47.bölüm: "seni çok özledim."

142 11 0
                                    



~jungkook~

Bazen acı çekmekte gerekiyormuş ki diğerleri ne yaşıyor anlayalım. Şuan da yıllarca acı çeken sevgilim gibi acı çekiyorum. Başaramadım. Onu mutlu edemedim! Yapamamdım! Onu koruyamamdım! Onu iyileştiremedim! Yapamadım.
Ona ne oldu bilmiyorum fakat evine gittiğimde karşılaştım görüntü beni yıkmıştı. Şimdi ise tam bir haftadır onun için bekliyorum.

Bir hafta önce...

Arabayı bora'nın evine sürdüm. Arabayı park edip eve doğru yürüdüm. Onu harika bir yemeğe çıkartacağım sonra sinemaya falan gideriz isterse ama. Kapıya yaklaştığımda rubi'nin bahçede koşturup havladığını gördüm. Bahçeye girmemle evin açık kapısı dikkatimi çekti. Rubi beni gördüğü gibi yanıma geldi ve sonrasında bir şey göstermek istercesine içeri doğru koşturmaya başladı.

Anında rubi'nin peşinden gittim ve bora'nın odasına çıktım. Rubi Lavaboyu gösterdiğinde lavabodan gelen su sesleri dikkatimi çekmişti. Anında içeri girdiğimde gördüğüm görüntü karşısında dona kalmıştım. Elim ayağıma dolanmıştı resmen.
Akan soğuk su tamda üstüne doğru geliyordu hemen suyu kapatıp borayı kaldırmaya çalıştım.

"Bora? Bora!? Bora uyan güzelim!"

Bora'nın uyanmayacağını anlayıp kucağıma aldım. Hızlı adımlarla inip borayı arabaya koydum kapıyı kapatmadan rubi'de arabanın içine girmişti. Umursamadan sürücü koltuğuna binip arabayı çalıştırdım. Arabayı hastaneye doğru sürerken telefonumdan NamJoon hyungu aramaya çalışıyordum.

Namjoon hyung aranıyor...

"Efendim jungkook."

"Hyung! Bora!"

"Ne oldu boraya"

"O-o şey bilmiyorum. Evine gittiğimde kapısı sonuna kadar açıktı ve içeride baygındı. Onu hastaneye götürüyorum."

"Tamam bizede hastanenin konumunu at!"

"T-tamam"

Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlatım. şuan o kadar korkuyordum ki anlatamam. Kaybetme kokusunu ilk defa ilklerime kadar hissediyorum. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken bora'nın mırıldandığını duydum.

"Bırak beni."

O kadar kısıl çıkıyordu ki sesi duymakta zorluk çekmiştim. Lanet olsun! O kızları buraya onunla ilgilensinler eve sıkılmasın diye yollamıştım fakat onlar burda bile değildi. İlk defa onlara sinirlenmiştim.

"Lütfen tanrım ona hiçbir şey olmasın!"

Bu lanet hastane neden bu kadar uzakta. Kırmızı ışıkta durumca telefonumda çalmaya başlamıştı.

Namjoon hyung arıyor...

Telefonu hızlıca actım.

"Jungkook psikoluğunu ara belkide hastanelik bir il değildir!"

"T-tamam hyung."

Telefonu kapattığım gibi psikoloğunu aradım. Anında cevap verdiği için ona minnettarım.

"Alo"

"Bay hoi acil bir durum var bora. Boraya bir şey olmuş baygın en yapmam lazım bilmiyorum hastaneye götürüyorum."

"Baygın mı!?"

"Evet ve sürekli bir şeyler mırıldanıyor."

"Tamam onu hastaneye götürme sana yollayacağım konuma getir onu."

 𝐼 𝓁𝑜𝓋𝑒 𝓎𝑜𝓊! / ʝʝⱪ ✓  {𝓉𝑒𝓍𝓉𝒾𝓃𝑔} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin