmesinde yardım edeceğini gerekirse en iyi psikologu ona ayarlayacağını söyledi.

Şimdi ise biricik sevgilimin yanına gidiyorum aslında tam olarak sevgilimiz bilmiyorum. Benden çıkma teklifi de bekliyor olabilir ama bu durumdayken benden bir çıkma teklifi bekleyeceğini düşünmüyorum ama ben yinede pnu mutlu etmek için yapabilirim ama bunun için biricik abilerime danışmam gerek.

Hepimiz eve gelince bir anda etrafa dağıldık ben anında favorim olan çam kenarına geçtim. Evinin ışıkları yanıyordu ama bazen evinin ışıkları yanmıyor ama evde oluyordu akşam vakti nasıl karanlıkta duruyor anlamıyorum. Korkar sanıyordum ama sonradan farkettimki onun korktuğu tek şey karanlık falan değil. İnsanlardı. Bana ne yaşadığından bahsetmesede bir gün anlatacağına eminim anlatmasada sorun değil mutlu olsun yeter.

Bazen aklım hiç almıyor yıllarca nasıl yanlız başına o evde yaşayıp sadece markete ve psikologa gitmek için çıkmış olması çok garip geliyordu. Akşam kabus görmesi ama gündüz görmemesi, insanlardan ve en çokta erkelerden korkması. Ama benden korkmadı benim yanımda rahat gibiydi. Bana sarıldı ve biz kalmamış gibi öpüştük. Ahh! Aklım gerçekten karışık böyle psikolojik olayları hiç anlamıyorum. En yakın zamanda psikoloğuyla konuşmam gerek.

Şuan baktığım cam bildiğim kadarıyla onun yatak odası. Evi iki taklıydı ve üst katta iki yatak odası ve banyo falan vardı aşağı katta ise mutfak ve solan bulunuyordu ama mutfak zaten amerikan mutfağıydı. Balkonu ise bi yatak odasında birde mutfakta vardı. O genelde yatak odasındaki balkona çıkıyordu.

Bir anda bora'nın yatak odasının ışığı açıldı ve gölgesi gözüktü ve Şuan yaptığı şeyle tüylerim diken diken olmuştu. Ellerini sallıyor ve garip haraketler yapıyordu sanki biriyle konuşuyor gibiydi. Ama evde kimse yoktu ellerini kaldırıyor ve indiriyordu elleriyle saçlarını geriye atıyordu ve etrafında bir kaç tur dönüp duruyordu bu biraz ürkütücüydü.

"Ne yapıyor lan o öyle!?"

Arkamdan gelen sesle arkama dönüp baktım. Hepsi arkama toplanmış borayı izliyordu.

"Biriyle konuşuyor gibi."

Tae hyungun dediği şeyi herkes onaylarken manjoon hyung söze atladı.

"Hayır kendi kendine konuşuyor."

Dediği şey benimde dikkatimi çekmişti. Bunu nerden biliyorki!? Düşüncelerimi okumuşcasına r anda hosek hyung söze girdi.

"Nerden biliyorsun ki?"

Namjoon hyung anında cevap verdi.

"Bununla alakalı internette bir şey okumuştum. Uzun süre yanlız kalan insalar kendi kendine konuşmaya başlarmış hatta bi zaman sonra etrafındaki her şeylelerle konuşularmış eşyalar, yemekler ve insan dışı her varlıkla."

Jimin hyung şoke girmişcesine konuştu.

"Ne yani eşyalarlamı konuşuyor yada bir RUHLA MI KONUŞUYOR!"

Namjoon hyung anında itiraz edercesine konuştu.

"Saçmalama jimin belkide halüsinasyon  falan görüyordur. Yada eşyalarla konuşuyordur."

Bir anda ayaklanıp laptopu mu alıp masanın üstüne koyup açtım belkide biraz araştırma yapmalıyımdır.
Bana neysen bahsetmişti. Bipolar bozukluğu yazdım ve ilk çıkan like tıkladım.

 𝐼 𝓁𝑜𝓋𝑒 𝓎𝑜𝓊! / ʝʝⱪ ✓  {𝓉𝑒𝓍𝓉𝒾𝓃𝑔} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin