41.bölüm: Onun için.

195 12 0
                                    


Aşk bazen çok acı çektirir bazense insanı en çok mutlu eden şeydir aşk. Aşk çok başka bir his deli gibi kaybetme korkusu, aşk acısı, en mutlu andır aşk. Her duyguyu tadabileceğiniz bir şey aşk.  Ben yıllarca yanlızlığa hapsedilen asla mutluluğu hissedemeyen biriydim. Şimdi ise benimle aynı yatakta uyuyan bir ünlüyle karşı karşıyayım. O benim yatağımda bana sarılarak mışıl mışıl uyuyor. İlk defa köpeğim rubi dışında biriyle uyuyordum ve bu kişi dünyanın en mükemmel insanı jungkook olunca işler daha da ciddileşiyor. Düşünsenize jungkookla aynı yatakta sarılarak uyuyorsunuz! Düşüncesi bile haycanlandırırken ben şuan ölüyorum nerdeyse. sabahtan beri onu izliyorum ve asla sıkılmadım.

O yuvarlak gözleri,kirpikleri,burnu, ince ama harika olan dudakları, dudağının altındaki ben, kaşları, saçları her şeyiyle harika. Tanrı ona ayrı bir özen göstermiş gibiydi resmen. Kalbim deli gibi atıyordu ve ben bir türlü durduramıyorum. Aslında durdursam öleceğim ama olsun sevdiğim adamın kollarında öleceğim sonuçta. 

Belime doladığı kolları bir anda kıptaşınca anında gözlerimi kapadım ve uyuyor taklidi yapmaya başladım. Umarım farketmez. Saçlarımda bir el hissedince kıpırdamamak için kendimi zor tuttum. Sonra anlımda dudaklarını hissedince heyacanın dibini yaşamaya başladım. Birazdan ölmesem iyidir. Anlımdan dudakları ayrılınca rahatlamıştım ama bir anda dudaklarımdaki baskıyla kendimi camdan aşaya atmak istemiştim. Lanet olsun! Çok utanıyorum.Dudaklarımdan ayrılınca jungkook'un kıkırdadığını duydum.

"Uyurken kızaranıda ilk defa görüyorum."

Ne!? Bi dakika! Lanet olsun anlamıştı işte ne beceriksizim daha bir uyuma taklidi bile yapamıyorum. Utana sıkıla gözlerimi açıp onun muhteşem ötesi yüzüne baktım. Bana sırıtarak bakıyordu ve bu beni daha da utandırıyordu. Elini yanağıma koyup okşadı ve o galaksi kadar güzel gözlerini gözlerime dikti.

"Günaydın."

"Günaydın..."

"İyi uyudun mu?"

İyi uydum mu!? Seni izlemekten uyuyamadım ki! Ama tabi ki bunu ona söyleyemem.

"Ah evet harika uyudum."

Bana harika gülüşünü sunarak gözlerini kapattı ve belimdeki ellerini dahada sıkılaştırıp beni kendine daha da yakınlaştırdı. Sakinim! Kafasını boynuma gömüm bir öpücük kondurup sonra kokumu içime çekti.

Sakinim...

Sakinim..

Sakinim.

SAKİN DEĞİLİM! Birazdan burada ölebilirim. Lanet olsun yapma be jungkook kalbime hiç iyi gelmiyor!! Daha önce bu kadar haycanlandığımı hatırlamıyorum ben. Jungkook bana sokuldukça daha da heyecanlanıyordum artık heyecanın doruklarındaydım artık. Ama şuan bi anda çöken uykuyla saatin kaç olduğunu anlamıştım. Genelde kabus görürüm diye uyumayıp filim izliyorum ama jungkook'u izlemek her şeyden daha iyi gelmişti. Ama artık uyuyabilirim. Umarım jungkook'u işinden etmiyorumdur.

Bende onun gibi onun yapılı vücuduna sokulup kafamı göğsüne yasladım. Gözlerimi kapadım ve onun o harika kokusunu içine çektim. O kadar güzel kokuyordu ki anlatamam sanki okyanus da gibi hissettiriyordu. Gözlerimi kapatınca kokuyla birlikte sanki gerçekten okyanusda gibi hissettim. Böyle jungkookla birlikte el ele sahilde su ayaklarımıza vururken yürüdüğümüzü hayal ettim ama bir anda hava kararıp deli gibi yağmur yağmaya başladı deniz suyu yükseldi ve beni güçlü bir şekilde içine çekip hapsetti.

Bir anda sıçrayarak yataktan doğruldum. Yanıma baktığımda jungkook yoktu ben hangi ara uyumuştum ve jungkook neden yok. yatağımın yanındaki komidinin üzerinden telefonumu almak için elimi uzattım telefonumu alıp yatakta tekrar uzandım. Saat 15:56! Oha yani bu saatte gitmesi çok normal baktı uyanacağım yok kalkıp gitmiş işte. Bir anda odama havlayarak giren rubiyle yerimde sıçradım. İlk yüzüme baktı sonra tekrar havlayıp kendi etrafında dönüp tekrar havla. Ne yapıyor bu köpek ya! Bir anda üzerime zıpladı ve yüzümü yalamaya başlamasıyla neye uğradığıma şaşırdım.

 𝐼 𝓁𝑜𝓋𝑒 𝓎𝑜𝓊! / ʝʝⱪ ✓  {𝓉𝑒𝓍𝓉𝒾𝓃𝑔} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin