26.bölüm:huzur

264 28 4
                                    


Elimdeki telefonu sinirle koltuğa fırlattım. Göz yaşlarım istemsizce gözlerimden firar ediyordu. Onu görmek ona sarılmak o kadar istiyordum ki ama yapamıyor olmak beni delirtiyordu. Lanet olsun hayat yüzüme bir türlü gülmüyordu. Ona olan sevgim bitmiyordu ve ona yaklaşamıyor olmak gerçekten kötü şimdi belki birlikte bile olabilirdik ama nerde bende o şans.

Koltukta kollarımı dizlerime dayayıp ellerimle yüzümü kapadım hıçkırıklarım istemsizce dudaklarımın arasından sızıyordu aslında başkalarının yanında ağlamaktan nefret ederim ama zaten yalnızım istediğim kadar ağlayabilirim. Rubi sesimi duyunca bir anda uykusundan kalkıp yanıma gelip yüzümü yalamaya başladı geri çekilince bana daha daha çok yaklaşıp dizlerimin üzerine gelip oturdu ve yüzüme masum bakışlar atmaya başladı.

O kadar tatlıki anlatamam bir tek o beni anlayabiliyor. Neler yaşadığımı bir tek o biliyor onu bulduğum için çok mutluyum. Oda benim gibi yanlız dı onu gördümde bir başka bir iri yarılı bir köpek tarafından kovalanıyordu ve o kadar telaşlanmıştım ki onunda benim gibi olduğu düşüncesi beni yıkmıştı. Ve onu yanıma almıştım hem bende yanlızım birlikte çok iyi anlaşıyoruz.

Göz yaşlarım yüzünden ıslanan yanaklarıma kısa saçlarım yapışmıştı onları elimin tersiyle arkaya doğru atıp ellimi rubi'nin kafasına koyup okşadım.
Keşke başkalarına da bu kadar yakın olabilseydim.

En sonki konuşmamızda beni sevdiğini söyleyen jungkook beni kalpten götürmüştü. Beni sevmemeliydi sevmek için çok yanlış kişiyi secmişti sevmesi gereken ben değilim ben sadece onunla konuşmak istedim sıradan bir hayran olarak ama o benim sadece adımı bilmesine rağmen beni sevmiş.

Çok mutlu oldum ama olmaz beni sevmemeliydi olmaz ben olamam. Ama eminim ki en yakın zamanda başkasına aşık olacaktı ve beni unutacaktı. Bundan eminim! Umarım öyle olur.

~

Sabah gölerime vuran gün ışığıyla yatakta doğruldum kafamı duvardaki saate çevirip kaç olduğuna baktım ama saat durmuş.  yüzüne hiç bakmadığım için bana küsmüş olmalı.

"Özür dilerim saat seni bu aralar fazla aksattım ama bilirsin ben yanlız bir kızım buluşmam da falanda pek olmaz bu yüzden saat kavramını bırakalı çok oldu lütfen bana darılma ve çalışmaya devam et çünkü sana pil alacak durumda değilim."

Yataktan kalkıp. Esnedim. Yatağımın karşısındaki aynada kendimi görünce yerimden sıçradım. Oha! Öçü gibiyim kendimden korktum. Aynadaki yansımama göz devirip baş parmağımı aynaya doğru salladım.

"Iyyy bora bok benziyorsun! Gitte kendine biraz çeki düzen ver."

Parmağımı indirip ellerimi saçlarıma daldırdım ve aynaya havalı bir bakıl attım.

"Ih ben her türlü güzelim jungkook beni böyle seviyor."

'Gerizekalı seni hiç görmedi ki'

"Kes be sesini mal seninlemi konuşuyorum"

'Aaa doğru deli gibi aynadaki yansımanla konuşuyorsun!'

"Ih ben zaten deliyim hiç bir zaman itiraz etmedim tamam mı gem ona kalırsa sende ben oluyorsun"

'Of neyse ne!'

Mal işte haklı olduğum için sustu. Aynaya tekrar döndüm ve dolabıma baktım.

"Günaydın içinde güzel ama hiç giymediğim kıyafet taşıyan dolabım."

 𝐼 𝓁𝑜𝓋𝑒 𝓎𝑜𝓊! / ʝʝⱪ ✓  {𝓉𝑒𝓍𝓉𝒾𝓃𝑔} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin