18

1K 57 234
                                    

Çağan Şengül 'Gülümse Şarkı Oldun

Keyifli okumalar♥️

Not: Önceki bölüme bakmayı unutmayın. Unutmuş olabilirsiniz :)
______________________

A T E Ş A C A R

Her yolu denedim son bulmuyor.
İçimin yangını.

Nil içimin yangını.

Elimdeki kaçıncı sigaramdı bilmiyordum. Sadece sigaranın iyi gelmesini istedim. İçimin yangının sigarayla sönmesini istedim. Olmadı.

Alınyazım haketmedin sana yaptıklarımı.
Vur yüzüme günahları korkup kaçtıklarımı.
Utanırım utanırım gözlerimde yaş oldun.
Üzülme sevgilim şarkı oldun.

Sinirle telefondaki şarkıyı kapattığımda kırmamak için kendimi zor tuttum. Sinirimi çıkarmak için güzel bir çözümdü ama Nil beni öldürürdü. Ve ben güzelime kıyamazdım. Aklıma gelmesi ile gülümsediğimde bunu onun görmesini isterdim. Sadece adı ile beni ne kadar mutlu ettiğini farkında değildi. İyi ki değildi. Elimdeki sigarayıda attıktan sonra masadaki boş paketlere göz devirdim. Ölürsem ya Nil yüzünden yada sigaradan ölecektim. Başka bir açıklaması olamazdı. Beni delirten bir güzelim varken ölmek cazip geliyordu.

Aradan çok zaman geçmemesine rağmen onu özlemiştim. Ona yemek yaptıktan sonra utandırmam sonucunda benden gizli evden kaçmıştı. Beni delirtmekte üstüne yoktu. O bütün ilklerini benimle paylaşırken onu ne kadar gülümsetebiliyordum şüpheliydi. Onu ne kadar mutlu edebiliyordum o daha da şüpheliydi. Ama onu ne kadar üzdüğümün farkındaydım. Ellerimi başımın arasına aldığımda sıkıntıyla soludum. Aklım çok bulanıktı. Çaresizdim. Annemi bile bile yangına atarken Nilden uzak duramıyordum. Onun benden uzak durmasını isterken durmuyordu. Hiçbir zaman uzak durmayacaktı benim güzelim. Seviyordu, çok güzel seviyordu.

Bir kaç dakika sonunda gözlerim uykusuzluğumu belli etmek istercesinekapanırken,ellerim istemsizce gözlerime gitti. Bu aralar uykuyla arası olmayan bedenim beni zorluyordu. Günlerce uyumamaya alışmıştım bu sorun olmuyordu. Ama düşüncelerimden kurtulamıyordum,beni boğuyordu. Kaç dakika düşüncelerim beni boğdu bilmiyordum. Ama çalan telefonumun sesi sayesinde sıyrılabilmiştim. Masanın üstündeki telefonu elime alırken baş ağrım beni çok zorluyordu. Tek olmadığım zaman duygularımı asla belli etmezdim. Nil dışında. Canım yansa bile belli etmezdim. Ama şimdi olmuyordu. Baş ağırısı ilk defa bu kadar canımı yakıyordu. Telefonu elime aldığımda gördüğüm isimle gözlerim istemsizce kapanmıştı. Annem.

"Anne." Telefonu açtığım zaman bir şeyler olmamasını diliyordum. Bir kaç saniye boyunca cevap vermediğinde bir kaç kere daha seslendim. Seslendim. Seslendim. Seslendim. Bir hıçkırık sesi geldiğinde elimdeki telefonu kırmak istedim. Dünyayı yakmak istedim. Annemin bir göz yaşına ölmek istedim. Telefonu sinirle kapattığımda yerimden kalkmam saliseleri bulmuştu. Sakin olmalıydım, sakin. Başım patlama noktasına gelirken hızla yerimden kalktım. Mutfaktaki çekmeceleri tek tek karıştırırken ağrı kesiciyi içmem saniyelerimi almıştı. İlk defa bu kadar zorlandığımı hatırlıyordum. Bir şeyler ağır geliyordu artık. Kaldıramıyordum. Dışardan güçlü görünen ben güçlü falan değildim. Kimse beni görmüyordu, görmeyecekti. Mutfaktan çıkıp telefonu elime aldığımda Arasın numarasını tıklamıştım.

"Kardeşim." Açılan telefonla Arasın sesini duymuştum. Şerefsizin tekiydi ama kardeşten öteydi. Kolay kolay vazgeçebileceğim biri değildi,olmayacaktı. En azından bu aralar aramız iyiydi. "Nerdesin?" Sesli bir nefes verdiğimde baş ağrısını umursamamaya çalışıyordum. Beynimi patlatacak kadar olan ağrı beni sakinleştiremiyordu. "İnsan bir nasılsın der, hiç yakıştıramadım sana tühh!" Kardeş mardeş demeyip dövecektim. Sinirlerimi bozuyordu. Nille olan benzerlikleri ise daha da sinirimi bozuyordu. Bu kızı deli gibi kıskanırken onun beni delirtmekte üstüne yoktu. "Oraya gelir üşenmem seni döverim Aras!" Ellerim dağınık saçlarıma gittiğinde sinirlendiğimin kanıtıydı. "Senden nah dayak yerim, henüz kafayı yemedim." Gözlerimi devirdiğimde derin soluklar almaya devam ediyordum. Elimde kalacaktı yemin ederim elimde kalacaktı.

SENİ SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin