chapter 15 : accident

655 108 46
                                    

Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım.
Fakat hala benimle, burada olmana rağmen,
Ben her zaman yalnızım

~•°•~•°•❅•°•~•°•~

"Evet, anne. Çok iyiyim."

Telefonumu kulağımda tutarken annemin ikinci nasılsın sorusuna bıkkınlıkla cevap vermiştim.

"Buraya gelmeyi ne zaman düşünüyorsun peki?"
Hafif hesap sorarmış gibi çıkan sesiyle konuştuğunda bıkkınlıkla yanaklarımı hava ile doldurdum.
Düğünden sonra sadece bir kere gitmiştim bizim eve. Ve annem bundan oldukça şikayetçiydi.

"Bu hafta sonu yanına geleceğim. Söz veriyorum."

Terastaki masaya arkamı vererek rahat bir pozisyona geçtiğimde annemin verdiği cevabı dinliyordum.

"Evet, kesinlikle geliyorsun. Seni özledik."

Gülümsedim. "Bende sizi özledim. Hatta İn Ho'yu bile."

Kıkırdarken annemin de gülüşü kulaklarımı doldurdu. "Emin ol, o da seni özledi. Evde ablam yokken ben kiminle uğraşacağım diye dolanıyordu daha ilk haftadan."

Kaşlarım yukarı kalkarken gümüşümde büyümüştü. O eksikligi bende hissetmiştim. Onun benimle uğraşmasını özleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi.

Evimin her yerini özlemiştim. Odamı, arka bahçeyi, annemin fındıklı kurabiyelerini.. En çok da karşı odada kalan salak kardeşimle didişmeyi özlemiştim.

"Neyse, benim fırında ki tavuğu yağlamam lazım, unutmuşum. Sonra konuşuruz kızım."

Annemin göremeyeceğini bilsem de kafamı yavaşça sallayıp "Tamam, sonra görüşürüz. Kendinize iyi bakın." Dedim olduğum yerde ayaklanırken.

Annem de benzer şeyleri söyledikten sonra telefonu kulağımdan uzaklaştırıp aramayı sonlandırdım.

Ayaklarımı harekete geçirip salona açılan kapıya doğru adımlamaya başladım. Bugün çarşamba olsa da okula gitmemiştim çünkü 11. ve 12. sınıflara gezi düzenlenmişti ve bugün bütün derslerim onlara olduğu içinde okula gitmemiştim. Bu yüzden de kızları özlediğim için onları buraya çağırmıştım.
Annemle konuşmak için dışarı çıkmadan önce onları So Young teyze ile bırakmıştım. En son Lisa'nın çizimlerine bakıyorlardı.

Salona giriş yapıp onları bıraktığım yerde bulduğumda adımlarımı hızlandırıp yanlarına ulaştım. Beni sadece Jisoo fark ederken güzel yüzünü bana doğru çevirip gülümsemişti. Bende yüzüme aynı gülümsemeden kondurduğumda hemen onun yanına oturmuştum.

So Young teyze elindeki çizim defterine, Lisa ise onun suratına korku ile bakıyordu.

Kendi çizdiklerini ne kadar çok beğense de birine göstermeye gelince sanki dünyanın en kötü çizimlerini çizmiş gibi korkar, strese girerdi. Öz güvenli biri gibi görünse de aslında öyle değildi Lisa. Şuan içten içe kendini yediğini surat ifadesinden anlayabiliyordum.

So Young teyze son çizime de baktıktan sonra defterin kapağını kapattı ve Lisa'nın endişeli suratına döndü. Tırnaklarını kemirmemek için zor duruyor gibiydi.

Merakla kaşlarımı yukarı kaldırıp So Young teyzenin söyleyeceği sözlere odaklandım.
Umarım güzel şeyler söylerdi.

"Bizim şirkette, benim yanımda başlamaya ne dersin?"

Lisa'nın gözleri büyüyerek yuvalarından çıkacak gibi olurken heyecandan ağzını aralamış ama bir şey diyemeden geri kapatmıştı.

Jisoo ve bende şaşkınlıkla onlara baksakta yüzümüzde büyük bir gülümseme de oluşmuştu.

mistake Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin