Özel bölüm: araf

186 10 5
                                    



Kalbimde yaşayan bir his.
Sanki beni ona doğru sürüklüyor.
Ona doğru gitmemek için kendimi zor tutuyorum.
O kadar özledim ki.
Dayanamaz hale geldim.
Onu istiyorum.
Onunla olmak istiyorum.
Biliriyorum ki oda hala beni seviyor.
Belkide gururu bir kenara bırakıp ona gitmeliyim.
Öylede yapacaktım.

~Yazarın anlatımıyla~

Kız üzüntüsü ile sokaklarda tek başına gezerken aklına bir kişi geldi.
O geldi aklına.
Yıllarca aşık olduğu adam.
İstemsizce ilerledi ve kendini orda buldu.
Bir anda ayakları onu şirketin arkasına getirmişti.

Bir hıçkırık sesi duyuldu.

Ordaydı.

Tam ordaydı.

Duvara yaslanmış.

Dizlerini kendine cekmiş kollarını bağlamış kafasını arsına koymuş hıçkırarak ağlıyordu.

Ağlıyordu çünkü yaptığı saçma bir hatadan dolayı sevdiğinini kaybetmişti o.

Onu ölüme sürüklemişti.

Üzgündü çünkü kendi elleriyle sevdiğini acılar denizine atmıştı o.

Jungkook kendine aynı bora gibi bir deniz oluşturmuştu.

Kaybedenler denizi.

Jungkook kaybeden kişiydi.
O kaybetmişti.
Sevdiğini kaybetmişti...
Mutluluğunu kaybetmişti...
Aşkı kaybetmişti...

Kız küçük adımlarla aşık olduğu adama yaklaştı.
Onu o kadar özlemiştiki şuan kendisini kollarına atıp ona sımsıkı sarılmak istiyordu ve bunu yapacaktıda.

Kısık ve titrek sesiyle 'jungkook?' Dedi kız.

Jungkook duyduğu sesle nefesi kesilmişti.
Sanki dünya durmuş gibi hisseti o an.

Kafasını yavaş yavaş kaldırdı ve sevdiğinin yüzüne baktı.

Hayal görüyor sandı.
Ama değildi.
Sevdiği kız onun için gelmişti.
Onun için...

Sevdiği adam hemen yerden kalktı.

Kızın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu ve dayanamayıp sevdiğinin kollarına attı kendisini.

Sevdiği adam şimdi ise mutluluk göz yaşları döküyordu.

Sımsıkı sarıldılar birbirlerine.
Birlikte olamadıkları zamanlara sarıldılar.
Bir birlerine sadece bir bakışla 'seni seviyorum'  dediler.

Kız kendi denizinden kurtulamamış olsada bir şey öğrendi.

O denizden çıkmayı öğrendi.

Ama her seferinde oraya geri dönmek şartıyla çıkabildi o denizden.

Uzun süre geri dönmezse deniz onu yine sonsuza dek içine alacaktı.

Bu yüzden mutlulukla beraber acılarında yanında taşımaya karar vermişti.

İşte o gün hem acı cekti hemde mutlu oldu kız.

Acılarıyla beraber yaşamayı öğrendi.

Aşık olduğu adam ise kaybedenler denizinden çıkamadı çünkü o sevdiği kız kadar tecrübeli değil di.

O bencilce davrandı.

Sadece onu istedi.
'Kimsenin olmasın sadece benim olsun' dedi.

Şimdi ise kaybedenler denizinde o bencilce davranışının cezasını çekiyor.

Ama kız onu affetmişti.
Çünkü gurur yapmanın sırası değildi.
Hayatı boyunca yalnızdı ama artık yalnız kalmak istemiyordu.
Mutlu olmak istiyordu.
Ama biliyordu ki aska acılar denizi onun peşini bırakmayacak.

Bu yüzden o gün acıları yokmuşçasına sarıldılar birbirine.

Deniz dalgalandı.
Fırtınaya uğradı.
Ama her seferinde sevdiğinin yanında duruldu.
Bu yüzden yavaş yavaş dindi.
Ama bir gün sevdiğinin yüzünden
Bir fırtına çıktı ve her şeyi dağıttığı.
Ölümcül bir deniz haline geldi.
Ama şimdi ise yine o durgun deniz haline geldi.

Belkide o deniz hiç bir zaman masmavi olamayacak.
Yada içinde bir sürü balıkların olduğu deniz olmayacak.

Ama olsun.
Siyah olsada.
Fırtına yada yüksek dalgalar yoksa sıkıntı yok.

Çok üzüldüler.
Çok ağladılar.
Çok fazla yalnız kaldılar.
Çok ama çok acı çektiler.
Çok fazla kaybettiler.
Çok fazla ayrı kaldılar.

Ama sonunda da tekrar birlikte olmayı bildiler.

Birbirlerinin gözlerine aşkla baktılar ve dudaklarını aşkla birleştirdiler.
Ve birbirlerine olan tek cümleleri.

'Seni seviyorum' oldu.

Aşık dolu bakışlar.
Aşk dolu dudaklar.
Aşk dolu kelimeler.
Aşk dolu bir son...

Her şeyin bir sonu vardır fakat mutlu son diye bişey yoktur.

Sizde bu sonu olmayan acılar denizinde tıkılı kaldınız.

Bu hikaye burda bitsede sizin dünyanızda her zaman devam ediyor olacak...

Ben bu hikayenin kötü bitmesini istemedim bu yüzden bu bölümü yazdım.

Ne mutlular nede üzgün.

Arafta kalmışlardı.

Tekrar söylüyorum mutlu son diye bir şey yoktur.
Sadece ölüm bir sondur.
Eğer ölüm yoksa bir sonda yoktur...

Umarım bu hikayeyi sevmişsinizdir.
Hikayeyle ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

 𝐼 𝓁𝑜𝓋𝑒 𝓎𝑜𝓊! / ʝʝⱪ ✓  {𝓉𝑒𝓍𝓉𝒾𝓃𝑔} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin