Cem Adrian & Aylin Aslım
"Herkes gider mi"~Önceki bölüme bakmayı unutmayın. Unutmuş olabilirsiniz.
Nil Sayar
Not:Önceki bölümden devam.
_________________________3 Gün Önce
Gülümsemem büyürken alkışlamaya devam ettim. Mavi gözlerim dev büyük ekranda skora giderken sırıtmadan edemiyordum. Karşı takımdaki kimseyi sevmediğimden bizim kazanmamızı istiyordum. Yoksa pekte umrumda değildi. Oynamışlar oynamamışlar ilgimi çekmiyordu. Basketbolu çok ama çok seviyordum. Ama sadece ben oynayınca seviyordum. Gerisi boştu. Arkadaki kızların çığlık atmasıyla bir küfür savurdum. Kendimi zor tutuyordum. Arkamı döndüğümde dudaklarını ısırarak baktıkları yere baktım. Ateş. Yerimden kalktığımda bir el kalkmamla oturtmuştu.
"Nil dursana yerinde ya. Valla Ateş seni bana emanet etti. Yerinde durman lazım." Ayçaya gözlerimi devirdiğimde homurdandım. Bu kız benden de saftı ve Ateş cidden beni Ayçaya emanet etmişti. Allahım kimlere kaldık!
"Ayça ben bunları dövücem. Gözümün önünde Ateşe yürüyorlar. Ne yapayım ben ya!" Sinirle mırıldandığımda yerimde duramıyordum. Maç bitsede gitsem derdindeydim. Dersler boştu ben gelmiş burada ne yapıyordum? Ateş için buradasın ya hani Nil! Diyen içsesimi her an dövebilirdim. Zaten sinirliydim. Kimseyi dövemiyordum. Düşüncelerimden sıyrıldığımda alkış seslerine odakladım. Kimin yendiğine bakmak için skora bakarken Ayça çoktan bana sarılmış kimin kazandığını belli etmişti. Maç boyunca Ateşin homurdanmalarını ve küfürlerini görmüştüm. Kesinlikle hakeme sinir olmuştu. Ona rağmen attığı basketlerle takımı kurtarmıştı. Ben diyorum bu çocuk mükemmel.
Sahaya göz gezdirdiğimde Ateş ve Arasın sarıldığını gördüm. Titizlikle onları izlerken dudaklarımı kemirmekten kanatmıştım. Erkekçe tokalaştıklarında gülümsedim. Eskisi gibi mi olmaya başlamışlardı? Ay hadi İnşallah. Ya da o anın sevinciyle mi sarılmışlardı? Ay aman sonuçta sarılmışlardı ya bu yeterdi. Sakince yerime oturduğumda hayla aklım dövemediğim kızlardaydı. Onlar yüzünden maça bile odaklanamamıştım. Ateşi kesemedim diyecektin heralde Nil! Diyen iç sesimi cidden dövmek istiyordum. Ya laf sokuyordu ya laf sokuyordu. Bunun ortası yoktu.
Herkes yavaş yavaş giderken ben hayla beynimi kemiren soruları düşünüyordum. Çok takıntılıydım sanırım ya da bana öyle geliyordu. Kolumdan dürtülmemle daha doğrusu sarsılmamla sinirle Ayçaya döndüm. Ben bu kızı başıma bela etmiştim başka bir açıklaması yoktu. Onu izlediğimde siyah gözlüklerinin altından bana bakıyordu. "Ee hadi gidelim artık." Kendisinin bile zor duyacağı sesi ben duymuştum. Omuzlarımı silktiğimde oturmaya devam etmiştim. Keyfimin kahyası öyle istemişti.
"Gelmiyor musun?" Hayla Ateşi izlerken Ayçanın sesini duymamla ona döndüm. "Git sen." Dedim mırıldanarak.
"Şey." Dedi sessizce. "Arasıda benim yerime tebrik et tamam mı?" Heyecanla söylediği şeye sırıttım. Bu kız cidden aptal aşıktı. Sanki kendim değilmişim gibi mırıldandım içimden. Ayça gittikten sonra sahadakilerin tek tek soyunma odalarına gidişini izledim. Bomboş kalan sahada ne yapıyordum hiçbir fikrim yoktu. Kaç dakika orada bekledim bilmiyorum ama sonunda sıkılmıştım. Oturduğum yerden kalktığımda bir kaç adım sonunda birine çarptığımda çığlık attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SEVİYORUM
Novela Juvenil"Ateş." Diye fısıldadım. "Beni sevmeyi denermisin?" "Yapamam." Dedi. İşte bir kere daha hayallerim yıkıldı. Bir kere daha kalbim kırıldı. Bir kere daha umutlarım tükendi. Çünkü Ateş beni asla sevmeyecekti.